Makul taleplerin politik uygulanabilirliği
Siyasetçiler genellikle verdikleri sözleri tutmadıkları için halk nazarında güvenilmez kişilikler oluştururlar. Oysa bu durum siyasilerin ne yalancı ne de beceriksiz oldukları savla açıklanabilir. Seçim öncesi vaatler ile seçim sonrası yapılan icraat arasındaki fark, siyaset ile ekonomi ve tarihsel koşullar alanlarının örtüşmemesinden oluşur. Şöyle ki, seçim öncesinde yapılan vaatlerin gerçekleştirilebileceği siyaseten samimi olarak düşünülebilir olmakla beraber, siyasetçinin iktidardaki manevra alanını büyük oranda tarihsel ve ekonomik koşulların şekillendirdiği başat toplumsal doku belirler. Uzun dönemde dönüştürülebilen toplumsal dokuyu yadsıyan katı siyaset yanlıları siyasetçinin başarısızlığını bir tür suçluluk olarak görüp, siyasal irade eksikliği gibi ne olduğu belirsiz gerekçe ile açıklamaya yeltenirler.
Geçtiğimiz hafta sonunda “Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku”nun toplantısına katılarak ilgililerden programları ve yürüyüş planları hakkında fikir edindim ve ortaya atılan bazı görüş ve fikirlerden yararlandım. Toplantıyı tümü ile izleyememekle beraber, ana çatısı hakkında yeterli fikir sahibi olduğumu düşünerek, bugün bu düşüncelerimi siz değerli okuyucularla paylaşmak istedim.
Bir defa, tasarlanan programın toplumsal ve ekonomik boyutunun hemen kimsenin karşı çıkamayacağı kadar anlamlı ve gerekli olması fevkalade olumludur. Başta tüm alt kimliklerin de tanınarak insan haklarına saygı ilkesi olmak üzere, emekçi hakları, çevre hakları vb gibi gerçek anlamda tüm demokratik hakların kapsanmış olması kesinlikle yadsınamaz tezlerdir.
Var olan siyasal iktidarın halkın bir bölümünü yabancılaştıran anlayışına ve çatışmacı politikasına karşı toplumsal barışın sağlanması, birlikte üretim ve üleşim kurallarının oluşturulması ve demokratik yönetim ilkelerinin geçerli kılınması yönünde politika oluşturma programı da yadsınamaz şekilde olumludur. Böylesi bir programın gerçekleştirilebilmesi ve iktidara karşı toplumsal muhalefet cephesinin örülmesi için tüm potansiyel muhalefet grupları ile ittifak ve işbirliğine yönelimi de fevkalade olumlu, hatta sonuç alıcı siyasal karşı duruş açısından da yararlıdır. Potansiyel muhalifler arasında kurulacak böylesi bir ittifak otoriteye karşı güç oluşturma açısından olduğu kadar, cephe bileşenlerinde “yanlış bilinçlenme” olasılığını da ortadan kaldırarak ya da en aza indirerek muhalefet cephenin gücünü de pekiştirebilir.
İşin öbür cephesine baktığımızda, maalesef, “gereklilik” karşısında “gerçekleştirilebilirlik” sorunu ile karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Siyaset yapmanın güçleştiği alan, dünyanın ve Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasal konjonktür ortamı ve bu ortamda mevcut ve yeni gelişen burjuvazinin politik tercihleri ile örülür. Geniş muhalefet cephesi oluşumundaki grupların salt muhalif olmada homojen görüntü sergilemeleri, muhalefet alanlarında ya da politik yaklaşımlarında da homojen konumda oldukları anlamına gelmez. Bir yandan ekonomik açıdan zımnen benimsenen sosyalist yaklaşım, yönetsel açıdan ise “Demokratik Cumhuriyet” ilkesi gibi teorik açılımlar; diğer yandan da PKK’nın algılanması ve Öcalan konusuna yaklaşımlar gibi pratik meseleler bu bağlamda dikkatle ele alınması gereken temel konular olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu konular, toplumun ve potansiyel muhalif cephe bileşenlerinin bilinçlendirilmesi açısından bir platform ya da oluşum faaliyeti olarak olumlu ve uygulanabilir gözüktüğü halde, kısa dönemde siyasete yürüyen bir parti faaliyeti olarak sıkıntılara gebedir. Blok bir parti olarak farklı, bir platform ya da oluşum olarak farklı davranış sergileyebilir olmakla beraber, pratik siyasal süreçte bu iki tip örgütlenme birbirini etkileyerek, “uygulanabilirlik” açısından amaçlardan sapılması sonucunun doğmaması dikkat edilmesi gereken önemli bir konu olarak görülmelidir.
Dünyanın patlamaya hazır barut fıçısı konumunda yer almış ülkemizin, insan haklarına saygılı, üretim ve üleşimde herkesin karar sahibi olduğu, farklılıklarımızla bizlere güç verecek saygılı yönetime kavuşması dileği ile bu yolda samimi çaba harcayan hepimize, dostlara, yoldaşlara kolay gelsin!
Evrensel'i Takip Et