Küçümsenen cinsiyetçilik
Fotoğraf: Envato
Futboldaki pislikler sanki sadece şike, teşvik primi ve dopingden ibaretmiş gibi bir algıya sahibiz. Bu yoz ortamda giderek daha sık yüz yüze gelsek de cinsiyetçi ve ırkçı tavırları, yaklaşımları bir türlü ciddiye almıyor, hatta elimizden geldiğince görmezden geliyoruz.
Farklı cinsleri, eğilimleri, renkleri, aşağılamayı, ötekileştirmeyi, dışlamayı bir huy haline getiren ve bunu, gerek küfürler gerekse de düşünceler(!) aracılığıyla sık sık dışa vurma ihtiyacı hisseden erkek egemen zihniyetin, varlığını en çok hissettirdiği alanların başında geliyor futbol.
Futbolculuk ve teknik direktörlük maceralarının ardından şimdilerde yorumculuk yapan Ümit Özat’ın, “Kadınlar futboldan anlamaz” temalı cinsiyetçi düşüncelerine spor alanındaki erkeklerce gösterilen tepkiler, sürekli olarak küçümsenen bu sorunun aslında ne kadar köklü, yaygın ve endişe verici boyutta olduğunu net bir biçimde ortaya koyuyor.
Gerçi, toplumumuzdaki erkeklerin ezici çoğunluğunun cinsiyetçilik, ırkçılık gibi sorunların varlığını kabul edecek farkındalık düzeyinin henüz çok uzağında olduğunu biliyoruz. Gözlerinin önünde gerçekleşen cinsiyetçi, ırkçı eylemleri bile farklı (kulp takacak) biçimde yorumlayabiliyorlar. Ama az ama çok, herkes bu zehirden nasiplenmiş durumda. Kadınların dahi erkek cinsiyetçiliğine ve ırkçılığa prim tanıdığı bir toplumda böylesi bir duyarsızlığa şaşmamak gerekir.
Futbol, cinsiyetçiliğin çok uzağında ve bu anlamda sanki tertemiz bir alanmış gibi davranıyoruz. Yöneticilerin, futbolcuların seyircilerin, medyanın ağzından eksik olmayan cinsiyetçi küfürleri zerrece umursamıyoruz. Özellikle stadyumlarda toplu halde edilen küfürlerle cinsiyetçiliğin yeniden üretilmesini dert etmiyoruz. AMK adındaki bir gazeteye bile hoşgörü hatta sempatiyle bakabiliyoruz...
ERKEK DAYANIŞMASI!
Ümit Özat’ın sözlerini düzeltmek(!) (Bir anlamda Ümit Özat’ı savunmak) adına topyekün girişilen çaba durumun vahametini gösteriyor.
“Kadınlar futboldan anlamaz” düşüncesini, “Akli dengesi yerinde olan hiç kimse ‘Kadınlar da erkekler kadar futboldan anlar’ demez” iddiasıyla daha bir pekiştirdi Ümit Özat. Spor camiasının bütün duyarlı(!) erkekleri bu zırvalar karşısında titreyip kendilerine geldiler!.. Böylesi vahim bir tablo karşısında elbette sessiz kalamazlardı. Hemen seslerini yükseltmeye başladılar. Ama nasıl?.. “Aslında Ümit Özat onu demek istememiş, şunu demek istemiş”... “Şunu söylemek isterken yanlış anlaşılmış”... “Demek istediğini doğru şekilde ifade edememiş” gibi cümlelerle, hemcinslerine sahip çıkma ve ettiği cinsiyetçi laflara kılıf uydurma şeklinde. Burada; cinsiyetçi söylemleri yumuşatıp masumlaştırmak amacıyla dile getirilenlerin, o söylemlerin kendisinden daha az tiksinti verici olmadığını vurgulamak gerekiyor.
