Galatasaray'ın en büyük avantajı ne?

Son şampiyon Galatasaray sezona iyi başlamadı. Oynadığı 12 maçın yarısını kazanabildi. 22 puan toplayabildi. 17 gol yedi.
Takım halen bir şekilde lider ama sezon başındaki havayı, transferleri, rüya takım sözlerini, çileği-ahududuyu düşününce ortada mutlak bir başarısızlık olduğunu düşünüyor insan. En azından Galatasaraylılar kendilerini lig lideri takımın taraftarı gibi hissetmiyordur.
Oysa Galatasaray, başarısız gözüken bu tablonun üzerine son 5 yılda sadece bir kez çıkabildi. Şampiyon olduğu geçen sezon dahi 12.haftada yine 22 puandaydı. Zaten geçen sezon da çıkışını bu haftadan itibaren gerçekleştirmiş üst üste 9 maç kazanmıştı. Ancak Galatasaray taraftarını endişelendiren bugün benzer bir çıkışı yapabilecek potansiyeli takımında görmeyişi olsa gerek.
Kolaylıkla geçilen, ısırmayan, rahatsız etmeyen bir orta saha, savunmadaki acemi hatalar, Muslera’nın bile kolay yemesi... Bu kadar kırılgan bir takım maçlara 1-0 geride başlar ve her zaman da o yediği golleri çıkaramaz. Kardemir Karabükspor maçı buna son örnekti.
Bu takım şimdilik kendisi için sezonun en önemli maçına bugün çıkacak. Sahasında Manchester United’ı ağırlayacak ve Şampiyonlar Ligi’ne “Ya tamam ya devam” diyecek.
Maç öncesi o meşhur kağıdın üzerine bakıldığında sarı kırmızılıların birtakım avantajları göze çarpmıyor değil: 1-Evinde oynayacak 2-Rakibi gruptan çıkmayı garantilemiş, rahat bir takım.
Peki ya o kağıdı biraz yeşile boyarsak?
Alex Ferguson’un öğrencileri de tıpkı Fatih Terim’inkiler gibi kolay gol yiyor bu sezon. Onlar da ligde 12 maçta 17 gol yedi. Şampiyonlar Ligi’nde de 4 gol yediler. Galatasaray’dan en önemli farkları golü yiyince çıkarabilmeleri. Ligde 5, Şampiyonlar Ligi’nde 3 maçı geriden gelerek çevirdiler. Galatasaray gibi gardları kolay düşmüyor ve daha riskli bir oyun tarzını benimsemek gerektiğinde bunun hakkını verebiliyorlar. Karabükspor karşısında Galatasaray savunmasının düştüğü halleri gördük. Eğer sarı kırmızılılar Manchester United karşısında ilk golü yerse işleri hayli zor. Tabii bilek sakatlığı bulunan Wayne Rooney’nin oynayıp oynamayacağı da önemli bir faktör(Pazartesi sabahının tahmini kadrosunda oynayacağı söyleniyordu).  Rooney henüz gerçek formuna kavuşmuş olmasa da haftasonu alınan Norwich City mağlubiyeti sonrası yapılan yorumlar takımın Rooney’nin liderliğini, saha içi karakterini aradığı yönünde birleşti.
United orta sahasının, kendisinden korkmadan yüksek tempoda, müthiş bir ön alan presini sahaya yansıtan Norwich City karşısında bu tempoya cevap verememesinde de Rooney’nin dinamizminin yokluğunun payı vardı. Ancak elbette sadece buna bağlanamaz. United orta sahada ciddi bir zafiyet yaşıyor ve onları devirmenin anahtarı ortadaki savaşı kazanmak.
Peki Galatasaray böyle bir orta saha muharebesini kazanacak güce sahip mi? Kuşkusuz bu maçla, Karabükspor maçının havası arasında katman farkı var. Pek çok şeyi bambaşka yapacaktır Galatasaraylı futbolcular. Ama gazla da bir yere kadar! Galatasaray bu maçı kazanmak istiyorsa Norwich City cesaretini ve dinamizmini sahaya yansıtabilmeli. Sorun şu ki sarı kırmızılı topçularda bugüne kadar bunun olabilirliğinin emaresini veren bir şey göremedik. Kuşkusuz coşkulu oynayacaklardır ama en büyük avantajları bu değil, Manchester United’ın maça gruptan çıkmayı garantilemiş bir takım kimliğinde çıkacak olması. Bu, uzun vadede Galatasaray için iyi bir gösterge değil.