19 Mayıs 2012 08:57

Güney Amerika sineması üzerine notlar (II)

Güney Amerika sineması üzerine notlar (II)

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Brezilya’nın tanınmış yönetmenlerinden birisi de Walter Salles. Yönetmen, Hollywood’da da çeşitli filmlere imza attı. Örneğin “Dark Water (Kara su)” filmi bunlardan birisi. Şimdi de, Jack Kerouach’ın “Yolda” adlı kitabını filme çekiyor Francis Ford Cappulo ile birlikte. Sales’in diğer bir önemli filmi “Central do Brasil” isimli bir dram. Film, ikinci bir şans arayan bir kadın ile kendi köklerini araştıran bir adamın öyküsünü anlatıyor. Salles’in izlediğim diğer bir filmi ise, “Abril Despedaçado (Parçalanmış Nisan)”. Film, Brezilya’nın kırsal kesiminde yaşayan bir gencin, düşman bir aile tarafından öldürülen ağabeysinin intikamını alması üzerine kurulu. Film, 2002 yılında en iyi yabancı film kategorisinde Oscar adayı olmus. Salles’in diğer önemli bir filmi de Che Guevara’nın hayatının bir kesitini ele alan yine çok ödüllü “Diários de Motocicleta (Motosiklet Günlüğü)” adlı film. Bu filmi izlediğimde, Che Guevara’nın politik kimliği dışında bir birey olarak maceracı, risk almayı seven, uçarı kişiliğini de görmüştüm.
Arjantin sineması da son yıllarda uluslararası alanda ilgi görüyor. Arjantinli sinemacılar uluslararası alanda birçok ödüller kazanmışlar. Arjantin sinema tarihinin başlangıç yıllarında kısa film ve belgesellerden sonra, edebiyattan uyarlanan filmler yapılmış. Örneğin Jose Fernandez’in “Gaucho” adlı şiiri, sinemaya uyarlanmış. Yine Jose Mármol’un “Amalia” adlı romanı sinemaya uyarlanırken, bu film aynı zamanda ilk uzun metrajlı film unvanını kazanmış.
“Altın Çağ” olarak adlandırılan 1930’lu yıllara gelindiğinde, müzikli ilk film olan “Adiós Argentina” çekildi. Bu dönemde Aida Alberti, Armando Bo, Floren Delbene and Arturo García Buhr gibi aktörler öne çıkmışlar.
1950’lerden itibaren yeni kuşak yönetmenler uluslararası film festivallerine katılmaya başladılar. 1960’larda Kurt Land tarafından yönetilen “El Asalto (Saldırı)”adlı film, amansız bir yoksulluk altında hayatta kalmaya çalışan insanların dramını anlatan siyasal bir film idi. Bu dönemde komedi filmleri de çekildi.
1980’lerde demokrasi ile birlikte sinemada da yeni bir çağ başladı. Özellikle devlet terörünü ve diktatörlük dönemini anlatan filmler çekilmeye başlandı. “Dirty War (Kirli Savaş)” adlı filmin yanı sıra, yine gerçek bir öyküden yola çıkan “La noche de los lápices (Kalemlerin Gecesi)” çekildi. Luiz Puenzo’nun “En İyi Yabancı Film” kategorisinde Oscar ödülünü kazanan “The Official Story (Resmi Öykü)” yine diktatörlük yıllarındaki devlet terörünü konu alıyor.
1990’larda çağdaş sinemanın nüveleri ortaya çıkmaya başladı. Fernando Solanas’ın “El Viaje (Yolculuk)”, Adolfo Aristarain’in “Un Lugar en El Mundo (Dünyada Bir Yer)”, Eliseo Subilea’nın “El lado oscuro del corazón (Yüreğin Karanlık Yanı)”, Lita Stantic’in “Un muro de silencio (Sessizlik Duvarı)” adlı filmleri dikkat çekiyordu.
2000’li yıllarda ise, Fabián Bielinsky’nin “Nueve Reinas (Dokuz Kraliçe)” adlı dramı, 21  ulusal ve uluslararası ödül kazanıyordu. Manane Rodríguez tarafından çekilen “Los pasos perdidos (Kayıp Adımlar)” yine diktatörlük yılları ve sonrasında Mayıs Annelerini konu alıyor.
Bu yıllarda ayrıca bir köpek ve adamın öyküsünü anlattığı neorealist film olan “El Perro (Köpek)” ile Adolfo Aristarain’ın bir edebiyat profesörü ile onun karısının öykülerini anlattığı, “Lugares Comunes (Sıradan Yerler)” adlı fimler de dikkat çekiyordu.
2009 yılında çekilen “El secreto de sus ojos (Gözlerindeki Sır)” adlı film “En İyi Yabancı Film” dalında Oscar ile İspanyol dünyasının prestijli ödülü Goya En İyi Yabancı Film Ödülü’nü kazanıyordu. Juan J. Campenella tarafından yönetilen filmde Arjantinli büyük aktörlerden birisi olan Ricardo Derin ile  Ses Sanatçısı ve Aktrist Soledad Villamil oynamışlardı. Film, Yazar Eduardo Sacheri’nin bir kitabından yola çıkılarak  çekilmişti. Filmde, yeni emekli olmuş Benjamin adlı kahraman, bir suçu araştırdığı bir kitap yazmaya başlar.
Güney Amerika sinema sanatı, her geçen gün biraz daha uluslararası alana çıkıyor.

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa