30 Mayıs 2012

Susurluk’tan emekli olunmuyor!

Türkiye’nin önemli bir dizi gündemi arasında, ilerleyen yaşına rağmen hâlâ bir ‘Susurluk neferi’ olarak davranmaktan geri durmayan bir de Korkut Eken gündemi var. Eski MİT yöneticisi ve Özel Harekat Kurmayı Emekli Yarbay Korkut Eken, son olarak da, Susurluktan dava arkadaşı Mehmet Ağar için Yenipazar’da yaptıklarıyla gündemde.
Ağar’ın Susurluk davasında aldığı hapis cezasını yatması için özel olarak düzenlenen Aydın Yenipazar Cezaevini önce Korkut Eken inceledi. 24 Nisan 2012 günü Yenipazar’a gelen ve orada jandarmayı da ziyaret eden Eken, gazetecilere yaptığı açıklamada, Yenipazar’a Mehmet Ağar’ı görmeye geldiğini belirterek, “Ondan önce burayı inceledim, gezdim. Şimdi gelmesini bekliyorum. Kendisini uğurlayıp döneceğim. Onu beklerken de Yenipazar’da vakit geçiriyorum” demişti.
Aydın Yenipazar’a son olarak da evlatları kaybedilen Cumartesi Anneleri geldi. Eylemlerinin 17. yıldönümünde Mehmet Ağar’ın tutuklu bulunduğu Yenipazar ilçesindeki cezaevinin önüne gelen kayıp yakınlarının yanında BDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan da vardı. Öldürülen eşi Savaş Buldan dahil gözaltında kayıplar ve faili meçhullerden Mehmet Ağar’ı sorumlu tuttuklarını söyleyen Buldan, yaptığı açıklama ile Ağar’a şu mesajı gönderdi: “Sen bizi iyi tanırsın, biz de seni tanırız. Sen unutmazsın Savaşları, Ahmetleri, Rıdvanları, Alileri, Düzgünleri. Biz de unutturmayacağız seni. Ama sen cezanı çekene kadar senin kabusun olacağız ve olmaya devam edeceğiz.”

İHTİYAR SUSURLUKÇU YİNE İŞ BAŞINDA!

67 yaşındaki ihtiyar Susurlukçu Korkut Eken de, bu eylem sırasında Yenipazar’da idi ve gazetecilere şu açıklamayı yaptı: “Geldikleri yer yanlış yer. Evlatlarının katillerini, Kandil’de arasınlar. PKK’nın dağ kadrolarında arasınlar. Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk’un daha önce ‘Ağar’a şato tahsis edildi’ dediğini hatırlatan Korkut Eken, “Peki kendisi, Abdullah Öcalan’a ada tahsil edilirken niye sesini çıkartmadı. Diğer milletvekili ve etrafındakiler de bizi çok iyi tanırlar, asıl kabus biz oluruz.”
Hatırlanacağı gibi Korkut Eken, Susurluk davasında ‘Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak ve bu teşekkülü yönetmek’ suçundan 6 yıl ağır hapis cezasına mahkum edilmiş ve İnfaz Yasası’na göre 2 yıl 5 ay hapis yatmıştı.
Eken’in Susurluk faaliyetleri Ağar’ın emir komutasında gerçekleşmişti. Ağar, 20 Mart 1997 tarihinde mülkiye müfettişlerine verdiği yazılı ifadesinde kayıp silahlar olarak adlandırılan silahların nerede ve hangi amaçla kullanılacağını bildiğini ve bu konuda Korkut Eken’e yazılı bir emir verdiğini ancak konunun devlet sırrı kapsamında olduğunu ve bu nedenle daha fazla açıklama yapamayacağını belirtmişti. Eken de, kayıp silahlar davasında, söz konusu silahların zamanın Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar’ın talimatlarıyla kendisi tarafından teslim alındığını ve dış ülkelerde kullanıldığını söylemişti.
Ve Eken Susurluk sanığı olarak Ayaş Cezaevinde yattığı sırada, Ayaş Cezaevinin yanında onun adına bir futbol turnuvası düzenlenmişti. Bu turnuvayı Mehmet Ağar başlatmıştı.
Bugün de Eken itibarlı bir devlet görevlisi gibi Ağar’ın kalacağı cezaevinde incelemelerde bulunuyor, jandarmayı ziyaret ediyor ve meşru bir davanın adamıymış gibi milletvekillerini, kayıp yakınlarını tehdit edebiliyor.

