Miroğlu’nun ‘aydın trajedisi’nden ‘akil adamlar’a...
Orhan Miroğlu, Taraf’tan ayrılmadan önce iki bölüm halinde “Kürt aydınının trajedisi”ni yazmıştı. Trajedinin gerçek boyutunu anlama açısından da olsa irdelenmeye, üzerinde durmaya değer yazılar olduğu açık.
Elbet işimizi kolaylaştırması açısından Miroğlu’nun söz konusu ettiği üç-beş ismi deşifre etmesini de istememiz gerekir, diye düşünüyorum.
Okuduysanız bilirsiniz. Miroğlu yazısında, “Yirmi milyon Kürt var deniyor, konuşan Kürt aydını sayısı üçü beşi geçmez. Onlar da arkalarında bir siyasi güç filan hissettikleri ve bundan cesaret aldıkları için değil, özellikle vicdanları başka bir şey söylemeye izin vermediği için konuşur” diyor.
Aydın kavramının net yanıtı henüz yok. Eğer Miroğlu lütfeder, ‘konuşan Kürt kriterlerini’; bununla beraber konuşanları da ismen açıklarsa işimizi de kolaylaştırırdı. En azından bu üç-beş kişiyi kıstas alır, aydın kavramını da netleştirirdik.
İşin ironisi bir yana, Miroğlu’nun sözünü ettiği biçimde olmasa da Kürt ‘aydınının’, bir trajedi yaşadığı, hatta azımsanmayacak bir kesiminin bir uçtan diğer uca savrulacak kadar rüzgara kapıldığı açık.
Şunda anlaşalım: İllegal örgütsel yapılanmaların neredeyse tümünün, özellikle de silahlı mücadele yürüten örgütlerin adı aydın, yazar, gazeteci, siyasetçi ya da ‘sıradan’ biri olur fark etmez, kendinden olmayanı, kendine muhalefet edeni siyaseten ‘hadım’ etmek için yoğun çaba sarfettiğini, çoğu kez de bunu başardığını iyi bilen, bizzat yaşayan bir nesiliz.
Silahlı örgütler dahasını da yapmış, bazen kendinden olmayanı fiziken de yok etmiştir.
Ama bu realite bile Miroğlu’nu haklı çıkarmaz.
Çünkü Miroğlu bu eleştiriyi yaparken, kaba bir eşitliğe bile gerek duymadan, sadece tek bir kesimi ve onun uygulamalarını kıstas alıyor.
Yani Miroğlu, Kürt aydınının trajedisinde asıl ve tek sorumlu olarak sadece PKK’yi görüyor.
Bu, doğru bir yaklaşım değil.
Bu tartışmada Miroğlu’nun zaman zaman yazılarında allaya pullaya bitiremediği, ‘açılımlarına’ paye biçemediği Kürt sorununun asıl müsebbiblerinin, iktidar erklerinin rolünü bir kenara bıraksak bile, sorumlu olarak sadece bir kesimi, PKK’yi göremeyiz.
Miroğlu’na, bir uçtan diğer uca savrulanlara, hatta yerinde sayanlara, ileri yürüyenlere, özcesi herkese hatırlatmak gerekir ki Kürt aydınının da, Kürt siyasetçisinin de en büyük trajedilerinden biri arkasına yeni bir rüzgarı alıp yelkenini şişirmeye başlarken öncelikle kendi geçmişini unutması, ona sünger çekmesidir.
Bugün Kürtler bazında yaşanan ne varsa, olumlu ya da olumsuz her şeyin sorumlusu yalnızca PKK değil, ortaya ‘aktör’, ‘figür’, ‘akılmend’ olarak çıkan Kürt aydınının, siyasetçisinin, yazarının, edebiyatçısının ve bilumum ‘sıradanının’ da bizzat kendisidir.
Bunları unutup, hele en önemlisi kendi geçmişimize sünger çekip sayıyı ‘üç beş’ ile sınırlandırdığımız zaman inandırıcı olmayız.
***
Söz akılmendlerden açılmışken, geçtiğimiz hafta Diyarbakır’da başlayan ve toplantılarını İstanbul’da sürdüren Diyalog İçin Çalışma Grubu Girişiminden söz etmemek olmaz.
Bizzat girişimi başlatanların ağzından basına yansıdığı kadarıyla biliyoruz ki bu girişime, hem BDP, hem de hükümet kıymet veriyor ya da verecek.
