HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Bilgen, AKP’nin yüzde 10 barajı ile devam edilmesi yönündeki kararının, AKP’nin adaletsizlikte istikrarı sürdürmesi dışında hiçbir anlama gelmediğini kaydetti.
Ayhan Bilgen, AKP hükümetinin yüzde 10 seçim barajını ortadan kaldıracak bir çalışma içerisinde girmemesine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Bilgen, AKP hükümetinin son kararıyla 12 Eylül darbesinin mirası olan yüzde 10’luk seçim barajını, temsilde adalete ve demokrasiye vurduğu darbeye rağmen sürdürme kararlılığını ortaya koyduğunu belirtti. Bilgen, “Başbakan Erdoğan, bu engelin demokrasiyle bağdaştırılmasını savunmanın olanaksızlığı karşısında, barajı kendilerinin koymadığı gerekçesinin arkasına sığınsa da, barajı indirme ya da sıfırlama alternatifine hiçbir zaman olumlu yaklaşmamış, girdiği her seçimde barajın nimetlerinden nasiplenmiştir” şeklinde ifade etti.
SITMAYA RAZI ETMEK İSTİYOR
AKP hükümetinin, genel seçimler öncesinde ölümü gösterip, sıtmaya razı etme mantığı ile hareket ettiğini söyleyen Bilgen şöyle devam etti: “AKP barajın tümden kalkabileceği dar bölge veya yüzde 5’e ineceği daraltılmış bölge seçim sistemlerini kendi gündemine almış; hangi sistemin iktidar partisine ne getirisi olacağına odaklanarak hesaplar yapmış; konuyu demokrasi ve adalet bağlamında kamuoyunda tartışmaya açmamıştır. Temsilde adalet kaygısıyla değil, AKP’nin en az oyla en çok milletvekili çıkarmasının imkanları açısından yürütüldüğü bilinen bu tartışmalar sonucunda, mevcut statüko ve seçim barajı ile yola devam edilmesi kararlaştırılmıştır. Öte yandan hem cumhurbaşkanlığı hem seçim sistemi tartışmalarının bir arada hazirana kadar sonuçlandırılamayacağının görülmesi de AKP’yi bu karara götürmüştür.”
BAŞBAKANIN DEĞİL ÜLKENİN GELECEĞİ
Ülkenin geleceğinin Başbakan Erdoğan’ın siyasi geleceği ve cumhurbaşkanı olacağı gündemiyle birlikte ele alınmasının kabul edilemez olduğuna dikkat çeken Bilgen, şunları kaydetti: “Siyaseti demokratikleştirmeden, ülkeyi ve rejimi demokratikleştirmenin imkansız olduğu ortadadır. İktidar partisinin, 12 Eylül darbe rejiminin mirası olan seçim sistemi ve barajı düzenlemesinin arkasına sığınması, demokrasi konusundaki isteksizliğinin de çok açık göstergesidir. Vesayet rejimini sonlandırmanın ilk şartı, seçim barajından kaynaklı dışlamayı sonlandırmaktır.”
Bilgen, Kürt sorununun demokratik ve siyasal çözümü dahil bir çok sorun alanını olumsuz olarak şekillendiren seçim barajı ile ilgili ciddi bir adım atılmadıkça, toplumsal barış inşa edilemeyeceğini vurguladı. (ANKARA)
Evrensel'i Takip Et