Soyguna övgü

Madem yeri geldi. Soygun filmleriyle ilgili bir açıklama yapmak farz oldu.
Oceans serisi, soygunculuk konusunda bir büyük yanlışa imza attı, bir de üst üste filmleriyle bunda ısrar etti. Yönetmeni Steven Soderbergh bey abi de, George Clooney’den başlayarak saygıdeğer kadrosu da, aslında politik olarak güzel yerlerde durarak vatandaşın sempatisini kazanmayı bilen şahıslardı. Ama Oceans ile, soygun filmlerini bizden çalmaya çalışma girişiminin öncüsü olmak gibi bir hata yaptılar.
Mesele şu, soygun, yoksullara ait bir eylem olmayı hep hak etti. Bankalar, kumarhaneler, kuleler, kasalar onların zaten, soygun da bizim olsun. Soygunlar dünyanın yamuk düzenini düzeltecek araç değil elbet, ama domuzdan iki kıl koparmanın, zengine bir tokat vurmanın, perdede bunu gerine gerine izlemenin yolu olmasında ne sakınca olsun?
İşte Oceans’larla bizi inandırmak istedikleri şey, soygunu aşırı profesyonel seçkin bir hırsız grubunun işi olarak tanımlamaktı. Arada yolsuz kalıyorlardı ama allah için, götürdükleri parayla yaşadıkları hayatın soydukları adamlardan aşağı kalır yanı yoktu.
Soygunla sınıf atlanmasın halbuki, zengin tokatlansın. Zaten tarihi bir hırsızlıkla burjuva takımı her şeyi bizden çalmış, kasasına hapsetmiş. Soygunu çalmasınlar bari.
Bu açıklamanın yapılmasının nedeni, cuma günü gösterime giren ‘Kule Soygunu’ filmi. Sağolsun, soyguna itibarını iade ederek, bir yanlışı düzeltiyor kendisi, ne güzel. Filmde adına Kule denen koca bir binada, olabilecek en lüks evlerde oturan bir asalak sürüsü var. Zenginler yani, en zenginler gibi bir şey. İşte bu kulede, onların bir dedikleri iki olmasın, hatta daha bir demeden akıllarından geçen, ya da geçmeyen her şey onlar için olsun diye çalışan yüzlerce insan var. Günün birinde, kulenin en tepesinde oturan meşhur bir borsacının iflas ettiği ortaya çıkıyor.
Her asalak gibi, iflas edince kendine iflas etmiyor tabii, herkesi dolandırarak batıyor. Bu arada, kule çalışanları da emeklilik fonlarını buna güvenip yatırdıklarından, hayatlarının bütün birikimini kaybediyorlar.
Filmin soygunu burada başlıyor. Geri alınacak bir şeyler var. Dünyanın en becerikli adamları değiller, soygunda tecrübesizler haliyle. Ama, uzatmadan söyleyecek olursak, hak ettiklerini geri almak için ellerinden geleni yapmayacak kişiler değiller.
‘Kule Soygunu’ rahatça izlenen eğlenceli bir film. Sadece soygunlar üstüne uzun süredir kafa yoranları değil, her izleyeni bir miktar düşündürecek anlamlı da bir hikayesi var. Adalet yerini buluyor ya, ne güzel.