Girişimcilerden GÜNSİAD Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu ile Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar BDP ve AKP ile ön görüşmeler yapıp niyetlerini ifade etmişler. Başbakan bir televizyon programında bazı isimler vererek ‘bir akil adamlar girişiminin oluşması durumunda destek vereceklerini’ belirtmişti. BDP Eş Genel Başkanı Demirtaş da ‘bu tür girişimleri önemsediklerini’ söyledi.
Şiddetin yeniden tırmandığı, PKK’nin alan kontrolü sağlama amacıyla Şırnak’tan Hakkari’ye uzanan hat boyunca yoğun eylemlere yöneldiği, her gün onlarca gencin cenazesinin bayraklara, sembollere sarılarak evlerine gönderildiği, çatışmaların giderek halklar arası boğazlaşmaya doğru koşar adım gittiği bir ortamda, kuşkusuz bu tür girişimler önemlidir.
Olayın siyasi taraflarının bu girişimlere ‘kıymet vermesi’ veya ‘kıymet verecek olması’ girişimin önemini artırır.
Ama bir hatırlatmada bulunmadan da geçmemek gerekir.
Adına ‘akil adamlar topluluğu’ da dense, başka bir şey de dense, bu tür girişimler, aslında birer vicdan hareketidir.
Ya da bu tür girişimler, aynı zamanda vicdan hareketi olmak zorundadırlar.
Vicdan hareketleri, tarafların onayı olmasa da, hatta taraflar düşmanlık yapsalar da doğru bildikleri yolda, vicdanlarının çizgisinde yürürler.
Şimdiye kadar ki girişimler ne yazık ki orta yerde kaldılar. Bazıları mevtaya dönüştü, cenazeyi kaldıracak sahipleri de yok.
Bu girişimin önceki deneyimlerden dersler çıkararak sağlıklı, nitelikli bir vicdan hareketine dönüşmesi için küçük hesaplardan kurtulması, daha da ötesi her kesime karşı dik durması gerekir.
Bu girişimin bir handikapı da, sorunu tümden çözmeye dönük bir göreve soyunması olabilir.
Bu ve benzeri girişimler çözüm ya da karar mercii değil, daha çok tespit ve gerekirse öneri merciidir.
Tespit eder, siyasilerin çözüm için adım atmasına dönük öneriler geliştirir, onların ‘ortak aklı’ bulmasına yardımcı olur, ‘vicdan dışı’ davrananı da gerektiğinde teşhir eder, ‘yargılarlar’.
Güvenirlikleri varsa, ‘teşhir’ ve ‘yargıları’ ulusal ve uluslararası boyutta ses getirir, taraftar toplar.
Vicdan hareketlerinin çözüm gücü, vicdanlarda oluşturdukları inandırıcılık ile eş orantılıdır.
Eğer mevtaları orta yerde duran hareketlere benzeyecek, Miroğlu’nun ‘aydın trajedisi’ne dönük eleştiride de dile getirdiğimiz gibi sadece arkaya yeni bir rüzgar alınıp bununla da birilerinin yelkeni şişirilecekse, boş verin gitsin...
EVRENSEL'İNMANŞETİ
![Kadın işçiler devlere karşı](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/284311.jpg)
Kadın işçiler devlere karşı
Chinatool grevi, ücretleri eriten Şimşek programının arkasında dizilenleri gözler önüne seriyor: Programın uygulayıcısı iktidar, programdan güç alıp %25 zam dayatan Chinatool ile Şimşek’in kapısını aşındırdığı Chinatool’un ortağı uluslararası finans tekeli HSBC... Küçük parçaların üretimi için küçük elleri kullanılan kadın işçiler, bu dev ittifaka sendikalarıyla kafa tutuyor.
![Darwin 216 yaşında: Yaşamı bugüne de ışık tutabilir mi?](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/173500.jpg)
Darwin 216 yaşında: Yaşamı bugüne de ışık tutabilir mi?
![Foçalılar taş ocakları için ayağa kalktı: Mahkeme kararlarını uygulayın](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/284291.jpg)
Foçalılar taş ocakları için ayağa kalktı: Mahkeme kararlarını uygulayın
![“Türk futbolunda satılan tek şey, düşmanlık”](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/284078.jpg)
“Türk futbolunda satılan tek şey, düşmanlık”
![Danıştay 4. Dairesi Kaz Dağı’ndaki doğa talanın yolunu açtı](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/284249.jpg)
Evrensel'i Takip Et