Bir daha asla!
Bir Daha Asla sergisi, geçmişle yüzleşme deneyimlerini ve özür dileme eylemini, toplumların ortak demokrasi kültürünü oluşturma mücadelesi bağlamında ele alıyor.
Ahmet AKUZUM
İstanbul
Açık Toplum Vakfı ve Anadolu Kültür’ün ortak projesi olan “Bir Daha Asla: Geçmişle Yüzleşme ve Özür Sergisi, Geçtiğimiz günlerde Tütün Deposu’nda açıldı. Açılışta, İshak Alaton, ömrünün 86 senesini dolu dolu yaşamış bir insan olarak, içinden geçenleri yalın bir lisanla dile getirirken, ön yargılarının esiri olmuş bağnaz insanların şimşeklerini de göğüslemeye hazır olduğunu ifade etti. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk doksan yılında şu ya da bu nedenle yaşadığımız ve bugün toplumsal huzurumuzun ayağında bir pranga haline gelmiş acıları, hataları konuşmanın zamanı geldi geçti bile diye noktaladı.
Türkiye’de son yıllarda geçmişle hesaplaşma mevzusu, akademi, sivil toplum ve medyanın, kısmen de devletin ilgi alanı içinde. Eskiden Batılılaşma projesi kapsamında “unut ve ilerle” eğilimi hakimken bugün özellikle de sivil toplumun katkısıyla bir değişim oldu. Ermeni Soykırımı, Dersim Kırımı, 6-7 Eylül olayları, faili meçhuller, zorla kaybetmeler gibi pek çok kanlı olay, eskiyle kıyaslanmayacak ölçüde gündelik yaşamda yer tutmaya, yüksek sesle tartışılmaya başlandı. Yine de bu sürecin kolay ilerlediğini söylemek mümkün değil, kuşku, korkular, savunmacı refleksler çok güçlü. Geçmişteki kırım, sürgün ve soykırımlarla hesaplaşmak, bunların bir daha olmaması gerektiğini, her birinin ahlaki ve hukuki açıdan suç olduğunu zihinlere kazımak ve bununla ilgili bir duyarlılık oluşturmak lazım. Özürler de öncelikle bu “Bir Daha Asla” bilinci için dileniyor, törensel özür konuşmalarında farklı dillerde hep aynı şey ifade ediliyor: “Never Again!”, “Nunca Más!”... “
ACILAR İNSANLARI BİRLEŞTİRİYOR
Sergide ele alınan sekiz vakanın yanında dokuzuncu olarak neden Türkiye yok sorusu akla geliyor. Sergiyi gezen pek çok insan gibi ben de bir yandan yaşananları gergin bir şekilde okuyup, seyrederken 93 Türkiye’sinde devletin pervasız zulmüne uğramış, silah zoruyla yerinden edilmiş, yaptığı onlarca sivil katliama tanık olmuş biri olarak kendi geçmişime bir yolculuk yaptım. Acılar insanları bir noktada benzer kılıyor. Yaşadığımız ülkede hak ihlalleri, katliamlar, soykırım, zorla göç ettirmeler, Diyarbakır zindanında uygulanan akıl almaz işkence ve insanlık suçlarıyla onlarca yüzlerce olay var ama bırakın devlet nezdinde özür dilemeyi, işlenen suçlara çoğu kez ya sahip çıkılıyor ya da inkar ediliyor. Hatta her geçen gün bu suçlara bir yenisi ekleniyor. Devletin sahip olduğu kibir, öfke bizi birleştirmek yerine daha da ayrıştırdığı, kutuplaştırdığı bilinen bir gerçek.
Sergiye tekrar dönersek; mekanın yaşlı merdivenlerini bitirip salona vardığımızda göze ilk çarpan Almanya’nın Yahudi Soykırımı ile hesaplaşmasının önemli bir kesiti olarak okunabilecek Federal Almanya Başbakanı Willy Brandt’ın diz çökmüş kocaman fotoğrafını görüyoruz. Brant’ın 1970 yılında Polonya’ya yaptığı ziyaret sırasında Varşova Gettosu Anıtı önünde diz çökmüş ve bir süre sessizce beklemişti. Hemen solunda David Cameron’un 2012 yılında “Kanlı Pazar” için mecliste yaptığı özür konuşması. Sağında ise, Srebrenitsa Soykırımı’ndan insanın kanını donduran katliam görüntüleri. Sergi mekana büyük bir titizlikle yerleştirilmiş. Yüzünüzü çevirdiğiniz yönde gözünüze ilişen videolarda ya dilenen özür sonrası insanların coşkusunu ya da iç çektiren trajik videolar, fotoğraflar ve metinler göreceksiniz.
‘BİR DAHA ASLA’ KİTAPLAŞTIRILDI
Yaklaşık bir yıllık araştırma ve hazırlık sonucu ortaya çıkan sergide çok çeşitli kaynaklardan yararlanılarak vakalar görselleştirilmiş, devlet arşivlerinden ve özel arşivlerden olay anına tanıklık etmiş insanların anlatılarına ve görsel kayıtlarına yer verilmiştir. Proje dahilinde bir de kitap hazırlandı. Sergi kapsamında ele alınan vakaların ayrıntılı olarak incelendiği metinlerle beraber, geçmişle yüzleşme üzerine çalışan yazar ve akademisyenlerin katkılarının yer aldığı kitap ise Bir Daha Asla!: Geçmişle Yüzleşme ve Özür adıyla İletişim Yayınları tarafından basıldı. Sergi 15 Aralık’a kadar Tütün Deposu’nda görülebilir.