DİĞER YAZILARI
Hadi yine iyiyiz 6 Şubat 2025
Sorun modelde 30 Ocak 2025
Tan ile Bulu 23 Ocak 2025
İkinci çocuk 16 Ocak 2025
Pislik 9 Ocak 2025
Benim adamımdan hoca 2 Ocak 2025
Ne çabuk unutuyoruz 26 Aralık 2024
Yeter ulan 19 Aralık 2024
Esaaad 12 Aralık 2024
Zekai Çıngıllıoğlu 5 Aralık 2024
YAZI ARŞİVİ

Son dönemin en yeni yıkım projesi kentsel dönüşüm. Oy için izin verdikleri çarpık yapıları yıkıp yerine insana yakışmayan beton gökdelenleri dikip, insanları borçlandırarak gelecek 20 yıllarını gasbetmeye kentsel dönüşüm diyorlar.
Dünyanın tüm gelişmiş ülkelerinde insanların yaşamak istediği konut tipi bahçeli, en fazla 2 katlı evlerdir. Avrupa’nın büyük kentlerine 2 bin metre yükseklikten bakarsanız göreceğiniz en çirkin şehirler Türkiye’nin büyük şehirleridir. Özellikle İstanbul’a batıdan yaklaştığınızda gördüğünüz, iç içe geçmiş binlerce yüksek beton bina içinizi karartır. Güzelim Büyükçekmece ve Küçükçekmece gölleri bu yüksek binalar arasında boğulmuştur. Rant, sermayenin ve devletlinin gözünü o kadar karartmıştır ki, bölgede en küçük bir yeşil alan, kent ormanı yapılmadığı gibi var olanlar da betonlaştırılmıştır. Satın almak, kiralamak için bir servet ödediğimiz kibrit kutusu dairelerde doğadan, yaşamdan uzak, birbirini tanımayan, çocuğunun odasına giremeyen, televizyona hapsedilmiş geceleri yaşamak zorunda bırakılmış insanlar yaşamaktadır. Bu yaşam tarzı toplumsal dayanışmayı ortadan kaldırmıştır. Bu yaşam tarzı nedeniyle insanlar otobüse binerken diğerinin önüne geçebilmek için birbirlerini dirseklemekte, yer kapabilmek için birbirlerini iteklemektedir. Doğadan, hayvanlardan kopartılmış yaşam, insanları vahşileştirmiş, saygısızlaştırmıştır. Güçlünün zayıfı ezdiği yaşam tarzı kanıksanmış ve kabullenilmiştir.
Kentsel dönüşümün ürettiği sosyal dönüşümü izlemek için genel basının üçüncü sayfalarını okumak yeterlidir. Kadını tecavüz edilebilir, söz dinlemezse dövülebilir canlılar olarak gören erkekleri bu sistem yaratmıştır. Çöp tenekesinin dibinde kedinin kafasını tekmeleriyle ezen vahşiyi bu vahşete iten, hayatının hiçbir döneminde bir hayvanın başını okşamamış olmasıdır. Kentsel dönüşüm sonucu oluşan betonlar arasında doğa yoktur, hayvan yoktur, insan yoktur. Bu manzarada sadece ne için koşuşturduklarını tam anlayamayan ancak kirasını, kredi borcunu, bilmem ne taksitini ödeyebilmek için koşmak, önündekini itelemek, güçsüzü ezmek zorunda olduğuna inanan insanlar vardır.
İşin kötüsü sermaye sabır ve bilinçle yıllar boyu “güzel” tarifini insanların kafasına asfalt yollar ve beton binalar olarak işlemeyi başarmıştır. İlkokuldan başlayan sanatsız, resimsiz eğitim Taksim Meydanı’ndaki son ağaçlar da kesilirken umursamayan, görmeyen insanlar yaratmıştır.
İnsansızlaşmış kalabalık beton kentlerde yaşamaya karşı çıkmak, yıkıma direnmek, teşhir etmek yaşam için son şansımızdır.

evrensel.net

Evrensel'i Takip Et