ODTÜ Biyolojik Bilimler öğrencileri: Desteklere rağmen çalışmak zorundayız
ODTÜ’de öğrenciler asgari ücret ile geçinmenin imkansızlığını, geçinebilmek için desteklere rağmen çalışmak zorunda olduklarını vurguluyor. Öğrenciler, ek zam talepleri etrafında birleşmeye çağırıyor.
![ODTÜ Biyolojik Bilimler öğrencileri: Desteklere rağmen çalışmak zorundayız](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/263613.jpg)
Fotoğraf: Evrensel
Zeynep Şenol
Aralıkta Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından 2025 için geçerli olacak asgari ücret 22 bin 104 tl olarak açıklandı. Geçen seneki asgari ücrete oranla sadece %30'luk bir zam görülürken TÜİK'in açıkladığı 2025 enflasyon oranı %47'nin de altında kaldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan yeni açıklanan asgari ücret hakkında ise "Makro ekonomik ve konjonktürel dinamikleri de değerlendirerek en dengeli seviye belirlenmeye çalışılmıştır." şeklinde ifade etti. Bugün ise 7 milyondan fazla çalışanı ilgilendiren asgari ücret sadece açlık sınırında kalmış durumda. ODTÜ Biyolojik Bilimler Öğrencileriyle yeni asgari ücrete dair konuştuk.
"İnsanlar yoksulluğa mahkûm edildi"
Biyoloji 4. Sınıftan Sıla, "Bu konuda gerçekten umutsuz ve üzgünüm. Asgari ücretle geçinmeye çalışan bu kadar ailenin yoksulluğa mahkûm edildiğini düşünüyorum ve gerçekten aklım almıyor bu durumu" dedi.
‘Zamların altında eziliyoruz’
Genetik Bölümü'nden 3. sınıftan bir öğrenci, "Yeni asgari ücreti insani bulmuyorum. Ben ev arkadaşlarımla yaşamama rağmen ve neredeyse bir asgari ücret harcıyorken tek bir asgari ücretle geçinen bir aile nasıl kira fatura ödüyor, çocuk okutuyor anlamıyorum. Bu bir şeylerden kısılarak denge kurularak yapılabilecek bir şey değil 22.104 TL ile hayatta kalınır ancak yaşanmaz. Belki barınılabilir, doyulabilir ancak bunların bu parayla nitelikli olması imkânsız.", diye anlattı. Genetik bölümünde başka bir öğrencisi ise, giderlerin arttığını, buna karşılık gelirlerin aramadığını, herkesin zamların altında ezildiğini anlattı.
‘Aile desteğine rağmen part-time çalışıyorum’
Asgari ücretin kendi yaşantısını da etkilediğini anlatan Sıla, "Hayal ettiğim üniversite hayatını yaşamayı bir kenara bıraktım diyebilirim. Ekonomik krizden benden daha çok etkilenen ailemin yükünü hafifletmek için ders dışı boş vakitlerimin çoğunda part time çalışıyorum." diye ifade etti. Bir başka Genetik Bölümü öğrencisi ise part-time çalıştığını, ailesinin tüm desteğine rağmen yetmediğini anlattı. "
Bazı standartlarımı koruyabilmek için çalışıyorum. Bu standartlar en basitinden akademik olarak yoğun bir haftanın sonunda hafta sonu arkadaşlarımla dışarı çıktığımda yediğim bir yemeğin parasının gelecek haftanın parasından gideceğini düşünmeden harcayabilmek olabilir. Bu kadar basit ve insani bir ihtiyaç için hafta içi birkaç gün okuldan çıktıktan sonra emeğimi satmak zorunda kalıyorum." Yine Genetik'te okuyan bir öğrenci de part-time çalışmak zorunda kaldığını anlatarak, "sorunlarımızın etrafında birleşmeliyiz" diye konuştu.
‘İşçi kazanımları umut veriyor’
Biyoloji Bölümü'nden 4. sınıf öğrencisi, metal işçilerinden Çayırhan Maden işçilerine kadar birçok meslek kolundan işçilerin gerek sendikal hakları için gerekse aldıkları ücretleri protesto etmek için greve çıktılarına değindi. "İşçilerin hakkı olanı almak için yaptığı her şeye destekleyici ve hayranlık noktasından bakıyorum. Grev alanlarında daha çok bulunmanın da desteklerimizin işçilere moral olması açısından güzel olacağını düşünüyorum." dedi. Bir öğrencisi ise işçi kazanımlarının kendisine umut olduğunu anlattı. "İşçiler patronlardan daha az insan değil, en az patronlar kadar insanca yasamı hak ediyorlar. Umarım bu gelişmeler diğer işçileri de harekete geçirir, daha çok direniş ve kazanım görürüz."
‘Talepler etrafında birleşmeliyiz’
Bu ekonomik şartlar altında üniversite gençliği olarak ne yapmalıyız sorusuna cevap veren Sıla, "Kesinlikle kolektif ve bizi bu zorluklara mahkûm eden düzenin karşısında olmamız gerekiyor. Sorunlarımızın çözümü olan talepler etrafında birlikte olmalıyız" diye cevaplandırdı.
Evrensel'i Takip Et