14 Nisan 2012

...ne kırlarda direnen çiçekler
ne kentlerde devleşen öfkeler
henüz elveda demediler.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!  
 

Son günlerde fotoğrafla ilgilenen arkadaşlarla tartışıyoruz. “Neden fotoğraf çekiyorum?​” diye. Kolektif çalışmaların önemini konuşuyoruz. Hepsinden önemlisi fotoğraflarımızı hangi mecralarda ve nasıl kullanabileceğimizi soruyorlar.  Genelde bu soruların iki önemli ayağı ‘üretim ve kullanım’  alanına gelip dayanıyor. Yaşanmış ve hâlâ yaşanmakta olan deneyimler ışığında bir yol bulmaya çalışıyoruz. Fotoğraflarla ne yapılır? Sergi açılır, haber yapılır, paylaşılır... Fotoğrafla ne yaparsak yapalım para harcanır. Bir şekilde bu sorunun çözülmesi gerekir. Hobi olarak yapanlar bütçelerinden kısarak bu sorunu çözerler. Çünkü bir işleri vardır. Oradan elde ettikleri gelirin bir kısmını sevdikleri bir alana (fotoğrafa) ayırırlar. Peki fotoğraftan başkaca işi olmayanlar? Fotoğraftan masraflarını çıkartacakları kadar para kazanmayı düşünürler. Ama biliyorum ki bu da pek mümkün olmamaktadır. Ya da özverili çabalarla umutları yitirmeden yola devam ediyorlar. Diğer önemli konu ise fotoğrafların kullanımına ilişkin. Fotoğraflar ‘her alanda’ görünümün arttırılmasında bir araç olarak kullanılmakta. Sistem, ilişkiler ağı içerisinde bunu gayet güzel bir şekilde fotoğrafçıyı ihya ederek sürdürüyor. Sosyal sorumluluk projeleriyle olsun, STK’ları aracılığıyla olsun, yarışmalarıyla olsun,  markalaştırılmış ‘sanatçı’ etiketiyle olsun yapıyor. Sorun muhalif cephede. Emek örgütlerinin sanatla olan ilişkileri sınıf mücadelesindeki yeri konusunda . Bu konuda daha önceleri bir çok kez yazdım. Özetle şöyle denebilir; Emek örgütleri özellikle sendikalar ekonomik ve demokratik mücadele eksenli örgütler. Halbuki; sanat ve kültürde üçüncü bir alan olarak yer almalı. Sanat nesneleri yalnızca görsel malzeme olarak kullanılmakta. Afişe fotoğraf lazım, metne fotoğraf lazım mantığının dışında, işçi sınıfının sanatı vardır diyerek bu alana yatırım yapılması önemlidir. Bu konuyu enli ve boylu olarak tartışmak gerekiyor...
Son günlerden güzel bir iki örnek vereyim. Birincisi TYS ve redfotoğraf ‘Yorumlu Emek Fotoğrafları” başlığıyla 50 kadar fotoğrafçının katıldığı 100 adet fotoğrafla bir sergi hazırladı. İlki Kıraç’ta işçi kültürevi, ve İşçi Sendika Dayanışma Merkezinde  açıldı. Bir süredir de Evrensel Gazetesinin arka sayfalarında yayınlanmakta. Bir sendika ile fotoğraf grubunun ortak çalışması olarak örnek olması bakımından önemli. Daha önceleri de ÇHD ile redfotoğraf 1 Mayıslar konusunda ortak çalışmalar örgütlemişlerdi. Yine 8 Mart çerçevesinde KESK Eğitim Sen le Ankara’da sokak sergileri şeklinde çalışmalar yapılmıştı. Yine Ankara’dan Mehmet Özer’le ‘ Toplumcu Belgesel Fotoğraf Atölyesinin ta Diyarbakır’a kadar uzanan bazı emek örgütleriyle yapmış olduğu çalışmalar vardır. Özellikle TEKEL direnişi zamanında bu çalışmalar kendisini göstermiş, o dönemin belgelenip arşivlenmesinde önemli bir yer edinmiştir. Daha çok güncel sorunlar çerçevesinde kalan bu tip çalışmaların geliştirilmeleri ve yaygınlaştırılmaları hem emek örgütlerinin görünürlüğünü arttırmakta hem de fotoğrafçılara alan açarak, çalışmalarını paylaşmak olanağını sunmaktadır. Evet olanaklarımız kısıtlı ama hem üretenler hem kullananlar bakımından güçlü bir potansiyel kuvvet var. Bunun farkında olmak gerekiyor.
İlerde bu konuda, özellikle ‘sendikalar ve sanat’ konusu, üzerinde durmamız gerekiyor. Ekonomik mücadele tamam, demokratik mücadele tamam ama sanat ve kültür alanındaki mücadele ile birleştirilmediği sürece bir eksiklik hep varolacaktır.

Bir duyuru ile devam edeyim. Eğitim Sen Trabzon Şubesi 4+4+4 Ankara direnişinden  “direne, DİRENE” isimli fotoğraf sergisi açıyor. Redfotoğraf Üyesi Polat Çağlayan’ın Ankara direnişinde çektiği 50 kadar fotoğrafla oluşturulan sergi hazırlanan video gösterimiyle birlikte izleyicilerine sunuluyor. 15 Martta yani bugün “Trabzon Sanatevi”nde açılışı yapılacak olan sergi daha sonra çeşitli illeri gezecek. Polat Çağlayan yıllardır kolektif sergilere katılan demokratik kitle örgütleriyle çalışmaya özen gösteren bir fotoğrafçı olarak zaman zaman ‘kadraj’ köşesinde fotoğrafları yer alan bir arkadaşımızdır. Kendisine başarılarının devamını dilerken örnek bir girişimde bulunan KESK Eğitim Sen Trabzon Şubesini de kutladığımı belirtirim. Bu gün Polat Çağlayan’ın “direne, DİRENE” sergisinden fotoğrafları paylaşırken, “Kadraj” köşesine  fotoğraflarınızı ve düşüncelerinizi beklediğimi hatırlatarak, bol fotoğraflı bir hafta dilerim.

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kadın işçiler devlere karşı

Kadın işçiler devlere karşı

Chinatool grevi, ücretleri eriten Şimşek programının arkasında dizilenleri gözler önüne seriyor: Programın uygulayıcısı iktidar, programdan güç alıp %25 zam dayatan Chinatool ile Şimşek’in kapısını aşındırdığı Chinatool’un ortağı uluslararası finans tekeli HSBC... Küçük parçaların üretimi için küçük elleri kullanılan kadın işçiler, bu dev ittifaka sendikalarıyla kafa tutuyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
İmamoğlu’ndan belediye operasyonlarına tepki: Sandık gelecek, bir kişi gidecek, her şey değişecek.