UMT işçileri haklarını almaya kararlı
‘BAYILAN İŞÇİLERE SOĞAN KOKLATIYORLAR’
Ağırlıklı olarak kadınların çalıştığı UMT Ambalaj fabrikası ürünlerini Avrupa’ya ihraç ediyor. Şirkette, bahar ayından sonra işler yoğunlaşınca çalışan sayısı 300’ü buluyor. Fakat buna rağmen, 16 saate kadar ulaşan ve aralıksız çalışılan mesailer uygulanıyor. Kadın işçilerden biri bu durumu, nefes almalarına dahi izin olmadığını söyleyerek açıklıyor ve devam ediyor: “Yarım saat yemek molası veriyorlardı, en sonunda 15 dakikaya indirdiler. Onda da yemek geç geldiği için yediğimizden hiçbir şey anlamıyoruz. Ramazanda dahi 12-14 saat çalıştırıyorlar. İftar yapamadan eve geldiğimiz oluyor. Bazen bayılanlarımız oluyor. Hastaneye götürmek yerine soğan koklatıp tekrar işe başlatıyorlar”.
Kriz döneminde ‘Zarar ediyoruz’ bahanesiyle sigorta primlerinin 15 gün üzerinden gösterildiğini belirten bir erkek işçi ise “Ayda 180 saat mesai yaptığımız oluyor. Mesai paralarını elden veriyorlar ki; sigorta primini az yatırsınlar” diyor. Herkese zorunlu mesaiyi kabul ettiren kağıtlar imzalattırdıklarını söyleyen UMT işçisi, kabul etmeyenlerin ise işten atılmakla tehdit edildiğini belirtiyor ve imzalatılan maaş bordrolarının ellerine verilmediğinden bahsediyor.
Bir başka kadın işçi ise; hastalandıklarında vizite kağıdı bile alamadıklarından yakınıyor. Yapılan şikayetler üzerine fabrikaya Nisan ayında 3 kez müfettiş gelmiş. Ancak, müdürler işçilerle önceden konuşarak, “Müfettişlere olanı değil, olması gerekeni söyleyin” içerikli konuşmalar yaparak tehdit etmiş.
‘KOŞULLARIMIZI DEĞİŞTİRMEK İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ’
Bütün bu koşullarda çalışan işçiler yarım günlük iş bıraktığında, patron öğleden sonra işçilerin yanına gelerek paralarını taksitlerle ödeyeceği sözünü verdi. Çalışanların banka hesaplarına da 300 lira yatırıldı. Bu sözlerin üzerine iş başı yapan işçiler, şu anda müdürlerin ve patronların kendilerini bölmek için her yolu denediklerini söylüyor. Patronun parayı grup grup yatırdığını ve eğer işler zamanında yetişmezse de paralarını ödememekle tehdit ettiğini belirtiyorlar. Bir işçi, “300 lira yatırdılar ama çoğumuzun kredi kartı borcu var. Bütün parayı banka kesti. Bize, ‘bekleyin’ diyorlar ama banka beklemiyor. Aramızda evine haciz gelenler dahi var” diyor. Başka bir işçi ise, “Bizim koşullarımız bu. Bunları değiştirmek için de elimizden ne geliyorsa yapacağız” diyor. (İzmir/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et