8 Şubat 2025 04:25
/
Güncelleme: 08:24

Patron işçiden, işçi patrondan çekiniyor: Ya sendikalaşırsa? Ya işten atarsa?

Ücretlerin yanı sıra ‘sendikasız kent’ olarak bilinen Denizli’de işçilerle sendikalaşma hakkını da konuşuyoruz. Patronların “İşçiler ya sendikalaşırsa”, işçilerin de “Ya işten atılırsam” endişesi var.

Patron işçiden, işçi patrondan çekiniyor: Ya sendikalaşırsa? Ya işten atarsa?

Fotoğraf: Evrensel

Hilmi Mıynat

Denizli – Şubat ayının ilk on günü birçok fabrikada işçiler yılın ilk zamlı ücretlerini alacak. Denizli’de, çalıştıkları fabrikalara gitmek için duraklarda servis bekleyen işçilerin bir kısmı, zam miktarını henüz öğrenmiş değil. Asgari ücret zammından hareketle patronların planında yüzde 30 zam yapmak var. Kimi yerlerde ise asgari ücret zammının yüzde 5 ila 10 üstü… Ücretlerin yanı sıra ‘sendikasız kent’ olarak bilinen, en son Askon Demir Çelik’te sendikalaşan işçilerin işten atıldığı Denizli’de işçilerle sendikalaşma hakkını da konuşuyoruz. Bu noktada ise patronların “İşçiler ya sendikalaşırsa”, işçilerin de “Ya işten atılırsam” endişeleri öne çıkıyor.

Seval Kablo’da asgari ücretle işe başlayan meslek lisesi mezunu bir genç, “Zaten yeni iş buldum” diyerek sendika fikrinden uzak olduğunu anlatıyor: “Asgari ücretle başladım. Artarsa artar, konuşmak da düşünmek de istemiyorum. Fabrikadaki ağabeyler de ‘İşini yap, hiç karışma öyle şeylere’ diyor. Başım ağrımasın istiyorum. Çalışıyorum, kazanıyorum.”

‘Önlem alan çok az iş yeri var’

Erbakır’dan işçiler Askon Demir Çelik’teki işten atmalardan haberdar. “Evet, duyduk” diyorlar: “Patron sendika istemez.” Zamanında Erbakır patronu ‘Sendika ne veriyorsa bir fazlası’ diyerek sendikayı tasfiye etmişti. Bunu hatırlatıp “Erbakır işçisi Nexans’tan daha düşük ücret alıyor” dediğimizde, işçiler onaylayıp servislerine doğru hareket ediyor.

Uğurlu Oto Cam’dan bir işçiye, geçtiğimiz günlerde Beycam’da yaşanan iş cinayetinden bahsettiğimizde üzüldüğünü söylüyor. İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinden konuştuğumuzda dinliyor ama yorum yapmaktan kaçınarak, “Önlemleri alan çok az iş yeri var” demekle yetiniyor. İşçilerle birebir konuşunca daha fazla şey söylüyorlar ancak grup halindelerse yorum yapmaktan kaçınıyorlar.

İşçinin zihnindeki bariyer

“Ben elektrikçiyim, her iş kolunda çalışırım” diyen bir işçi, Denizli işçisini ikna etmenin zorluğundan yakınıyor. “İşçi korkuyor” diyen işçi şunları söylüyor: “Ben zamanında Abalıoğlu’nda sendikaya üye oldum, işten attılar. Kıdem tazminatımı da kötü niyet tazminatımı da davayla kazandım. Ben korkmadım ama işçiler dava açmaya bile korkuyor.”

“İşçiler birleşemez” bariyerini koyan bir işçi grubuna, yüzde 30’luk zammı kabul etmeyip iş bırakarak yüzde 40 zam alan Antep’teki Ufuk Halı işçilerini hatırlatıyoruz. Bu kez de zihinde “Denizli’de olmaz” bariyeri oluşuyor: “Patron sendika lafını duysa anında işten atar. 10 işçi bir araya gelsek 9’u arkasını döner tek kalırsın” diyor.

Bir boyahane işçisi daha zam almadıklarını, ne kadar alacağını ücreti yatınca öğreneceğini söylüyor. Ücretlerin düşük olduğunu, alacağı zammın kiraya yapılan zammı bile karşılamayacağını söyleyen işçi “Geçinemiyoruz ama yapacak bir şey yok, çalışmak zorundayız” diyor. “İşten atılır da bir ay çalışmazsak kirayı ödeyemeyiz” çıkmazı karşısında ses çıkarmamak zorunda kalıyor.

‘Adam yıllarca çalışmış patron olmuş!’

Patron kasasından sorumlu bir muhasebeci de patron güzellemesi yapıyor: “Biz patronlara muhtacız…” Denizli’de orta çaplı bir patronun 20 milyon liralık ihracat yaptığını hatırlattığımızda, “20 milyonun hepsi patronun cebine mi giriyor sanıyorsun? Vergisi var, masrafı var. Patron yüzde 15 kazansa iyi” diyor. “Yani yüzde 60 zam veremez mi?​” diye sorduğumuzda “Veremez tabii, aylardır hesap yapıyorlar kaç verebiliriz diye. Düşmanlık etme, adam yıllarca çalışmış patron olmuş, çok kazanmak istiyorsan sen de çalış, patron ol o zaman. Patron çok kazanır, işçi az, bu böyle” yanıtını veriyor. Henüz ücretler yatırılmadan önce ev sahiplerinin yüzde 60 zam istediğini söylediğimizde ev sahiplerine küfrediyor...

Evrensel'i Takip Et