Siz beyhude çırpınışlarla Ümit Özat’ı savunmaya devam ededurun, adam, her çıktığı televizyon kanalında aynı sözleri tekrarlayıp duruyor. Ne özür diliyor, ne geri adım atıyor. Biz ise bu arada, “Ümit Özat kadınlar futboldan anlamaz demedi ki, kadınlar futboldan anlayamaz dedi” gibisinden, ışıltılı zeka(!) ürünü olduğundan hiç kuşku duymadığımız savunmalar duyuyoruz... Bak sen!.. “Kadınlar futboldan anlayamaz” savında herhangi bir sorun görmeyecek ve bunu şevkle benimseyeceğiz yani... Demek bütün sorun burada... “Anlamaz” değil de “anlayamaz” olduğunda her şey yerli yerine oturuyor, ortada sorun falan kalmıyor!..
Ümit Özat’ı çileden çıkarıp bütün bu lafları etmesine neden olan ise Trabzonspor maçından sonra kendisine mikrofon tutulan bir kadının, Aykut Kocaman’ın kulübede çok hareketsiz ve tepkisiz kaldığı yolundaki eleştirel sözleriymiş. Ümit Özat, “Ben 70 yaşında bir teyzenin yaptığı böyle bir eleştiriyi ciddiye almam” diyor. Daha önce anlı şanlı(!) nice yorumcu Aykut Kocaman hakkında benzer eleştirilerde bulunmamış mıydı?.. Bu sözden hareket ederek işi futboldan anlamaya ve cinsiyetçiliğe götürmek nasıl bir bakış açısıdır?.. Aykut Kocaman’ın kulübedeki halleri üzerine konuşmayı, futboldan anlayıp anlamamanın bir ölçütü kabul edeceksek, bu durumda pekala pek çok yorumcunun üstünü çizebiliriz!..
FUTBOLUN FASULYEDEN UNSURLARI!
Futboldan anlamayı bir cinsiyet meselesi olarak gören mantığı merak ediyor insan. Kadın beyninin ne gibi bir eksikliği var ki, futboldan erkekler kadar anlayamıyor...
Oysa futboldan anlamak tamamen ilgi, merak ve bilgi işi. Futbolla ilgilenen, futbolu her boyutuyla merak eden ve futbol konusunda kendisini bilgilendiren her insan -cinsiyeti fark etmeksizin- futboldan anlayabilir. Sanki dünyadaki tüm erkekler futbolla yatıp futbolla kalkıyor... Bunca kadın futbolcuyu, kadın teknik direktörü, kadın hakemi, kadın futbol yorumcusunu, kadın futbol yazarını nereye koyacağız peki?.. Ümit Özat’a göre onlar, herhalde futbolun “fasulyeden” unsurları!..
Ümit Özat aklınca, kadınların futboldan anlamadığı yolundaki düşüncesini kanıtlamak üzere programdaki kadın sunucuya futbolla ilgili bazı teknik sorular yöneltti. Sanki kendisinin futbolculuk, teknik direktörlük ve yorumculuk dönemlerde gösterdiği performans, futboldan ne kadar anladığı konusunda ciddi şüpheler uyandırmamış gibi...
Futboldan anlamak hayattaki diğer her konuda, her alanda olduğu gibi, her şeyden önce insanlıktan anlamayı gerektirir. Futbol, bir insan eylemidir. Dolayısıyla futboldan anlamak demek, öncelikle futbolu insanların sağlıklı, mutlu olmasını sağlayacak şekilde pratiğe dökebilmek, en azından bu doğrultuda kaygı taşımak demektir. Cinsiyetçi düşüncelere sahip birisi ise insanlıktan anlamaz ki futboldan anlayabilsin. İşin teknik kısmı ayrıntıdır ve gereken zamanı ayıran herkes bu ayrıntıları öğrenebilir.
