Şili: Geçmişinde geleceğini arayan ülke
Fotoğraf: Envato
Bundan birkaç yıl önce Havza’dan çocukluk arkadaşım olan Canpolat An ile Şili’ye gitmiştik. Güney Amerika’nin Pasifik kıyısına sıkışmış, yukarıya doğru And Dağları ve Atacama Çölü boyunca uzayıp giden bir ülke burası.
Başkent Santiago’da Adalet Sarayı’nın önündeki, ayakta dimdik duran heybetli Salvador Allende heykeline bakarak bir ülkenin acılı tarihini anlamaya çalışmıştık. Yine Ulusal Tarih Müzesi’nde çerçevelenerek duvara asılmış, 12 Eylül 1973 tarihli bir İngiliz gazetesinin kupürü de bize aynı duyguları yaşatmıştı: “Şili’de askeri darbe oldu.” Kısacık bir habere bir ülkenin acılı tarihi sığabilir miydi? Ya bir stadyum dolusu insan, kesik ellerini havaya kaldıran Victor Jara...
“İntihar ettiği” söylenen Allende’nin vurulduğu Başkanlık Sarayı’nın bahçesindeki katliamı anlatan sanatsal dekorlara bakarak yine düşüncelere dalmıştık.
Şili, bilindiği gibi Latin Amerika’da diktatörlüğü en sert biçimde yaşamış bir ülke. Pinochet diktatörlüğü 1990 yılına kadar devam etti. İşkence ve diğer uygulamalar vahşi boyutlara ulaştı. İnsanları stadlara toplayarak hapsettiler, çuvalların içine koyarak dikenli tellerin üstüne fırlattılar, çırılçıplak kedi dolu çuvallara koyarak dövdüler. Salvador Allende’nin yeğeni Yazar İsabel Allende, darbe dönemini ünlü “Ruhlar Evi” adlı yapıtında anlatır.
Yaşadıkları acılı dönemlere rağmen Şilililer neşeli insanlar. Özellikle başkent Santiago’da kent merkezinde her sokaktan bir müzik sesi yükselir. Her sokakta ya müzik grupları canlı müzik yapar, ya davulcular görürsünüz ya da otantik giysileriyle dans eden yerliler. Veya sokak ve kukla tiyatroları.
Şili halkının yüzde 95’i Avrupa kökenli. Ayrıca Araplar, Güney Afrikalı, Avustralyalı ve Yeni Zelandalı göçmenler de bu ülkeye yerleşmişler. Bunların dışında yerli halk da var.
2006-2010 yılları arasında devlet başkanlığı yapan Michelle Bachelet, Şili Sosyalist Partisi () üyesi. Bachelet, Güney Amerika’nın da ilk kadın devlet başkanı. Kendisi darbeden bir süre sonra partideki faaliyetleri nedeniyle gözaltına alınmış ve işkence görmüş. Bir tıp doktoru olan Bachelet, çıkardığı bir yasa ile kadın ve erkek çalışanlara eşit işe eşit ücret ödemeyi zorunlu hale getirdi. Döneminde ekonomi iyi bir durumda idi. Bachelet, su sıralar Birleşmiş Milletler Kadınlar Direktörü olarak görev yapıyor.
2010 yılında bu kez devlet başkanlığına seçildi. 1995’te de aday olan Piñera, beş yıl sonra seçimi bu kez kazandı. Piñera, yalnızca bir politikacı değil, aynı zamanda ülkenin ileri gelen kapitalistlerinden birisi. Biraz Berlusconi ile Aydın Doğan’a benziyor bu yönleriyle. Piñera’ya ait büyük bir televizyon kanalı var. Ayrıca Latin Amerika’nın en büyük havayolu şirketlerinden birisi olan LAN Havayolları’nın yüzde 26’sına sahip. Başkan Piñera’nin futbol takımı da var, ayrıca ülkedeki Coca Cola firmasının da kontrolörü.
Şili Ulusal İnsan Hakları Enstitüsü (Instituto Nacional de Direitos Humanos do Chile) Direktörü Lorena Fries, Piñera hükümeti için insan haklarının temel olmadığını söylüyor. Fries, öğrencilerin taleplerine de dikkat çekerek, cezaevlerinin kalabalıklığına, yerli halklarına, cinsel özgürlüğe hükümetin yeterince duyarlı olmadığının altını çiziyor.1 Uluslararasi Af Örgütü (Amnesty Internacional) de, Piñera hükümetinin insan hakları ihlallerini eleştiriyor.
Büyük bir kapitalist başkan olunca, haliyle Amerika Birleşik Devletleri ile olan ilişkiler de çok gelişiyor. Şili, son yıllarda Kolombiya ile birlikte, ABD’nin Latin Amerika’da en iyi ilişkisinin olduğu ülkelerden birisi.
“Daha önce Şili’nin sesi özgürlüğün
metalik sesiydi, rüzgârdan ve gümüşten,
daha önce işitildi taze yara izlerinde
gezegenimizin yüceliklerinde,
yabanıllığın ve kentarosun girdiği
Amerika’mızda.”2
Şili, hâlâ geçmişinde geleceğini arayan bir ülke. Bir uçtan diğer uca gidip gelmesi de, belki bundan kaynaklanıyor.
1- http://envolverde.com.br
2- Neruda Pablo: “Şili’nin Sesleri”, Çev: İsmail Aksoy.
- Venezuela üzerine notlar (1) 28 Temmuz 2012 08:55
- Zapatistalar ne yapıyor? (2) 21 Temmuz 2012 08:58
- Zapatistalar ne yapıyor? (1) 15 Temmuz 2012 08:02
- Paraguay krizinin Güney Amerika’daki yankıları 07 Temmuz 2012 09:12
- Güney Amerika’da topraksız köylüler hareketi üzerine notlar 23 Haziran 2012 09:05
- Sistemin yeni gözetleme kuleleri (II) 09 Haziran 2012 09:01
- Sistemin yeni gözetleme kuleleri 02 Haziran 2012 07:54
- Güney Amerika sineması üzerine notlar (II) 19 Mayıs 2012 08:57
- Güney Amerika sineması üzerine notlar 12 Mayıs 2012 07:45
- Ekvador yerlileri daha fazla demokrasi ve özgürlük istiyor 05 Mayıs 2012 08:44
- Kolombiya: Ölümcül kahve kokusu 14 Nisan 2012 08:31
- Peru’daki Aydınlık Yol gerillalarına ne oldu? 07 Nisan 2012 06:42