Evrensel için yeni bir dönem
Evrensel için yeni bir dönem
Reklamları Kapat
26 Şubat 2014 07:00

Aysel Ebru ÖKTEN
Hasret Gültekin KOZAN
Kocaeli


Kocaeli ile İstanbul arasında sıkışıp kalmış 45 bin nüfusa sahip, kirli havasıyla akıllara yerleşmiş bir yer Dilovası. 1960’lı yıllarda geniş tarım ve ormanlık alanlarına sahip olan Dilovası, 1960’tan sonra başlayan sanayileşmeyle ciddi bir tahribat yaşamış. 5 organize sanayi bölgesi ve 1 sanayi sitesi olan Dilovası Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarına ev sahipliği yapıyor.

İşsizlik sorunu ise herkesin dilinde. Dilovası halkı, hastanenin kendilerine çok uzak olmasına da tepkili. Şu anki belediye başkanının “4.5 yılda 250 trilyon yatırım” yaptığını belirten afişleri kentin her yanına asılsa da harcanan para kentin birikmiş sorunlarına çözüm getirmemiş. Halk yapılan bu harcamanın nereye gittiğini bilmez durumda. Ayrıca AKP şuan ki belediye başkanı yerine başka bir aday göstermiş. Bu nedenle “AKP’nin işi Dilovası’da zor gözüküyor’ deniyor.

Sorunlarla boğuşan, nefes almanın kimi zaman imkansız hale geldiği ilçede sokağın nabzını tutmak için halka yerel yönetimlerden neler beklediklerini, nasıl bir Dilovası istediklerini sorduk.

EN BÜYÜK SORUN: İŞSİZLİK

İsa Turhan, Dilovası’nın işsizlik ve çevre kirliliği gibi büyük sorunlarla boğuştuğunu aktardı. Belediyelerin gençlere iş imkanı sağlaması gerektiğini belirten Turhan, “Herkes koltuğa oturduktan sonra bizi unutuyor. Biz o koltuğa oturduktan sonra da hizmet istiyoruz” dedi.

Bir başka genç Leyla Deniz ise, öncelikle seçimlere kadar ses ve görüntü kirliliğinin kendilerini rahatsız ettiğini ifade etti. Dilovası’da yolların çok bozuk olduğunu aktaran Deniz,  gençler için sosyal alanların yaratılmasını da istiyor.

ÇOCUĞUM RAHATSIZLANINCA NE YAPACAĞIM?

Hava kirliliğinden dolayı çocuğunun astım, bronşit olduğunu belirten Yeliz Akagündüz, hava kirliliğinin giderilerek hastanelerin yapılmasını talep ediyor. Dilovası’da herkesin çocuklarını Gebze veya Darıca’ya götürmek zorunda kaldığını belirten Akagündüz, “Gece acile gidebileceğim bir devlet hastanesi bile yok. Çocuğum rahatsızlanınca ne yapacağım” diye sordu.
Yoğun Kürt göçü alan bölgede kadınların çoğunluğunun Türkçe bilmediğine dikkat çeken Yeşim Hanım, kadınların hastanede tedavi olamadığını, marketten alışveriş yapamadığını belirtti.

Dil sorununun çok rahat bir şekilde çözülebileceğini anlatan Yeşim Hanım, “her anlamda eşitlik” talebini dile getirdi.

Ercan Kahraman da Dilovası’nın 2000’li değil, 1800’lü yılları yaşadığını ifade etti. Seçim öncesi verilen sözlerin seçim sonrası unutulduğunu anlatan Kahraman, “Belediye başkanı 250 trilyon harcadım diyor. Nereye harcamış? O parayı bana verselerdi ben Dilovası’nı yıkar, yeni baştan yapardım”dedi.

