Hangisi daha sahte; medya mı Natu mu?

"Fotoğraflar yalan söylemez ama
yalancılar fotoğraf çekebilir.”
Lewis Hine

Geçen hafta Anadolu Ajansı ve Doğan Haber Ajansının geçtiği çok önemli bir haber başta Hürriyet ve Sabah gazeteleri olmak üzere bir çok gazetede yer almıştı. Nasıl haber yapılmasın ki; “ABD’de yaşayan, dünyanın önemli on fotoğrafçısından biri olan ünlü  Türk Fotoğrafçı David Natu Kolombiya’da trafik kazasında ölmüş, cenazesi 3 Martta İzmir’de toprağa verilecekti” Sabah gazetesi   “Dünyaca ünlü Türk fotoğrafçı, yaşam savaşını kaybetti” başlığı ile vermişti. Ölen ünlü bir Türk fotoğrafçı olunca methiye de düzülmeliydi (!) ve şöyle devam ediyor; “İzmir’de doğan ve New York’ta kariyerine devam eden David Natu, İnternet sitesi ‘The Top Tens’te yayımlanan ve İnternet kullanıcılarının oylarına göre belirlenen ‘En İyi 10 Fotoğrafçı’ listesinin ikinci sırasında yer almıştı. Natu, listede Henri Cartier-Bresson gibi dünyanın en iyi fotoğrafçılarını geride bırakmayı başarmış, sitenin listesinde Natu’ya oy verenlerin, Natu için ‘en iyi Türk fotoğrafçısı’, ‘fotoğrafları son derece özgün ve esin verici’, ‘en iyi portre fotoğrafçısı’ gibi yorumlarda bulundukları dikkati çekmişti.”  Yanında fotoğrafçının fotoğraf makinesiyle fotoğrafı, kaza anında çekilmiş fotoğraf ve hastanede yoğun bakımda fotoğrafları yer alıyordu.

EVRENSEL HABERİ ATLADI

Maalesef Evrensel bu büyük haberi atlamıştı(!) ve siz okurlarını bilgilendirememişti.
Zannediyorum buraya kadar okuyunca kafanızda hemen soru işaretleri çakmaya başlamıştır. Kimsenin bilmediği duymadığı ünlü bir Türk. Ama ne hikmetse koca koca gazetelerde hiç kimse araştırma ihtiyacı duymamış. Ancak haberden bir kaç gün sonra uyanmışlar. David Natu diye biri hiç olmamış ve haber sahte imiş. Dahası Türk basınında çıkan kaza fotoğrafının Missouri’de bir kamyon kazasına ait olduğu, yaralı fotoğrafının ise, 5 yıl önce vefat eden Şarkıcı Barış Akarsu’nun yoğun bakım görüntüsü olduğu anlaşılınca bir şeylerin ters gittiği anlaşılmış...
Opsiyon haber.com adlı İnternet sitesindeki habere, göre Sezer Gök, namı diğer David Natu  açıklamalarda bulunmuş merak edenler oradan devam edebilirler (www.opsiyonhaber.com)
En önemlisi haber gazetelere düşmeden çok önceleri İnternet üzerinden örgütlenen “Hırsız fotoğrafçılar”  isimli grup facebook sayfasında David Natu isimli birinin sahtekar olduğunu duyuruyordu. Kullandığı çalıntı fotoğrafları yayınlıyordu. Açıkçası benim gazetelerden önce bu grupta haberim olmuştu ve gazetelerde haber olarak gördüğümde de şaşırmıştım. (http://www.facebook.com/hirsizfotografcilar1)
Evet olay bir dolandırıcılık meselesi. Büyük medyamız oyuna gelmiş, iddialara göre ortada bir çok mağdur da var. Ayrıca Amerikalı bir reklam ajansı da kandırılmış.

