Bizden vergi alın!
İlk çağrı ünlü zengin Buffet’ten geldi. Büyük patronlardan mülti milyoner Warren Buffett, ABD’nin bütçe açığı sorununu çözmek için Kongre’yi ülkenin süper-zengin kesimine yönelik vergileri artırmaya çağırdı ve böyle bir adımın yatırımlara zarar vermeyeceğini söyledi. Buffet sadece bunları söylemiyor, şu söyledikleri de ilginç: “Ben ve arkadaşlarım, milyarder dostu Kongre tarafından bugüne kadar yeterince şımartıldık. Hükümetin artık fedakarlığın herkesçe paylaşılması konusunda ciddi girişimler yapmasının zamanıdır” diyor. Buffett, geçen yıl ödediği verginin 6.9 milyar dolar olduğunu söylüyor ve “ödediğim vergi benim vergiye tabi gelirimin sadece yüzde 17.4’üydü. Şirketimizde çalışanların vergi yükü ortalaması ise yüzde 36” eleştirisinde de bulunuyor!
Bu tür bir çağrı sadece Buffet’ten gelseydi aykırı bir ses denip geçilebilirdi. Ama aynı günlerde Fransa’nın zenginlerinden de benzer bir ses geldi. Haftalık Le Nouvel Observateur adlı haber dergisine göre, Fransa’nın en zengin 16 ismi, hükümetten ülkenin bütçe açıklarının ve kamu borcunun azaltılması çabaları çerçevesinde çok yüksek gelirli kesimler için bir olağanüstü vergi oluşturmasını istemiş. Bu çağrıyı yapan fransızlar arasında L’Oreal kozmetik imparatorluğunun sahibi Liliane Bettencourt, Accor CEO’su Dennis Hennequin, Total CEO’su Christophe de Margerie gibi isimler yer alıyor. Acaba ne oldu da zenginler peşpeşe bu tür çağrıları yapmaya başladılar? Yoksa başlarına güneş falan mı geçti?
2008 krizinde hükümetler bankalara ve dev şirketlere trilyonlarca dolar akıttılar. Amaç dünya kapitalizmini bir kez daha çaresizliğe düşüren krize bir “çözüm” bulmaktı. Ama emekçilerin alınterlerinden kesilip zenginlerin sofralarına sunulan bu ikramlar kapitalizmin krizine çare olmadı. Kapitalist sistem daha toparlanamadan yeni bir krizin sinyallerini güçlü bir biçimde vermeye başladı. Ama bu arada işçi sınıfı ve emekçi kitleler itilebilecekleri en geri mevziye itilmişler, pek çok ekonomik ve sosyal hakları ellerinden alınmıştı. Bundan sonra sistemin savunucuların yapabilecekleri tek şey ‘sağlıkta, eğitimde, güvenlikte vb. herşey bütünüyle parayla, öyle emeklilik falanda yok, başınızın çaresine bakın’ demektir.
Ama bütün bunları hangi ileri kapitalist ülkenin yönetici sınıfları ve hükümetleri diyebilir? Bunu demek bizi devirin, bizden artık bir bok olmaz demekle eş anlamlı değil mi? Bunu demek zaten bugün olup bitenlere karşı dipte birikmekte olan öfke ve nefretin büyük bir dalgaya dönüşmesine neden olmaz mı? Kuşkusuz bütün bunların farkında olanlar sadece kapitalist sisteme marksizm cephesinden eleştiri yönetenler değildir. Sistemin asıl yöneticileri emperyalist büyük burjuvazinin en akıllı kesimleri de bu durumu gayet iyi görmektedirler. Onlar bazı küçük ödünler vererek dipten gelen dalganın kendi saltanatlarını yıkacak olan gücünü engellemeye çalışmaktadırlar.
Ama bu çözüm olabilir mi? Kapitalist sistemin temel çelişkisi, toplumsal üretimin ürünü olan zenginliklere mülk edinmenin özel karateri nedeniyle küçük bir azınlığın el koymasıdır. Bu zenginlikleri üretenler Buffetlere neden ihtiyaç duysunlar ki? Buffetlerin bütün kazançlarına el koymak, emekçilerin sırtından edindiği servetleri toplumsallaştırmak daha kalıcı ve krizleri önleyici bir çözüm olmaz mı? Kapitalizm bugün krizlere giriyorsa, bu krizler kötü yöneticiler ve adaletsiz vergi sistemlerinden dolayı gündeme gelmiyor. Kapitalizmin yukarıda bahsedilen temel çelişkisi ve bu temel çelişki üzerinde şekillenen sermayenin işleyiş yasaları bu krizlere yol açıyor. Açıkçası kapitalizmden kurtulmadan krizlerden kurtulmak olanaklı olmuyor.
İlginçtir, dünyanın zenginlerinden bu tür çağrılar gelirken, işçi sınıfının örgütleri olan sendikalardan ses gelmiyor! Hatta bazı sendika bürokratlarının içten içe bu zenginlere “başımıza dert açmayın, rahatımızı bozmayın” diye kızmış olmaları bile olasılık dahilindedir! İşçi sınıfının mücadele merkezleri ve örgütleri olan sendikalar böylesi dönemlerde seslerini çıkarmayacaklarda ne zaman çıkaracaklar? Her halde uluslararası işçi sınıfı Buffetlere servetlerinize el koyuyoruz, bizden çok sizi savunan sendikacılarınızı da servetlerinizin bonusu olarak size hediye ediyoruz demelerini bekliyorlar!
EVRENSEL'İNMANŞETİ
![Marmaris Turgut Koyu’nu kurtaran mahkeme kararı: “ÇED gerekli değildir” kararı iptal](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/284338.jpg)
Marmaris Turgut Koyu’nu kurtaran mahkeme kararı: “ÇED gerekli değildir” kararı iptal
![Kaynak sağlığa, eğitime değil sanayiye aktı](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/254547.jpg)
İletişim Başkanlığı deprem raporu: Kaynak sağlığa, eğitime değil sanayiye aktı
![Çayırhan işçilerinin özelleştirmeye karşı yürüyüşü devam ediyor:](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/284233.jpg)
Özelleştirme karşıtı yürüyüş sürüyor: Eylemler üretimi de etkilemeli
![Diyarbakırlı işçiler sürece ilişkin temkinli, iktidardan umutsuz](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/280807.jpg)
Evrensel'i Takip Et