30 Ekim 2012

Kürtler kaybeder; ama kaybettirirler de...

Kürt sorunu ile ilgili iyi gelişmelerin yaşanması bir yana süreç giderek olumsuza doğru gidiyor.
Açlık grevleri veya geniş anlamda Kürt sorunu ile ilgili adım atması beklenen kişilerin başında Başbakan’ın bizzat kendisi geliyor. Ama Başbakan adım atmak, açıklamalarıyla süreci olumluya götürmek yerine süreci daha da olumsuzlaştıracak söylemlerine devam ediyor.
Birtakım basın, 28 Şubat, hatta 12 Eylül gazeteciliğini bile geride bırakarak yaşamı hiçe sayan yalan haberlerle insanların ölümüne adeta çanak tutuyor.
Cezaevlerinde tutukluların durumu giderek kötüleşiyor.
Neyi ne kadar çözeceği belli olmayan Öcalan ile ailesi arasında görüşme yapılabileceğine dönük haberler bile, adını belirtmeyen Adalet Bakanlığı yetkilileri ile adı verilmeyen avukatların muamması arasında tam bir gümbürtüye kurban ediliyor.
Tüm bunlar yaşanırken Suriye Kürdistanı bölgesinde de istenmeyen gelişmeler gözlenmeye başlandı.
Suriye ile ilgili her gelişmeyi yazarken ihtiyatı elden bırakmamaya özen gösterdim.
Şu tespit hâlâ geçerli: Suriye, artık geri dönülemez noktada. Ama Türkiye’nin hesapladığı gibi Esad, kısa sürede gidecek bir lider olmadığını da gösterdi.
Geçmişte yazdıklarımız arasında geçerli olan bir şey daha var: O da, Suriye’nin geleceğini kim kurarsa kursun, geleceği kuracak bu yeni kesimin Kürtlere yöneleceği de su götürmez bir gerçek. Bu ister Suriye Ulusal Konseyi (SUK) veya Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) olur ya da Esad yanlıları olur, bir başkası olur, fark etmez. Suriye Kürtleri, taraflar açısından, bölge devletlerinin de desteğiyle en kolay yutulacak lokma olarak görülüyor.
Suriye Kürdistanı’nın –şimdilik– bir savaş bölgesine dönüşmemesinin bir nedeni belki de budur.
Taraflar kolay lokmayı en sona bırakmışlar.
Hal böyle iken Kürtler kendi denetimlerine aldığı bölgelerde YPG (Yekîneya Parastina Gel-Halk Savunma Birlikleri) adı altında askeri örgütlenmeye gittiler. Suriye Kürdistanı’nda Kürt gençlerinden kurulu tabur ve tugayların oluşturulduğu basına yansıdı. Bu askeri birliklerin Hewler Antlaşması paralelinde yapılandığı ve Yüksek Kürt Konseyi’ndeki tüm güçlerin temsiliyetiyle yönetildiği/yönetileceği yazılıp çizildi.
Kürtler, kolay lokma olmadıklarını göstermek için çabalıyorlar. Bunu kısmen de başardılar.
Ama Kürtlerin gönlünü hoş eden bu haberlere rağmen yaşananlar gerçekten böyle mi?
Türkiye merkezli bazı güçlerin Suriye Kürtleri ile oynadığı aşikar. Aynı şekilde Esad da Suriye Kürtleri ile oynayabilecek koşul ve olanaklara hâlâ sahip.
Bu girdap içinde yaşananlar gözlendiğinde, Irak Kürdistanı Bölgesinde bir dönem yaşanan kirli iç çatışmaların Suriye Kürtleri arasında da yaşanmayacağını söylemek mümkün değil.
Yüksek Kürt Konseyi’ni oluşturan güçler arasındaki çelişkiler gün geçtikçe daha fazla açığa çıkıyor.
PYD egemen olduğu bölgelerde YPG’nin oluşumuna hız vermiş ve askeri güçler çoğunlukla PYD kontrolünde.
PYD dışındaki güçler, yaşanan olumsuz gelişmelerle ilgili PYD’yi suçluyorlar; PYD’nin Esad’ın kontrolünde olduğunu ima ediyorlar. PYD ise Türkiye’nin kendisi dışındaki diğer güçlerin bir kısmını, bazı Kürt şahsiyetlerini kontrolüne aldığını ve daha da ötesi, ÖSO’nun YPG güçlerinin üzerine sürülmesi için Türkiye’nin fırsat kolladığını belirtiyor.
Elbet PYD ve diğer güçler tarafından iddia edilenlerin tümü, direk değil dolaylı olarak belirtiliyor. Dolaylı kaynakların taraflara yakınlığı gözlendiğinde, açıklamaların altının sanıldığı gibi boş olmadığını söyleyebiliriz.
Yani durum iç açıcı değil.
Tarih tekerrürden ibarettir derler.
Buna rağmen hatırlatmakta yarar var. Kürtler iç çatışmayla kaybedecek, burası kesin.
Ama Kürtlerin iç çatışmalarından medet umanlar da kazanacaklarını sanmasınlar.

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kadın işçiler devlere karşı

Kadın işçiler devlere karşı

Chinatool grevi, ücretleri eriten Şimşek programının arkasında dizilenleri gözler önüne seriyor: Programın uygulayıcısı iktidar, programdan güç alıp %25 zam dayatan Chinatool ile Şimşek’in kapısını aşındırdığı Chinatool’un ortağı uluslararası finans tekeli HSBC... Küçük parçaların üretimi için küçük elleri kullanılan kadın işçiler, bu dev ittifaka sendikalarıyla kafa tutuyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
İmamoğlu’ndan belediye operasyonlarına tepki: Sandık gelecek, bir kişi gidecek, her şey değişecek.

Evrensel'i Takip Et