Afrikalısından Avrupalısına kara sarı çocukların kırık Türkçeleriyle dert anlatmalarını Türkçe Olimpiyatlarında izleyen zevat ağlaya dursun, okyanus ötesi onur konukları resmi davetlere icabet ve dahi tenezzül etmeye görsün. Bu filmin konusu ekmek olimpiyatları, onun için Türkçe konuşan Afrikalıyı, Boşnak’ı, Kürt’ü İstanbul’da bir araya getiriyor. Türkçeleri ve midyeleri kırık, gönülleri zengin.
Kırık Midyeler, daha önce kısa ve belgeselleriyle dikkat çeken genç Yönetmen Seyfettin Tokmak ile birlikte, Senarist Kenan Kavut ve oyuncuların da çoğunun ilk uzun metrajlı film deneyimi. İstanbul’un Kumkapısında 72 milletin yan yana gelip hayatta kalmaya çalıştığı, en çok sahiciliği akılda kalan, dikkat çekici bir ilk film Kırık Midyeler.
Esas oğlanlar, Mardin’den İstanbul’a gelen Kürt çocukları Hakim ile Faysal. Faysal bir lokantada çalışmayı becerecek kadar uyumlu ve çalışkan ama Hakim’in aklı hep daha büyük oynamaya çalışıyor. Çünkü Almanya’daki akrabasından gelen mektup ona bambaşka hayaller kurduruyor, her aklına geldiğinde. Midye işine girmeye çalışmaları, bir tepsiyle zengin olacaklarını sanmaları bundan ama tabii işler girelim demekle olmuyor. Bir yandan aynı pansiyonda kaldıkları Afrikalı Babatunde’nin yardım edeceğinden emin, Boşnak anne kızla da kurdukları ilişkinin güveniyle kendi ayaklarının üstünde durmayı öyle ya da böyle beceriyorlar işte. Pansiyonu işleten Cevat’ın onlara sahip çıkması da, biraz daha gizemli işlerle uğraşacakları anlamına geliyor ki, onlar olmasa ne gerilim o kadar yükselecek, ne de Almanya umutları gerçek olmaya yaklaşacak.
Filmin en başarılı yanları arasında önce çocuklarla ilgili kısımlar sayılmalı, çünkü Hakim’i oynayan Uğur Barış Mehmetoğlu ve Faysal’daki Seydo Çelik, yönetmen tarafından Mardin’de keşfedilmelerinin hakkını çok güzel vermişler. Hakim’in o teklifsiz, güçlü görünen ama çocuksu hali, gurbette yaşayan ve ailesine para bile göndermeye niyetlenen bir Kürt çocuğunun çok tanıdık, çok bildik olmasını sağlıyor. Onun söz dinleyen versiyonu amcaoğlu Faysal da ondan daha az hayalci olmadığından, insanilik boyutuna dikkat çekme görevini üstleniyor. Böyle bir hikaye için mekan olarak artık seyirciye ezberletilen Beyoğlu’dan başka her yer güzel olurdu ya, köhne pansiyonun yer aldığı Kumkapı sokakları ve tren yolu, atmosferi yaratmaya büyük katkı sağlamış.
Almanya’dan haber bekleme, Babatunde’nin peşinde koşma, Medina’yı arama gibi hikayelerin tekrar tekrar geçmesi ve hatırlatılması, filmin haddinden fazla uzatıldığı hissinin başlıca kaynağı. Yoksa özellikle ilk yarısı, kahramanların aralarındaki ilişkiler ve yokluk içindeki neşeli halleri gayet iyi gidiyor. Kötü adamların hem uyuşturucu işi, hem organ mafyası, olasılıkla kadın ticareti, kim bilir belki insan kaçakçılığı ve pansiyon ve İnternet kafe işlerinin hepsini birden yapıyor olmaları da, pek hikayeyi de zenginleştirmeyen bir abartıya denk geliyor. Üçüncü sayfa kötülerinin zalimliğine dikkat çekmeyi çok önemseyen genç kuşak yönetmenlerin bu mesaj kaygısı dedikleri takıntısına alışık olan seyirci için şaşıracak bir şey yok ama gereği de olmadığı ortada.
Kırık Midyeler’den kalan en sağlam duygu herhalde umuda sahip çıkmak olmalı. O ana babasından ayrılıp büyük şehre gelmiş, yoktan iş yaratarak hayatta kalmaya çalışan çocuklar bile umutların en büyüğünü taşımaktan vazgeçmiyorsa, seyircinin umutsuzluk içinde kendinde hak bulması güç.

[email protected]
Kırık Midyeler
Yönetmen: Seyfettin Tokmak
Senaryo: Kenan Kavut
Oyuncular: Engin Benli, Selma Alispagiç, Uğur Mehmetoğlu, Seydo Çelik

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çocukları öğüten çark

Çocukları öğüten çark

Yoksulluğun pençesindeki ailelerin çocukları tüm dünyada acımasızca emek piyasasına çekilirken, Türkiye kapitalizmi bu konuda en önde koşuyor. Çarklar köle koşullarında dönsün diye devlet gücünü seferber etmekten geri durmayan iktidar, milyon milyon işçileştirdiği çocukların da uzun ve ağır çalıştırılmasına, onlarcasının ölüme sürüklenmesine göz yumuyor.

2.3 milyon çocuk MESEM kapsamında günde 8-10 saat çalışıp ustalık belgesi aldı

15-17 yaş grubundaki neredeyse her 4 çocuktan biri çalışma hayatında

71 çocuk 2024'te çalışırken hayatını kaybetti

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
16 Şubat 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et