5 Mayıs 2012

Denizim Hüseyinim Aslanım burada yaşıyor

DİĞER YAZILARI
Yüzümüzün karası 16 Ağustos 2014
İnsan sevmek 12 Temmuz 2014
Kavel\'de miyiz hâlâ? 28 Haziran 2014
Camın sırrı 21 Haziran 2014
Yasak bölge 14 Haziran 2014
Organik O.C 31 Mayıs 2014
Bir nefes... 24 Mayıs 2014
Soma\'nın iyi insanı 15 Mayıs 2014
YAZI ARŞİVİ

Ormandı…
Rüzgar ağaçların yapraklarında ıslıklar çalardı.
Bazen fırtınalar kopar…
Bazen usul usul incecik yağmurlar yağar…
Bulutların kirpiklerinden aşk damlar…
Gökyüzünün tam orta yerinden ateşler çakardı.
Cesur ve yürekli adamlardı.
Mert ve ateşli delikanlılardı.
Meşe gövdeleri gibi esnek ve kıvrak…
Çınar gibi kökleri derinlerde…
Yıkılmaz ve yok olmaz kızıl şafaklardı.
Tarih yazmaya soyunmamışlar…
Ama tarihin aşınmaz kayalarına isyanın resmini kazımışlardı.
Çünkü halka mal olmuşlardı.
Bazen okul çocukları gibi koşar…
Sokak aralarında bir şiirin mısralarına ateş sarar…
Bir şimşeğin ucunda parlar…
Işıklar saçarlardı.
Ve bu yüzden o andan bu yana.
Her mayısın altısında...
İçemediğimiz duru sular gibi kana kana…
Göz bebeklerimiz onları arardı.
Mert…
Ve altın gibi ağır ve sert adamlardı.
Bir sabah vakti çekip giderken aramızdan…
Ve biz bakarken o hafızalarımızda çelikleşen yeşil parkanın ardından…
Mahpushane avlusunda ilerleyen tok adımları kulaklarımızda çınlardı.
Onlar bize ateşi çalmışlar…
Bitmez tükenmez umutlar atmışlardı.
Ne büyük…
Ne yürekli…
Ne kahraman fidanlardı.
                           ***

Kardeşlerimiz!
Aceleci ve yolu uzun göçmen kuşlar gibi çok erken gittiniz.
Fakat biliyoruz geleceksiniz.
Baharın saçlarını elleyecek…
Kuşların kanatlarında asi marşlar söyleyeceksiniz.
Kuşların kanatları dedik de…
Bak hava çoktan karardı.
Hafif bir yel parçası oynaşıyor dallarda.
Bahar akşamın sefasında kuşlar yeni besteler mırıldanıyor.
Sabaha az kaldı.
Ay kızaracak…
Güneş ufkun içinden parlayacak…
Poyrazın içinden dalgalar kabaracak.
Kardeşlerimiz!
Aceleci ve yolu uzun göçmen kuşlar gibi erken gittiniz.
Yüreklerimizde denizin tuzu…
Ellerimizde yosun kokuları…
Kirpiklerimizde ılgıt ılgıt esen damlalar kaldı.
Ne de güzel…
Ne de bereketli fidanlardı.
İşte yine bir bahar…
Aylardan mayıs…
İçimiz yanıyor…
Denizimiz, Hüseyinimiz, Aslanımız işte burada…
Kalbimizde yaşıyor.

evrensel.net

Evrensel'i Takip Et