EKEN, GÖKTEPE DURUŞMALARINDA DA ‘TAKİPTEYDİ’

Aslında biz onun bu “meraklarını” öncesinden de biliyoruz. Metin Göktepe davasının görüldüğü, 15 yıl kadar öncesinden. Eken 15 yıl önce Metin Göktepe duruşmalarının yapıldığı Afyon’da ‘takipte’ idi. Göktepe duruşmalarını izleyen gazetecilerden biri olan Hürriyet Gazetesi Yazarı Yalçın Bayer, 16 Eylül 1997 tarihli ‘Göktepe davasından izlenimler’ başlığını taşıyan yazısında şöyle diyordu: “Biz gazeteciler Afyon’daki bu davayı 7 duruşmadır izliyoruz. Bizim gibi, Susurluk davası sanığı, Özel Tim’in Kurucusu Korkut Eken de... Arkadaşlarımız, son üç duruşmadır Eken’i Afyon’da çeşitli yerlerde görüyorlar. Eken dün Afyon Emniyet Müdürü Mustafa Karayel’le adliyedeydi...
Bizim bildiğimiz, Susurluk ile Göktepe davası arasında bir ilinti yok. Ama Eken’n bir bildiği mi var? Akşam saatlerine doğru cezaevinden tekbirlerle, kurban kesilerek çıkıyor dört polis... Aynı Susurluk sanıkları gibi alınlarında kan... ‘Türkiye seninle gurur duyuyor’ sloganlarıyla medya mensuplarına kin kusarak, Afyon’dan ayrılıyorlar.”

BİLGİN, GÖKTEPE VE TAŞANLAR

Bu arada tarihsel bir bağlantıya daha dikkat çekelim. Metin Göktepe’nin katledilmesiyle sonuçlanan toplu gözaltı emrini veren dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar,
Kenan Bilgin’in Ankara’da gözaltına alınarak kaybedildiği dönemde Ankara Emniyet Müdürü idi.  Devletin AİHM’de mahkum olduğu Kenan Bilgin davasında, dönemin Ankara Cumhuriyet Savcısı Selahattin Kemaloğlu, AİHM heyetine verdiği ifadesinde, olayın soruşturulması konusunda Ankara Emniyetinden sağlıklı bilgi alamadığını belirtmişti.
TBMM Metin Göktepe Cinayeti’ni Araştırma Komisyonuna ifade veren polis müfettişi Yaşar Gökışık da, Taşanlar’dan Göktepe soruşturmasında, belge ve bilgi almakta zorlandıklarını anlatarak, “Zaten Orhan Taşanlar, bu Metin Göktepe olayını kendi başına araştırmak istedi. O günlerde düşündük, acaba bize gözdağı mı vermek istiyor, kendiliğinden bir iş mi yapacak diye” demişti.
Biz Metin Göktepe davasında Orhan Taşanlar’ın da yargılanması ve cezalandırılmasının mücadelesini verirken Eken de orada, bugün Ağar için üstlendiği rolün benzerini icra ediyordu.
Aradan 15 yıl geçti. ‘Susurluk Çetesi’nin cezalandırılması için verilen mücadelenin bir sonucu olarak Eken de hapis yattı. Kuşkusuz yattığı hapis, yaptıklarının binde birine karşılık gelemez.
Ve bugün Cumartesi Anneleri ile BDP Milletvekili Buldan’a yönelik olarak kullandığı tehdit dolu ifadeler de, kendisine verilmiş olan cezanın caydırıcı olmadığının teyidi sayılmalı. Eken’in bugünlerde sürdürdüğü tavır da gösteriyor ki, Susurluk’tan emekli olunmuyor.
Bu yazıyı bağlarken şunu söylemeyi de ihmal etmeyelim; tıpkı 15 yıl öncesinde olduğu gibi o ‘takipte’ ise, biz de takipteyiz!

evrensel.net

Evrensel'i Takip Et