9 Aralık 2014 01:58

Rasih Nuri İleri’nin ardından

Rasih Nuri İleri, 1951 Türkiye Komünist Partisi tevkifatının mağdurlarındandı ve işkence sürecinden sonra yargılamanın başlamasıyla adı hemen her gün gazetelerde geçiyordu

Rasih Nuri İleri’nin ardından

Ahmet SAY

Rasih Ağabey’le 1965 yılında Mihri Belli’nin evinde tanıştım. Ama onun adını yıllar öncesi babamdan duymuştum: 1952’de yaşamdan ayrılan babam, Rasih Ağabey’in adını, önceleri bir dönemin değerli aydınlarından “Suphi Nuri İleri’nin oğlu” olarak geçirirdi evde. Rasih Nuri İleri ise 1951 Türkiye Komünist Partisi tevkifatının mağdurlarındandı ve işkence sürecinden sonra yargılamanın başlamasıyla adı hemen her gün gazetelerde geçiyordu. Hatta bir kez, sanıklardan bir kısmının toplu fotoğrafında, önde duran kişi olarak gözüküyordu gazetenin birinde. Babam bu fotoğrafı görünce gazeteyi büküp havaya kaldırarak bağırmaya başlamıştı:
“Bu Demokrat Parti, kalleşlik ediyor! İktidara gelmeden önce, solcu aydınlara göz kırpardı, iktidara gelince içeri attı hepsini, işkenceden geçirdi!”
Yıllar sonra Mihri Belli’nin evinde o gün Rasih Ağabey, hapishane ve yargı günlerinden öyle ayrıntılar anlatmıştı ki, Mihri Ağabey, “Nasıl da hatırlıyorsun bütün bunları Rasih!..” diyerek hem hayretini hem de onun üstün belleğine duyduğu hayranlığı dile getirmişti. 
Evet, işkenceyle başlayıp yıllarca hapis ve sürgünle süren bir dönemin tarihini ayrıntılarıyla yaşamış bir insandı Rasih Ağabey. Yakın arkadaşlarının gözünde, bir “Canlı arşiv”di. Yeri geldikçe belleğinden bir tutam anı çıkarır, konuya bilinmeyen bir yönden ışık tutardı. Ve bunu öylesine bilinçle yapardı ki, taşı tam gediğine oturturdu.  
Rasih Ağabey’in evi, “Yakın dönem tarihinde ileri-geri karşıtlığının görkemli bir arşivi” ydi: Koridor ve odalarda, tavanlara kadar ciltler, klasörler, raflar dolusu ciltler ve klasörler yükselirdi. Bu tür bir kütüphaneyi hiçbir yerde görmedim. Sanıyorum, yalnızca kendisinin yararlanabileceği özgün bir arşiv/kütüphaneydi bu. Çünkü neyin nerede olduğunu yalnızca o bilebilirdi. 
1967 yılında “Türk Solu” adlı haftalık dergiyi çıkardığımızda, Rasih Ağabey de bu yayın hareketine katkıda bulunan “eski tüfek”lerdendi. Daha sonra çıkardığımız “Türkiye Solu”nda da… Bizi birleştiren bu yayınlar, “eski”lerin önderliğindeki “Milli Demokratik Devrim” stratejisinin organıydı.
Rasih Nuri İleri’nin cenazesi, bugün Bebek Camisi’nden kaldırılıyor. Yaşamı boyunca sol hareketin içinde yer alan, yasal ya da yasa dışı parti örgütlerinin üyesi olmaktan çekinmeyen onun gibi bu kararlı, yiğit aydın, unutulmayacaktır. 

Evrensel'i Takip Et