Öncelikle, seçim döneminde büyük bir başarı kazanarak Türkiye'de ki halkların, gençlerin, ezilenlerin sesini meclise taşıyacak olan Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloku'nu destekleyen, gecesini gündüzüne katarak çalışma yürüten tüm genç arkadaşlarımıza teşekkür edelim.Memle
Halkın sorunlarını istismar eden, sorunlara gerçek bir çözüm getirmekten uzak, tersine sorunların nedeni olan sömürü düzeninin savunucusu partilerin aldıkları oy oranı ayrı bir yazının konusu olabilir. Bu yazıda seçimlerin başka bir yanını değerlendirmek istiyoruz.12 Haziran seçimleri bir kez daha göstermiştir k
Biz Doğu Karadeniz bölgesinde tarım ve çay üreticiliğiyle geçinen gençleriz. Pardon geçinemeyen aileler ve çocukları…Devlet büyüklerimiz sağolsunlar; "çayın kilosu 7 lira, neyine yetmiyor al sana 5 lira, 3 lirasını ihtiyacına harca, 2 lirasını vergi ver" gibi laf oyunları yaparken biz üreticiler
Dalgaların kayaları yalayıp geçtiği düşlerdeyim şimdi. Baktığım yerde irili ufaklı çakıl taşlarını görüyorum kayalarından kopan. Her bir vuruşta yüreğimi yakıyor ağıtları… Denizin sesi yeşiliyle mavisine kan kusan hırçın, yaramaz bir bebek gibi inil inil inlemekte. Ağladıkça ağlıyor… Yüzünü
Haziran hüznünü " pis bir ota değmiş gibi sızlıyor genzim dökülüyor etim sarı yapraklar gibi uy anam anam Haziran'da ölmek zor...'' dizeleriyle anlatıyordu Hasan Hüseyin 1977'de. Ölene kadar işçi sınıfının haklı mücadelesini savunan bunu şiirlerle, şarkılarla, romanlarla ve anıl
Hani son zamanlarda ismini daha çok duyduğumuz, dağların, ormanların denize doğru süzüldüğü bir cennet var ya, işte orasıdır Akkuyu. Daha doğrusu "nükleer santral" kâbusu insanların arasında dilden dile konuşulana kadar cennetti demek daha doğru olur. İnsanların "Çernobil, Fukuşima gibi olmasın Mersin" diye m&uum
İnsanın hayatına o kadar çok tehlikeli madde girdi ki, siyanür içip ölünse yeridir. 12 Haziran seçimlerinden önce Kütahya'da patlak veren siyanür olayı duyuldu. Gümüş araması yapan firmaların kullandığı siyanür havuzunun bentleri yıkılmış ve siyanür toprağa ve içme suyuna karışmış. Sadece haberl
Sınav cehenneminde, cayır cayır yandığımız şu günlerde rahat bir nefes almak istiyoruz. Geleceğimizin, dart tahtasından hiç bir farkı kalmadığına artık eminiz. Bir yarışın daha sonuna gelmiş bulunmaktayız ve kaybettiğimiz gençlik yıllarımızla baş başa kalmış durumdayız. Bu sene de iş bulamamış ama üniversite mezunu olduğumuzla teselli bul
Sinema, fotoğraflara ruh kazandırmış bir sanat dalıdır ve sanat dalları arasında daha diri bir görünüme sahiptir yaşı itibarı ile. Ancak bu durum sinemanın dallanmasına engel olmamıştır. Kültürel etkiler üslubu farklı açılara taşımış bu durumda sinemanın her seferinde kalıplarının dışına çıkmasına sebep olmuştur.Sa
Bir musibet bin nasihatten iyidir derler. Bu özlü söz Türkiye’de özellikle son aylarda gençlik tarafından daha da kanıtlanır hale geldi. Yıllardır ÖSS, ÖYS, KPSS gibi sınavlar ve en son haliyle YGS, LYS üzerine onlarca söz söylendi, tartışıldı. Öğrencilere yaptığımız çağrılar, bu sınavların piyasa ekon
2005 yılında Eşme’deki altın madeni çekimleri için gittiğimiz Kütahya Dulkadirli köyünde üç kadın ve bir civciv satıcısı ile karşılaşmıştık. Bir zamanlar Dulkadir Beyliğine başkentlik yapmış köy, Eti Gümüş tesislerinin bölgede faaliyete başlamasının ardından 6 yılda 22 kişiyi kanserden toprağa vermişt
Özgürlük Dünyası’nda Yer Alan Yazılar“İki Aylık Sosyalist Teori ve Politika Dergisi” olarak yayın hayatına devam eden Özgürlük Dünyası’nın Haziran sayısı çıktı.İçerisinde, birçok yazarın gündeme ve teorik tartışmalara ilişkin yazılarının yanında nisan ayının sonunda Dicle &
Kendi deyişiyle "Halkının mazlum ve gariban şairi" Ahmed Arif'i 2 Haziran 1991'de kaybettik. Ama O'nun şiiri, zulasında sevdasıyla volta atmaktadır hala namus bildiği yolda...
