Sistemin yeni gözetleme kuleleri
Fotoğraf: Envato
Bilim kurgu filmlerinde, geleceğin toplumu genelde olumsuz olarak işlenir. Sokaklarda ateşler yanar, demir yığınları içinde eski elbiseli insanlar dolaşır veya robotlar, makineler, uzaylılarla savaşlar yapılır. Dünya tek elden, bir diktatör tarafından yönetilir. Matrix filmi de farklı felsefi mesajlar içermesine karşın bu temayı işler. Filmde, insanlar ve insan görünümlü makineler arasındaki bir savaş anlatılır.
Gerçek verilerden yola çıkarsak gelecek yüzyılda neler olabilir: Küresel ısınma artacak, su petrolden daha değerli hale gelecek, su savaşları yaşanacak, zengin ile yoksul arasındaki fark büyüyecek vb. gibi... Bu gibi önemli sorunlarla boğuşacak olan geleceğin toplumu nasıl şekillenecek?
Fransız filozof Michel Foucault, iktidarın görünmeyen bir şekilde bireyin hayatının tüm kesitlerine yerleştiğini ifade eder ve bunun toplum içerisinde var olan çeşitli kurumlar sayesinde yapıldığını savunur. Foucalt, özellikle bilgisayarların denetleme süreci içerisinde eski gözetim kulelerinin yerini alacağını belirterek, bilgisayarın iş dünyasındaki işlevleri üzerinde yeni bir tartışmayı başlatır. Bilgisayarlar gerçekten iktidarın gücünü sürdürmesine olanak veren bir araç olarak mı ortaya çıkmıştır sorusunu ortaya atar. Bu Orwell’in “1984” adlı romanındaki bireyin özel hayatını gözetleyen tele ekranlara benziyor.
Aslında bugün için sadece bilgisayarlar değil, video ve fotoğraf çekebilen, İnternet’e bağlanabilen cep telefonları da sistemin birer gözetleme kulesidir.
Bilgisayar ve İnternet ise; belki de bu çağın en önemli buluşlarından ve doğru olarak kullanıldığında insanlara büyük olanaklar sağlayabilir. Bununla birlikte İnternet’in ortaya çıkışı toplumu büyük oranda etkilemiştir. örneğin benim düşünce ve gözlemlerime göre, İnternet ikili gerçek ilişkileri olumsuz etkilemiştir. İnsanlar sanal ortamda chat yaparak, kendi gerçek sosyal ilişkilerini unutma aşamasına gelmişlerdir. İnsanların sanal ortamda tanışarak bu ilişkiyi gerçek boyuta taşımalarından söz etmiyorum. Sanal ortamda tanışmak ile, gerçek hayatta tanışmanın bugün için bir farkı yoktur.
Chat ortamlarında yapılan sohbetlere bakıldığında, belki çok küçük bir bölümü hariç, bunların boş ve içerikten yoksun diyaloglar olduğunu görebiliriz. Aslında İnternet’in ilk çıktığı yıllarda bu tür ortamlardaki arkadaşlıklar daha kaliteli idi. Fakat giderek yozlaştı. MSN’nin çıkışıyla ise, tamamen değişti. Bugün insanlar, MSN’de genellikle listelerindeki insanlarla konuşmaktan kaçınıyor ve görünmez modunda saklanıyorlar.
Bu tür ortamlarda yapılan diyalog bile özünde bir monologdur. Tüketim kapitalizminin esiri olmuş birey, sanal arayışlara yönelmektedir. Böylece bir sanal ilişkiler ağına giren birey, belki yanındaki gerçek kişilere göstermediği ilgiyi sanalda tanıdığı insanlara yansıtmaktadır. Benim düşünceme göre, insanlar İnternet’te genelde aynı web sitelerine giriyorlar, aslında bu aynı bakkala ya da berbere gitmek gibi bir şey.
Ayrıca geleneksel davranış biçimleri de hızla değişmektedir. Örneğin İngiltere’de bir website 24 saat online İnternet hizmeti veriyor, bu site aracılığıyla ölülerinizin mezarını gerçek zamanlı olarak netten ziyaret ediyorsunuz.
İnternet bugün milyarlarca sayfa bilgisiyle, bir bilgi çöplüğü olmaktan öteye gitmiyor. İnsanlar İnternet’te bilgi araştırması yerine porno, oyun, spor, bahis siteleri ile uğraşıyor ve chat yapıyorlar.
Bilgi, eğer insanlar ondan yararlanmıyorsa neye yarar? Ayrıca bu bilgiyi kullanabilmek için önce milyonlarca sayfanın altında ezilmeden, ona ulaşmak gerek.
Alvin Toffler, gelecekte okur yazar olmayanlara değil, İnternet’te nasıl bilgi bulacağını bilmeyenlere cahil deneceğini yazar. Google’da 8 milyar sayfadan fazla bilgi vardır. Bugün Google’dan kimse kaçamıyor. Hatta sokakları bile kamera ile yirmi dört saat izliyorlar. Google ile herkes birbirinin bilgilerine ulaşıyor. Sistem de insanları, İnternet ve cep telefonları aracılığıyla evinin içinde dahi denetleyebiliyor. Devam edecek
evrensel.net
- Venezuela üzerine notlar (1) 28 Temmuz 2012 08:55
- Zapatistalar ne yapıyor? (2) 21 Temmuz 2012 08:58
- Zapatistalar ne yapıyor? (1) 15 Temmuz 2012 08:02
- Paraguay krizinin Güney Amerika’daki yankıları 07 Temmuz 2012 09:12
- Güney Amerika’da topraksız köylüler hareketi üzerine notlar 23 Haziran 2012 09:05
- Sistemin yeni gözetleme kuleleri (II) 09 Haziran 2012 09:01
- Güney Amerika sineması üzerine notlar (II) 19 Mayıs 2012 08:57
- Güney Amerika sineması üzerine notlar 12 Mayıs 2012 07:45
- Ekvador yerlileri daha fazla demokrasi ve özgürlük istiyor 05 Mayıs 2012 08:44
- Şili: Geçmişinde geleceğini arayan ülke 22 Nisan 2012 05:38
- Kolombiya: Ölümcül kahve kokusu 14 Nisan 2012 08:31
- Peru’daki Aydınlık Yol gerillalarına ne oldu? 07 Nisan 2012 06:42