8 Mayıs 2012

Cezaevi var, cezaevi var!

Türkiye’de tecrit sistemini esas alan F Tipi Cezaevlerine geçiş için 19 Aralık 2000 tarihinde, 20 cezaevine birden gerçekleştirilen operasyonlarda 30 tutuklu yaşamını yitirmişti. Yüzlerce kişinin yaralandığı bu operasyonlar yaklaşık 10.000 güvenlik görevlisi tarafından gerçekleştirilmişti.
Türkiye siyasal hayatı boyunca cezaevleri hep gündem oldu. “12 Eylül’ün Auschwitz’i” olarak da anılan Diyarbakır Cezaevi, Türkiye’de devlet zulmünun cezaevi boyutunun en vahşi örneklerinin sergilendiği bir merkezdi. Ondan sonra baskılarla gündeme gelen cezaevi uygulamalarını tanımlamak üzere ‘Diyarbakır Cezaevi gibi’ benzetmesinin yapıldığını biliyoruz. Bir süredir insanlık dışı uygulamalarıyla gündeme gelen Şakran Cezaevi için de aynı benzetme kullanıldı.
BDP Kadın Meclisi, Şakran Cezaevi’nde kadın mahkumlara yönelik, “çıplak arama”, “kelepçeli muayene”, kötü muamele ve yine jandarmanın muayene sırasında odadan çıkmaması gibi bir dizi onur kırıcı ve keyfi uygulamalaraın yaşandığını kamuoyuna duyurdu. BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, Kadın Meclisi Sözcüsü Kibriye Evren ve Grup Başkanvekili Pervin Buldan önceki gün konuya ilişkin parti merkezinde bir basın toplantısı düzenledi. Şakran’da  kadınlara zorla inşaat temizlettirildiğini, çıplak arama yapıldığını ve onur kırıcı bir şekilde “otur kalk” talimatları verildiğini, muayeneye elleri kelepçeli götürüldüklerini ve muayene sırasında vücutlarının Jandarmalara izlettirildiğini anlatan Evren, bu uygulamalara direnen kadın mahkumlara,  “sizi askerlere soydururuz” tehditleri yöneltildiğini söyledi. Pervin Buldan da, gardiyanların, kötü muamele yaptığı kadın mahkumlara Diyarbakır Cezaevi’ni hatırlattığını aktararak “Diyarbakır’ın hatırlatılmasına gerek yok. Aynen o dönemin işkence uygulamaları bugün devam ediyor. Bugün biz buna sessiz kalmayacağız” dedi.
Türkiye’de devlete muhalif olanlar açısından cezaevi düzeninin tarihi ve bugünü bunlara tanıklık ediyor. Ve yine bu dönemde “Biz devletten gelmişiz” diyen eski bakanlardan Mehmet Ağar için adı cezaevi olan ancak kendisi yüksek güvenlikli bir butik oteli andıran bir ikametgah oluşturuluyor.
Aydın’ın Yenipazar İlçesi’ndeki K-1 Tipi Kapalı Cezaevi, içindeki diğer tutuklular başka cezaevlerine nakledildikten ve cezaevi gerekli tadilat yapılarak elden geçirildikten sonra Mehmet Ağar’ı ağırlamaya hazır hale getiriliyor. Ağar, devlete muhalif olanlara zulmetmeye koşullanmış cezaevi bürokratlarının ‘nezaketsizlikleri’ ile yüzyüze bırakmamak için cezaevi yönetimi bile değiştiriliyor. Ve Ağar kendi ifadesiyle “Siz devlete emanetsiniz” diyen Adalet Bakanı’nın bu özel muamelesiyle kendisi için hazırlanan bu özel mekanda adeta bir süreliğine istirahate çekiliyor. Hatta Ağar için koruma polisi Yagusay Aksakal’ın, her gün saat 17.00’den sabaha kadar koğuşun önünde nöbet tuttuğu bile gündeme geliyor. Bu iddia Adalet Bakanlığı tarafından yalanlanmış olsa da, herhalde önemli bir çoğunluk bu yalanlanmadan ziyade bu uygulamanın kendisine inanacaktır. Çünkü Ağar’a devlet adına yapılan muamele, adeta “durum böyle gerekiyordu, kusura bakma, seni çok yormayız” minvalinde bir muameledir.
Peki bu muameleyi nasıl anlamak gerekir? Ağar’ın bir süreliğine “cezaevinde alıkonulduğu” dava Susurluk olduğuna göre, bu muamele, şu anki devlet erkinin ve hükümetin öyle iddia edildiği gibi ‘Susurluk düzeni’ ile köprüleri atmamış olduğunu, adeta ona karşı bir “mahçubiyet” içinde bulunduğunu gösteriyor. Bundan sonra Ağar’a yapılacak başka güzellikler olursa, onlar da tam bu nedenle şaşırtıcı bulunmayacaklardır.

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Ekmek ve hürriyet kavgası!

Ekmek ve hürriyet kavgası!

Antep’teki işçi eylemlerine yönelik yasaklar, Türkiye’nin bir süredir sıklıkla gündemine gelen hukuki ve siyasal baskıların neyi amaçladığını da daha net gösterdi. Kayyımlar, soruşturmalar, gözaltı ve tutuklamalar, Saray’a verilen olağanüstü yetkiler, basına ve gazetecilere yönelik baskılar, halkın üstüne çöken ekonomi programına ve tek adam yönetiminin siyasal baskılarına karşı yükselen itirazı bastırmak için…

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Başpınar işçilerinin Demokrasi Meydanı'nda yapacağı eylem polis engeline takıldı. BİRTEK-SEN Genel Başkanı gözaltına alınıp serbest bırakıldı.

Evrensel'i Takip Et