Yegane hedef olarak bellenen kazanma uğruna insani ve ahlaki sınırların dışına çıkıldığı, şikeden teşvik primine, cinsiyetçilikten ırkçılığa, dopingden şiddete kadar her türlü pisliğin birer koz olarak görüldüğü egemen spor anlayışında zaten teknik ayrıntıların pek bir değeri yoktur.
Ümit Özat geri adım atmasa da kadınların gönlünü almaya gayret ediyor!.. Bu çerçevede kadınların da erkeklerden daha iyi anladığı alanlar olduğundan söz ediyor. “Ben de kadınlar kadar yemek yapmaktan anlamam” şeklinde örnekler sunarak haklılığını kanıtlamaya çalışıyor. Kendi öznel durumundan yola çıkıp anlamsız genellemelerde bulunmak ne yazık ki işi biraz daha gülünçleştirmekten başka bir işe yaramıyor. Ümit Özat’ın, pek çok usta erkek aşçının varlığından haberi yok herhalde. Çırpındıkça batma şeklinde tarif edilen durum tam da bu olsa gerek...
SARACOĞLU’DA IRKÇILIK!
Fenerbahçe-Trabzonspor maçında, yaratıcı zekalarının(!) rehberliğinde kafalarına siyah poşet geçirip ellerine “negro” marka bisküvi alarak güya Trabzonspor’un siyahi oyuncusu Zokora’yı protesto eden Fenerbahçeli kadın taraftarlar gördük... “Negro” kelimesi malum, zencileri aşağılamak için kullanılıyor. Bu taraftarlar yaptıklarının düpedüz bir ırkçılık, bir insanlık ve nefret suçu olduğunu bilmiyorlar mı acaba?.. Başkalarını aşağılamak isterken aslında kendilerini aşağıladıklarının farkına varamayacak denli insanlıktan uzaklaştıkları ise belli...
Kazanmanın kutsandığı(!) bir spor ortamında, rakipleri alt etme yolunda, görüldüğü gibi ırkçılıktan bile medet umulabiliyor. “Kazan da, nasıl kazanırsan kazan” anlayışı, ten rengi üzerinden insanları aşağılamak gibi bir rezilliği göze alabilecek kadar canavarlaşmış taraftarlar yaratabiliyor. Ne diyebiliriz ki?.. Çürümüş sistemin, çürümüş insanları...
Bu arada Fenerbahçe Kulübü’nün bu insanlık suçu karşısında sessiz kalması da dikkat çekici. Olur olmaz her konuda açıklama yapmayı pek seven Fenerbahçe Kulübü neden bu taraftarları -cezalandırmaktan vazgeçtik- en azından kınamıyor?.. Irkçılığın ve ırkçıların, insanlığın baş belası olduğuna dikkat çekip taraftarları bu konuda uyaran bir açıklama yapılamaz mıydı?.. İnsanlık suçlarına karşı gereken en sert tepki verilmeden ırkçılıkla mücadele edilebilir mi?..
Anlaşılan futbolda, “Benim holiganım iyidir”den, “Benim ırkçım iyidir”e doğru yol alıyoruz...
- Yapı 12 Aralık 2024 04:32
- Herkesi kendi gibi sananlar 05 Aralık 2024 04:28
- Bize oyunu anlatın 28 Kasım 2024 06:10
- Tutuculuğun bedeli 21 Kasım 2024 04:37
- Buyrun cinnet ortamına... 14 Kasım 2024 04:14
- Komplodan komediye 07 Kasım 2024 04:12
- Seviyesiz saha dışı, kalitesiz saha içi 31 Ekim 2024 04:34
- Mourinho öğretiyor 24 Ekim 2024 03:33
- Milli takım kazandı çünkü... 17 Ekim 2024 04:04
- Hapishaneden milli takıma 10 Ekim 2024 04:45
- Ne kadar rezil olursak... 03 Ekim 2024 04:28
- Oyunu geriden kurma saplantısı 26 Eylül 2024 03:26