Adını koymak üstüne Metin
Her şeye başka isim takar oldular ya, haber okumak bu yüzden ayrıca bir işkence. Bir binayı yıkmaya karar verirler ama “Yıkacağız” diyemezler. “Yıkmayacağız da, taşıyıp bilmem ne yapacağız da” diye uydururlar.
“Devlet halkını bombaladı” denmesin isterler. Bombalama o zaman, biz de demeyelim, desen de anlamaz.
“Kürtler öldü” denmesin ister, en son ona takmış bir tanesi. “Kürtler hiç ölür mü?” desen memnun olacak herhalde.
Mesele Kürtlerin ölmesi mi, birilerinin “Kürtler öldü” demesi mi? Böyle bir soru yokmuş gibi yaşamaya devam etmemizi gerçekten beklemeleri ne manasız bir şey.
Hiçbir şeyin adını doğru koyamamakla habercilik olmaz, olmuyor işte. Gerçek ne demek ki zaten?
16 yıl oldu, Evrensel’in ikinci adı ‘Metin Göktepe’nin gazetesi” olalı. Belki gazeteyi çıkarırken, ya da satarken insanın aklına gelmez her seferinde ama okur hatırlatır ya, onun için Evrensel hep Metin Göktepe’nin gazetesi kalacak. Siz kendinizi Evrensel’de çalışıyorum diye tanıtır ya da “Evrensel alır mısınız” diye gazeteyi uzatırsanız, o hemen Metin’i hatırlar çünkü. Metin gibi gerçeğin peşine düşmek hiçbir yerde yazılı olmasa da izlenmeye çalışılan bir gelenek, bu sayede. Evrensel, meslektaşlarıyla, ailesiyle, yoldaşlarıyla Metin’in katillerinin cezalandırılması için bir mücadele verdi, okur da ona “Metin Göktepe’nin gazetesi” adını layık gördü.
Buralarda onun için her şeyin adı doğru konur. Polis katilse, “Katil polis” dersin. Kabul etmediler mi, ettirirsin. Metin’in gözaltına alındığını da, polislerce dövülerek öldürüldüğünü de inkar etmeye çalışanlar, söyledikleri yalanlarla anılacaklar. Metin Göktepe davası da, “Mahkumiyet kararı çıkan ilk gazeteci cinayeti” olarak.
Şimdi bu, hiçbir şeyin adını doğru söyleyemeyenler, gazeteci öldürmek pahalıya geldiğinden, cezaevlerine doldurma yöntemine geçtiler. Ama lafları değiştiremediler. Zamanın Başbakanı Çiller, Metin öldürüldüğünde “teröristmiş” demişti, şimdiki gazetecilere de aynını söylüyorlar. “Örgüt üyesi” dediler, o zaman da, bugün de. Bir de “gazetecilik faaliyetinden tutuklu değil” var. Onun bile aynını söylemeyi başarmışlar; Metin’i öldürüp “Gazetecilik faaliyetinden ölmedi” başlıklı bir oyun tezgahlamışlardı. Güya, Metin’in bin kişiyle birlikte alıkonduğu ve dövülüp öldürüldüğü spor salonunun temizlikçisi, onu bahçede yatarken görmüştü, “Aaa burada biri ölmüş” demişti, tutanak öyle tutulmuştu: “Neden öldüğü belli değil”! Çağırdıkları abisine Metin’in hastalıklarını sormuşlardı, döverek öldürmemişler gibi. “Sandalyeden düştü”, “duvardan düştü” bile demişlerdi.
“Polis öldürdü” demek, kimine dünyanın en zor şeyi gibi gelebilir. Ama gerçek oysa, başka çare yoktur.
Belki zor oldu, çok uğraşmak gerekti, uzun sürdü ama bunu artık kimsenin inkar etmesi mümkün değil ya, işte habercilik diye bir şey o yüzden hâlâ mümkün.
GÜNÜNYAZILARI
![Melih Şabanoğlu](https://staimg.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_fcd053ad9337319a7d69dfb1b70ad59b3647f396.jpg)
![Ahmet Yaşaroğlu](https://staimg.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_703e30a97e74ac280b271a5e46066b21f67351c1.jpg)
![Yücel Özdemir](https://staimg.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_b15b8db0be3c5c349399f04bf94b1934ae698316.jpg)
![Adnan Gümüş](https://staimg.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_4c28ba0343b2ebb8bb11fab9fb206854a8009f78.jpg)
![Yusuf Karadaş](https://staimg.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_132e40090d710a9c66e87888ce89dc45341cf1e9.jpg)
Evrensel'i Takip Et