Batman’ın çarşısının girişinde, büyük bir heykel var. Aralarında Komando Caddesi’nin de bulunduğu birkaç yolun kesiştiği, Mem Parkı’nın arka tarafında kalan (Zin Parkı biraz daha ileride) son mitingin yapıldığı alanın da hemen yanında, merkezi bir yerde. İki el tarafından tutulan bir dünya, üzerinde de yazdığı gibi, İnsan Hakları Anıtı.
İnsan Hakları Anıtı’nın iki yanına yazılar iliştirilmiş. Bir yanında İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ndan maddeler yer alıyor. Bir de tam onun arka tarafı var, aynı formatta, bu kez başka bir yerden alıntı; Veda Hutbesi ile Kuran’dan.
Haklarını isteyen insanlar, akıllarına gelen farklı referansları hatırlatmaktan başka çare bulamamakla kalmamış, onun anıtını dikmişler.
Eller, çözüm için uzanmış ve “Siz nereden anlayacaksanız anlayın, yeter ki tutun” diyor sanki.
Hafta içinde, o anıtın birkaç adım ilerisinde “Buradayım” mitingi yapıldı. Herkesin pür dikkat konuşmaları dinlediği, müzisyenlerden çok konuşmacıları beklediği, giderek coşkusunu kaybetmeyen, artıran mitingler bu bölgenin gerçeği. Yine de Batıdan gelenleri şaşırtmayı beceriyor.
Miting, daha sabah, İnternet kafede yazı yazarken buldu mesela beni. Daha polis yolları kesmemiş, rengarenk giyinmiş kadınlar yollara dökülmemişken, İnternet kafeyi bir anda liseli gençler doldurdu. Okulu kırmışlardı ve tabii mitinge gideceklerdi. Her yerdekiler gibi bağırarak konuşarak, kravatlarını boyunları dışında her yere asarak bir süre eğlendiler. Sabah hızlıca bir savaş oyunu oynamak Batman’ın gençlerine özgü değildir mutlaka. Ama oradan çıkıp sakince, nasıl diyorlar haber dilinde “olaysız bir şekilde”, onu görmezden gelenlere “Buradayım” diyecek olmak, belki de onlara özgüdür.
Çünkü belediye başkanı iki yıldır içeride olan bir şehir burası. Başkanın koltuğu iki yıldır boş ama kalabalıklar onun mesajlarını alkışlamakla, ona gönderilen her selama katılmakla desteğini gösteriyor. Mitingden iki gün sonra, onlarca kişiyi daha alacaklar, onu henüz bilmiyoruz.
Ama bildiklerimiz de var. Yine belediyeden bir abiyle oturup ona açılan davaları konuşurken, sadece oturma eylemi yaptıkları için yargılandıklarını anlatıyor. Bir ara gözlerini kısıyor, “Bugün ayın kaçıdır” diyor, söylüyoruz, “Bana da iki gün sonra ceza çıkar, arkadaşlara çıkmaya başladı çünkü” diyor. İlk duruşmada ifadesini vermiş, ikincide cezalar kesilmeye başlamış. 6 yıl 8 ay. Bunu gülerek anlatıyor. Ne kahroluyor, ne vazgeçiyor.
Batman’da bir gaz kokusu var. Çukurda kalan rüzgarsız bir şehir, kokuların hızlıca yerleşip kolay gitmemesine bir miktar alışıklar. Ama bu kez yine endişe verici boyutlara ulaşmış, birkaç yıl önceki patlama hafızalarda. Rafineriye yakın semtlerde, esnaf kokunun iyice arttığı günler, geçen hafta, dükkanları bile açmamış. Keşke bunu konuşacak hali olsa insanların da, keşke belediyede buna bir önlem almayı tartışacak kadar görevli kalmış olsa.
Çünkü patlarsa, bu bir felaket olacak. Göz göre göre gelmiş ve sadece kimse önlemeye çalışmadığı için yaşanacak.
El uzatmıyorlar, anladık. Mitingde “Gözleri görmüyor, kulakları duymuyor” diyorlardı. Burunları da mı koku almıyor?

evrensel.net

Evrensel'i Takip Et