DİLOVASI'NIN SORUNLARI ONLARI SİYASETE SOKTU

HDP Dilovası ilçe binasında Dilovası Belediye Eş Başkan adayları Mehmet Selim Akboğa ve Eylem Güleser ile görüşüyoruz. İlk sözü Mehmet Selim Akboğa aldı. Bugüne kadar sorunların çözülmemiş olması nedeniyle siyasete girdiğini anlatıyor ve şöyle devam etti: “Dilovası zenginlik içerisinde ama halkı bu zenginlikten yoksun. Burada ciddi bir adaletsizlik var.”
Mehmet Selim Akboğa, Dilovası Organize Sanayi Bölgesi’nin (DOSB) standartlara uygun olmayan biçimde kurulduğunu belirtti. Fabrikaların yaydığı ağır metallerin insanlara verdiği zararı dile getirerek Kocaeli Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Uzmanı Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’nun yaptığı araştırmayı hatırlatan Akboğa, Dilovası’da canlıların genetik yapısının değiştiğini, insanların yaşamsal faaliyetlerini sürdürmede zorlandıklarını söyledi. İnsanların çoğunun hava kirliliğinin verdiği zararlardan habersiz olduğunu ifade eden Akboğa, “Burada çalışan işçilerin çoğunluğu taşımalı bir biçimde gelen işçiler, Dilovası halkı bu organize sanayi bölgesinde çalışmıyor. Hem çalışmıyoruz hem de çevre kirliliğine maruz kalan biziz” diye konuştu.

HALK MECLİSLERİYLE

Sürekli halkın içinde olduklarını söyleyen Eylem Güleser da şöyle devam etti: “Mevcut yönetimler halkın değil sanayicilerin yanında duruyor. Biz öncelikle şunu söylüyoruz: Halkımız yalnız değil. Biz bu sorunlara halkımızla birlikte çözüm getireceğiz.”
30 Mart’tan sonra halkla bir araya gelip temel meselelere el atacaklarını dile getiren Mehmet Selim Akboğa, “Biz bunu sadece eş başkanlar ve meclis üyeleriyle yapmayacağız, halk meclisleriyle bir araya gelip sorunlarımızın çözümünü ortaya koyacağız” dedi.
Dilovası’da 50 dönümlük bir arazi üzerine taşocağı kurulacağı söylentilerini sorduğumuz Akboğa, taşocağı yapımına öncelikle Dilovası halkının tepki vermesi gerektiğini belirtti.

KADIN KOOPERATİFLERİ

Kadın emeğinin her yerde olduğu gibi Dilovası’da da yok sayıldığını belirten Güleser, “Kadınlarımız erkeklerle aynı oranda çalışsa bile daha az para alıyor. Bizim ‘Kadın Kooperatifleri’ projelerimiz var. Kadının maddi özgürlüğünü kazandığında hayata daha güvenli bakabileceğini düşünüyoruz” dedi. Aday tanıtım toplantısında söylediği “Dilovası’da bir kadın devrimi” sözünü hatırlattığımız Eylem Güleser şöyle devam etti: “Kadın meclisleri kuracağız. Artık kadınların sokağa çıkma, sözünü söyleme zamanıdır. Biz kadınların söz hakkına sahip olmasını ve siyaset yapmasını istiyoruz.”

Dilovası’da 500 kayıtlı engellinin olduğuna işaret eden Güleser, “Engelliler evlere hapsedilmiş, onlar için sosyal alanlar yaratacağımız projelerimiz de var” diye konuştu. Ulaşımın da ciddi bir sorun olduğunu belirten Eylem Güleser, daha ucuz ve rahat olmasını sağlayacaklarını ifade etti.

UYUŞTURUCUYA KARŞI MÜCADELE

Gençler arasında uyuşturucu madde kullanımının arttığına işaret eden Mehmet Selim Akboğa, “Diğer siyasetçiler de uyuşturulmuş gencin daha kolay idare edildiğini düşündükleri için kulak asmıyorlar. İş bu durumdan çıkarılmalıdır, sağlık birimleri kurulup gençlerin öncelikle bu bağımlılıktan kurtulması sağlanmalı, sonrasında gençlerin ilgileri daha farklı alanlara çekilmelidir” dedi.




 

Evrensel'i Takip Et