Birçok tarih var aklımızın ajandasında kazılı... Birçok yitip giden, katledilen... Dergimizin bu sayısında da yaşam mücadelesi içindeki direnişleri bizlere örnek teşkil etsin diye anacağız özlediklerimizi... Aklımızın ajandasında Haziran ayı İlkay Akkaya'nın titrek sesiyle söylediği, Hasan Hüseyin şiiri ile birlikte gelir;
Bir dünya kursak! Binlerce genç... Gıdasından, temizliğine; güvenliğinden eğlencesine… Her şeyi bizlerin başardığı bir dünya… Adı?.. Adı fark etmez! Nasıl olsa dünyayı biz kurduk. Sonra; o dünyalı olmak isteyenlere bir çağrı yapsak: “9 gün gelin kendi kurduğumuz dünyada yaşayalım!” Gelse binlerc
Sözlüklerde, sosyal paylaşım sitelerinde dönen, paylaşılan ve beğenilen ilginç haber ve yorumları sizlerle paylaşmak istedik. İyi okumalar…Kaybedenler kulübü bildiğimiz üzere fazlasıyla ilgi görüp, izlenen bir film oldu. İtü sözlükte film başlığına, viralesta nickli arkadaş yazmış. Kısaltarak veriyoruz.
Enstantane 1İstanbul Esenyut’ta, bir ilköğretim okulunda, öğrenciler bahçede toplanmış düzenlenen tören için “hazır olda” bekletilmektedir. İlçe kaymakamı yada ilçe milli eğitim müdürü okulu ziyarete gelmiş günün anlam ve önemine ilişkin konuşma yapmak üzere beklemektedir. Ö
Bir yıldır beklenen sınav, hatta sınav maratonları devam ediyor. 5 aşamalı gerçekleşecek olan LYS' ye, YGS barajını geçen tüm öğrenciler girme hakkına sahip. Pekiyi YGS nasıl bir barajdı? O barajı herkes hakkıyla mı geçmişti? Tabi ki de hayır. Bir şifre skandalı patladı ve aylarca konuşuldu bu skandal. Liseliler her yerde kitlesel eyleml
Yığınların siyasete müdahalesi için...
Yeni çözüm sürecinde tarihe düşülmesi gereken not
Ford ve Renault’nun tasarruf tedbirleri hukuka aykırı
ABD'nin 'Alaycı ve acımasız' demokrasisi
Evrensel'le dayanışmaya çağrı!
2025 ‘aile yılı’ ilan edildi. Hedef nüfus artışı; çocuk doğurana nakit, evleneceklere kredi desteği! Projenin amacı aileyi sermayenin kuluçkasına, iktidarın yapı taşına çevirmek!
Gerici-neoliberal emek rejimi, kadınların iş yerlerinde ve iş yeri dışında ürettiği toplumsal ilişkileri, iktisadi, siyasi ve ideolojik yapılarla birlikte anlamayı mümkün kılıyor.
İktidar kapitalistlerin planını bir bir hayata geçiriyor ve bu plan insanı doğumundan ölümüne kadar kapitalistlere yem etmeyi hedefliyor. 12. kalkınma planında yer alan veriler de bunu ortaya koyuyor.
Koska’da işçilere dağıtılan erzakların içinden tarihi geçmiş ürünler çıktığı iddia edildi. İşçiler, bozuk ürünlerin ‘yardım’ diye dağıtıldığını söyleyerek bozuk erzakları deponun önüne bıraktı.
Türkiye’de ortalama kiralar 20 bin TL. Haftalık pazar alışverişi en az 1000 TL iken Cumhurbaşkanı Erdoğan 22 bin 104 liralık asgari ücretle geçinen milyonlara üç çocuk çağrısı yapıyor.
“5 bin liraya güvenip çocuk mu getirilir dünyaya? Devlet bazı aşıları karşılamıyor, üç tane yaptırması gereken özel aşısı var çocuğun. Bu aşılar toplamda 10 bini geçiyor.”
Nazi Almanyası’ndan Orban Macaristanı’na farklı tarihsel dönem ve koşullarda; “krizlerin” önlenmesi ihtiyacıyla amacı doğum hızını artırmak olan pek çok uygulama mevcut.
Yeni bir hayat kurmak; bir ev kiralamak, beyaz eşyaları almak, mobilya... Kısacası sıfırdan evi kurmak gerçekten çok zor. 150 bin lira bu masrafların arasında sadece bir kaleme yetebilecek bir tutar.