21 Aralık 2011
DİĞER YAZILARI
Hadi yine iyiyiz 6 Şubat 2025
Sorun modelde 30 Ocak 2025
Tan ile Bulu 23 Ocak 2025
İkinci çocuk 16 Ocak 2025
Pislik 9 Ocak 2025
Benim adamımdan hoca 2 Ocak 2025
Ne çabuk unutuyoruz 26 Aralık 2024
Yeter ulan 19 Aralık 2024
Esaaad 12 Aralık 2024
Zekai Çıngıllıoğlu 5 Aralık 2024
YAZI ARŞİVİ

Yıl 2006. Aylardan Ekim. Gazetede bir haber.
“Edirne’ de bir kravat satıcısı, Fransız Parlamentosunca sözde Ermeni soykırımını inkar edenlere hapis ve para cezası verilmesini öngören yasa teklifinin kabul edilmesini protesto etmek amacıyla Atatürk Anıtı’nda ‘Fransız markalı’ kravatlarını yaktı. Kravat satıcısı, Atatürk Anıtı önünde yaptığı konuşmada, çeşitli ülkelerin kravatlarını sattığını belirterek, önceki hafta Fransa Parlamentosu tarafından kabul edilen yasadan üzüntü duyduğunu söyledi. Kravat satıcısı, daha sonra Fransız ürünü olan kravatların bir kısmını, Fransa Parlamentosunda kabul edilen, sözde Ermeni soykırımı ile ilgi yasayı protesto etme amacıyla yaktı ve daha sonra yanan kravatları ayaklarıyla ezdi. Kravat satıcısı, ayrıca Fransız ürünlerinin kullanılmamasını istedi.”
Aradan 5 yıl geçti. Aynı tasarı aynı şekliyle aynı parlamentonun önüne geldi.
Olan yanan kravatlara oldu. Çünkü bu geçen 5 yıl içerisinde örneğin Türk Havayolları Amerikan yapımı Boing uçaklarının yerine filosunu Fransız yapımı Airbus uçaklarla modernleştirdi. Kravatları yakan kravatçı protestosundan sonra alandan Fransız marka Reno’su ile mi ayrıldı bilinmez ama Türkiye’de Fransız malı Pejo, Sitroyen marka arabaların satışında patlama yaşandı. Turizmde en tercih edilen şehir Paris oldu.
Doğru oturup, doğru konuşalım.
1915 ve sonrasında olup bitenler açık. Birinci dünya savaşının tozu, dumanı arasında, saldırgan ülkeler, yerel azınlıkları yedekleyerek savaşın kendi açılarından maaliyetini  düşürmek istediler. Aslında Ermenilerin birilerine düşman olması gerekiyorsa bu ülkenin Osmanlı’dan önce Fransa olması gerekirdi. Güney Doğu işgali sırasında milliyetçi, faşist Ermeni gençleri kandırarak silahlandıran, bu Fransızlar. Yaşlı, aklı başında Ermenilerin tüm engelleme çabasına rağmen Fransız üniforması giyip bin yıllık komşularına saldıranlar da bu faşist gençler. Savaş sonrası fırsattan istifade Anadolu’yu Türkleştirelim, müslümanlaştıralım düşüncesinde olan insanların da etkili olduğu bir temizleme uygulamasının olduğu da açık. Böyle olmasaydı en azından yemeğini ocakta bırakıp kaçmak zorunda kalan Ermenilerin bir kısmı savaş bittiğinde ülkelerine dönme cesareti gösterebilirlerdi. Bin yıl Anadolu’da yaşamış insanların dedelerinin mezarları olurdu.
Antiemperyalist tavır, militarist Fransız yönetimine, Cezayir katliamına, Libya talanına, Suriye körüklemesine, adı bile militarist ve sömürgeci izler taşıyan Fransız madalyasını övünç belgesi gibi kabul edenlere karşı çıkmakla olur.

evrensel.net

Evrensel'i Takip Et