8 Aralık 2013 07:00

Sultan Özer

RedHack yöneticisi olduğu iddiasıyla tutuklanan ve Sincan Cezaevine konulan Taylan Kulaçoğlu’dan mesaj var: “Hacklendikleri için karizmaları çizilmiş, intikam alacak adam arıyorlar. Ben iyiyim çünkü siz varsınız, biz varız.” Kulaçoğlu kendi tutukluluğunu da “Gezi’nin intikamı” olarak değerlendirdi.

CHP Cezaevi İnceleme Komisyonu Üyeleri Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Manisa Milletvekili Özgür Özel, Muğla Milletvekili Nurettin Demir ve Erzincan Milletvekili Muharrem Işık önceki gün Sincan Cezaevinde incelemelerde bulundu. Milletvekilleri, RedHack tutuklusu Taylan Kulaçoğlu ile de görüştüler. Milletvekillerine, oto hırsızlarıyla aynı koğuşta kalan, televizyonu bile olmadığını söyleyen Kulaçoğlu, “Polis hacklendiği için bir suçlu arıyor, kendilerini kurtarmaya çalışıyor. Ortada suç var, bu nedenle suçlu yaratmaya çalışıyorlar. Beni tutuklayabilecekleri hiçbir suç unsuru yok” dedi.

‘BAŞLAR DİK’

Aylardır izlendiğini, takip edildiğini bildiğini ifade eden Kulaçoğlu, bilgisayar kullanmayı orta düzeyde bildiğini, hiçbir şekilde suçlanma gerekçesi olmadığını söyledi. Kulaçoğlu “kaçma şüphesi” gerekçesiyle tutuklanmasına ilişkin de, “Kaçma şüphem olsaydı, Meclise yanınıza gelmezdim.” dedi. Milletvekillerine el yazısı ile mesaj da ileten Kulaçoğlu, “Başlar dik” derken kendisine destek olanlara teşekkür etti.


BALBAY: GAZETECİYİM DEDİM, HAKLI ÇIKTIM

CHP heyetinin görüştüğü isimlerden biri de Anayasa Mahkemesi Kararı’nın ardından tahliyesi beklenen, ancak kararı haftaya kalan CHP Milletvekili Gazeteci Mustafa Balbay oldu. Anayasa Mahkemesi kararına uyulmayacaksa neye uyulacağını soran Balbay, “Artık ben bugünden sonra her türlü hukuka rağmen tutukluyum” dedi. 2004’ten beri Türkiye’de var olan gerilimi yazdığını belirten Balbay, “O dönemler bana karşı çıkılıyor, her şey süt liman deniliyordu. Ancak son dönemde ortaya çıkan belgeler yazdıklarımın gerçek olduğunu ortaya koyuyor. Ben sadece gerçekleri yazmıştım” dedi. “Gazetecilikten tutukluyum” dediğini beliren Balbay, önce zamanın, sonra Anayasa Mahkemesinin kendisini haklı çıkardığını söyledi.


NEWROZ’A KATILDI İÇERİ ALINDI

CHP Cezaevi heyetinin görüştüğü mahkumlardan biri de 2007 yılından beri tutuklu bulunan ODTÜ Öğrencisi Ali Sayan. Yokluk içinde ODTÜ Felsefe Bölümünü kazandığını, Newroz’a katıldığı için de tutuklanıp, cezaevine konulduğunu söyleyen Sayan, Newroz’un bayram yapılması için verilen kanun teklifine atıf yaparak, “Bu saatten sonra kime ne faydası var, bana bir faydası yok” dedi.


SARP KURAY: YURTSEVERLERİN ÖLÜSÜNÜ SEVİYORLAR

16 Haziran hükümlüsü olarak müebbet cezası alan Sarp Kuray da kendisi ile görüşen heyete şunları ifade etti: “Gerçek olan şu, bu ülkede yaşamak zor. Bizim gibi solcuların ölülerini seviyor bu memleket. 1971’de ölseydim Deniz Gezmiş gibi posterim asılırdı. Bu ülkede yurtseverleri sevmiyorlar, yurtseverlerin ölüsünü seviyorlar. 16 Haziran örgütünün lideri olmakla tutukladılar, iki şahit gösterdiler, normalde davanın düşmesi gerekiyordu. Ben nasıl bir örgüt lideriyim ki, başka üyem yok. Kaçakçının bile cezaevine iki tane ziyaretçisi geliyor. AİHM karar verdi, ‘Bu şahitliklerle bu cezayı veremezsin’ dedi ama mahkeme AİHM’yi dinlemiyor, şahitler böyle bir talimat almadım demelerine rağmen yine aynı cezayı aldım.”


ZAVAR: KEYFİ YER DEĞİŞTİME YAPILIYOR

Heyetin ziyaret ettiği mesane kanseri hastası Odak Dergisi Yazarı Erol Zavar da keyfi olarak hücre arkadaşlarının değiştirildiğini aktardı. Zavar, “Belim, boynum tutmuyor. Arkadaşım işlerimi görüyor, bana yardımcı oluyordu, şimdi kendi işimi yapabilecek durumda değilim” dedi.


HAYAT TV VE İMC YASAĞI

1993 yılından beri cezaevinde tutulan Abdülhamit Babak da tansiyon, kalp ve ülseri olduğunu söyleyip, çıplak aramadan şikayet etti. “Çıplak aramada doktor kontrolü olması gerekiyor, ama burada yok, ailelerimize de ince arama var. Azadiya Welat gazetesini perşembe ve cuma günleri Abdullah Öcalan’ın yazısı olduğu için cumartesi ve pazar günleri tercüman olmadığı için vermiyorlar” diyen Babak, not defterlerinin alındığını, telefonda tekmil uygulamasının olduğunu, cımbız ve makas verilmediğini söyledi. Babak, “Televizyonlarda yandaş medyanın tamamı var ama 120 tutuklu Hayat TV ve İMC TV’yi izlemek için başvurmamıza rağmen izin vermiyorlar” dedi.

‘AĞIRLAŞIRSAN TEDAVİ EDERİZ’

Hizbullah davasından hükümlü Yasin Demir de Ankara Numune Hastanesine tedavi için gittiğinde tedavi edilip, rapor aldığını, ancak infaz hakimliğinin kararıyla gittiğinde aynı raporun verilmediğini anlattı.

Hasta raporu almanın  Numune Hastanesinde çok zor olduğunu belirten Demir, “Hasta koğuşları çok kötü. 2005’te interserum tedavisi oldum, ikincisini yapmıyor. Önleyici tedavi olmak istiyorum, izin vermiyorlar. Bana, ‘Biraz daha ağırlaşman lazım, ondan sonra tedavi olursun’ diyorlar.” (Ankara/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et