DAVİD NATU’NUN VARLIĞINI SORGULAMAK ANLAMSIZ

Ntvmsnbc sitesinde Hasan Cömert şöyle diyor, katılmamak mümkün değil;
“David Natu olayı’nın asıl önemi böyle bir moda fotoğrafçısı olsa bile doğrulanmayan bilgiler ve ona ait olmayan fotoğraflarla medyada bu kadar kolay ve bolca yer bulabilmesidir. Bilgi kirliliği üzerine yeniden nutuklar atmaya gerek yok elbette ancak İnternet çağında ‘yalan haber’ üretme konusunda David Natu çok iyi bir örnek. David Natu diye biri varsa bile bu geçerli. Çünkü gerçek ya da sanal fark etmez asıl mesele ‘gerçek olamayan karakterler’. Televizyonda, gazetelerde her gün içi boş bilgiler, çok ‘ünlü’ isimlerle dolu gerçek olmayan bir dünyayla karşılaşıyoruz. O yüzden bu gerçek olmayan dünyada David Natu’nun varlığını sorgulamak anlamsız kaçıyor. Çünkü gazetecilik İnternet’le birlikte hız alırken dezenformasyon da bir o kadar normalleşiyor.”
Ben de ekleyeyim; Hiç bir şey yapamadınız bari yayınladığınız fotoğrafta adamın makineyi tutuşundaki acemiliği de mi görmediniz. (Ünlü fotoğrafçımız sol eliyle objektifi tutması gerekirken makinanın gövdesini tutuyor)

DEDEKTİF TUTMA HAKKI

David Natu haberlerinde adı geçen firmalardan Purple Media Solutions da bir açıklama yayınlamış bilgilerinize sunayım:
‘‘Amerika’da faaliyet gösteren firmamız ‘Purple Media Solutions’ ve çalışanlarının adını kullanarak bir takım sahte haberlere imza atan ve adımıza yazışmalarda bulunan ve kendisini Dünyanın en iyi 2. fotoğrafçısı olarak tanıtan David Natu ile firmamızın hiçbir ilişkisi yoktur.
Bahsi geçen şahıs David Natu firmamıza gelerek kendisini Dünya’nın en iyi 2. fotoğrafçısı olarak tanıtmış ve beraberinde bir takım argümanlar göstermiştir. Firmamız da hal böyleyken kendisini bazı projelerinde destekleme sözü vermiştir. Ancak David Natu isimli şahsın gerçek adanın ‘Sezer Gök’ olduğunun öğrenilmesi ve bahsi geçen unvana hiç sahip olmaması ve kişisel web sitesindeki fotoğraflarının çalıntı olduğunun anlaşılması üzerine firmamız ‘David Natu’ ile ilgili tüm projelerini ve tüm ilişkilerini durdurmuştur.
Firmamız David Natu yani Sezer Gök’ün firmamıza verdiği tüm maddi ve manevi zararlar için hem Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri hem de Amerika Birleşik Devletleri mahkemeleri nezdinde yasal hakkını arayacaktır.
Firmamız Sezer Gök’ün Amerika’daki tüm faaliyetlerinin ortaya çıkarılması ve yakalanması için de Amerikan yasalarınca hukuksal bir hak olan ‘Dedektif Tutma’ hakkını da bugün itibariyle kullanmaya başlamıştır.” Ne diyelim kolay gelsin.

ELİNE SAĞLIK NATU

Madalyonun arka yüzüne baktığımızda da medyanın yalan dolan haberleri manşetlerden verdiği günleri de unutmamak gerekiyor diye düşünüyorum. Örneğin Vatan, Takvim ve Sabah gazetelerinde yayınlanan “PKK kampları Kıbrıs’ta” diyerek yayınladıkları fotoğraf hafızalardadır. Saymaya kalksak yerimiz kalmayacak kadar çok olan örneklerle dolu bir medyaya sahibiz.
Şan, şöhret, marka dendi mi balıklama atlayanlar hep aldatacak değil ya bazen de avlanırlar! Bu anlamda bu sahteciliği yapan kişi David Natu veya Sezer Gök kim ise sanki bir sanatsal performans gerçekleştirmiş gibi ortalıkta dolaşıyor. Koskoca Başbakan Tansu Çiller’i dolandıran Selçuk Parsadan örneği... Her gün gerçek dışı haber yapanlar için sıradan bir olay olabilir ama emek ve namusuyla çalışanların alın teri üzerinden oynanan bir oyunun yaşanmakta olduğunu göstermesi bakımından önemli olduğunu düşünüyorum. Sistemin marka şan ve şöhrete çabucak nasıl paye biçtiğini görüyoruz. Tüketim kültürü içinde türlü oyunlarla işini bilenlerin hızla nasıl yükseldikleri/yükseltildikleri belki bu örnekte ortaya çıktı ama hayatın nice alanlarında (bankacı, sanayici, politikacı ve bilumum...) nice gizli David Natu’ların varolduğunu da biliyoruz. Toplum hızla kişiliksizleştiriliyor. Bunun güzel bir örneği olduğu içinde David Natu’ya  teşekkürler...