16 Haziran 2012 15:37

İki favori ve sürpriz

İki favori ve sürpriz

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bir tarafta 4-6-0, bir tarafta 3-5-2! Son dönemdeki büyük turnuvaların en ilginç taktik savaşlarından birine sahne olan ve 1-1 biten İspanya-İtalya maçı Matadorlar adına bir kez daha açılış maçlarının kaderlerini belirlemesi anlamına gelebilir.
Vicente Del Bosque, İtalya karşısına “gerçek” santrforlarını kulübede bırakarak başladı. Fabregas “Yalancı 9 numara” olarak sahadaydı, bu rolü zaman zaman Silva da üstleniyordu. Iniesta, Xavi, Xabi Alonso ve Busquets de kanatlardaki Arbeloa ve Alba’yla birlikte hücumun tamamlayıcılarıydı. Saf bir “tiki taka” denemesiyle turnuvaya başlamıştı Del Bosque. Fakat bu topa her daim sahip olsalar da bir türlü oyunu açamamaları, sıkışmaları ve gol bölgelerinde kısır kalmaları sonucunu doğurdu. İkinci yarının ortalarında santrfor Fernando Torres ve gerçek bir kanat oyuncusu olan Jesus Navas oyuna girene kadar İspanya bu “saf tiki taka”da ısrar etti. Sonuçta 1-1 berabere kaldılar ve Del Bosque maç sonrası yaptığı açıklamalarda sistemini değiştirmeyeceğini beyan etti.
İrlanda maçına gelene kadarki 3-4 günlük sürede İspanyol gazeteleri Del Bosque’yi bu kararından vazgeçirmek için uğraştı. Jose Mourinho ve Louis Aragones medyanın en büyük destekçileriydi.
Ve sürpriz! İrlanda maçında Fabregas’la Torres’i yer değiştirmiş bulduk! İspanyol medyası Del Bosque’yi ikna edebilmişti anlaşılan ve sezon boyunca gol kısırlığı çeken hatta gol atınca muzır İngiliz tabloidlerine “Fernando Torres gol attı” diye manşet attıran Torres, henüz 4. dakikada golünü atarak bu değişikliğin fena fikir olmadığını kanıtladı. İspanya maçı 4-0 kazanırken “saf tiki taka” 2.yenilgisini alıyordu.
İlk yenilgi mi? 2010 Dünya Kupası’nın ilk maçında İsviçre karşısında alınmıştı. Torres yine yedekti, sahada gerçek bir santfor olarak Villa vardı gerçi ama, Del Bosque ne zaman saf tiki taka’yla işe yarar gelenekselliği birleştirdi, zafer o zaman geldi. İkinci maçtan itibaren Villa ve Torres’li forvet hattı ve rakibe top koklatmayan orta saha sihirbazlarıyla İspanya dünya kupasının tozunu attı.
Bu kez Villa yok ama bugünden itibaren sezonu formsuz geçirmiş de olsa gerçek bir santforun İspanya saflarında arz-ı endam edecek olması kanımca onları 2 kat daha tehlikeli hale ve turnuvanın 2 favorisinden biri haline getiriyor.
Gelelim diğer favoriye. Son dünya kupası ve Avrupa kupasının iyi oynayarak, hücum oynayarak, zevk vererek kaybeden (İspanya’ya) takımı Almanya’dan bahsediyoruz. Almanya ilk 2 maçını kazanarak “Ölüm grubu”ndan çıkmayı neredeyse garantiledi. Danimarka karşısında da bir sürprize olanak vereceklerini sanmıyorum. Açık söylemek gerekirse Almanya son 2 turnuvadaki performansından uzak. Son 4 yılda hücum futbolunu müthiş bir akıcılık, disiplin ve fizik güç eşliğinde sahaya yansıtmasına alışık olduğumuz Almanya, kadro aynı olmasına rağmen nispi bir formsuzluktan muzdarip. Portekiz karşısında maç boyu, Hollanda karşısında golü bulana kadar süren ve oyunu 2.yarıda rölantiye aldıktan sonra sırıtan bir haldi bu. Yine de yıldızları herhangi bir kötü sonuca izin vermeyecek kadar usta olduklarını ilan ettiler. Gol makinesi Mario Gomez’in attığı bütün goller bir ustalık ürünüydü ve muhtemeldir ki yaşı yetenlere Gerd Müller’i hatırlattı. Evet Almanya eskisi kadar kusursuz bir akıcılıkta değil ama klasik “Ne olursa olsun bu maçı kazanacağız” havasını sahaya yansıtabiliyor olmaları turnuvadaki rakipleri için kötü haber. Tabii, “Formsuz halde ölüm grubunu süpürüyorsa turnuva ilerledikçe ve formunu buldukça ne yaparlar” sorusu da kötü haberi karaya çeviriyor.
Kısacası dünya futbolunda değişen bir şey yok! Almanya ve İspanya halen favoriler ama turnuvanın geneline baktığımızda çok da üst düzey bir futbolun oynanmadığı, yer yer artık dünya futbolunda nadir rastladığımız çok yavaş tempolu maçlara (Şu ana kadar golsüz maç olmadığını da ekleyelim) tanıklık ettiğimizi görüyoruz. Bu durum, favoriler Almanya ve İspanya’nın işini kolaylaştırıyor kuşkusuz. Favorileri saydık; peki ya sürpriz? Birbirini tanıyan oyuncuları, usta ayakları, kontra atak gücü ve hücuma yatkınlığıyla Rusya turnuvanın ilerleyen aşamalarında rakiplerin korkulu rüyası olabilir.

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa