Patriot gerilimi derinleşip yayılacak
Patriotların Türkiye’de üslendirilmesinin sıcak gerekçesi “Suriye’nin elinde kimyasal silahlar ve bunları kullanma ihtimali artmaktadır” propagandasıdır. Ancak buna Cumhurbaşkanı Gül de inanmıyor. Bunu dün açık açık söyledi.
Suriye doğal olarak, patriotların kendi sınırına konuşlandırılmasına sert tepki gösterdi.
Ancak daha sert ve dünyada dikkat çeken tepkiler Rusya ve İran’dan geldi. Rusya patriotlara, bölgede gerilimleri artıracağını öne sürerek karşı çıktı. İran ise, Meclis Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Sözcüsü Hüseyin Nakavi Hüseyni’nin, füzelerin yerleştirilmesinin bölgesel savaşa neden olacağını öne süren açıklamasından sonra, patriotları yerleştirenlerin “ağır bedel ödeyeceği”ni dile getirdi.
Gerçi Başbakan Erdoğan, İran’dan gelen tepkilerin, “İran’ın resmi görüşü olmadığını, bunun İran yönetimi tarafından da böyle değerlendirileceğini, Putin’in de yakında Türkiye’de olacağını ve Rusya’yla da sorunun enine boyuna konuşulacağını söyleyerek geçiştirse de Rusya ve İran’ın tepkilerinin Suriye tepkisinden çok daha ciddi sonuçları olacağı da ortadadır.
Bu füze gerilimli ortamda dün tartışmaya NATO’nun Müttefik Kara Kuvvetleri Komutanı da katıldı. Ve “Patriotların saldırı değil savunma almaçlı” füzeler olduğunu öne sürerek, patriot yerleştirmenin, sadece “savunma amaçlı” olduğunu söyledi. Sanki bir savaşta kullanılan bütün silahlar doğrudan “saldırı amaçlı”ymış gibi!
Oysa, “savunma amaçlı silahlar” da saldırı amaçlı silahlar kadar, hatta onlardan bile fazla savaşın unsurudur. Ve patriotlar, karşı tarafın silahlarını etkisizleştirerek, kendi tarafının saldırı silahlarının etkinliğini artıran silahlar olarak bir savaşta çok önemlidir. Bu yüzden de “Bunlar savunma silahıdır” demek, patriotların savaş silahı olduğu, bölgedeki savaş ve çatışma unsurlarını artırıcı silahlar olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz.
Öte yandan patriotların “yerini belirlemek” için gelen Almanya, Hollanda ve ABD’li “uzmanlardan” oluşan 30 kişilik heyet çalışmalarını sürdürüyor.
Çalışmanın Türkiye-Suriye sınırının çok uzağında, Malatya’dan başlaması; patriotların “Suriye tehdidi”nden çok, Kürecik’teki füze kalkanı radarlarını koruma amaçlı olduğu, bu açından da İsrail’le de paralel hareket eden batı savunma sisteminin parçası olduğu doğrultusundaki iddialara güç kazandırdı.
Ve daha “yer belirleme” çalışmaları bile yeni başlamışken, patriot rampalarının sayısın en az 8-10 olabileceği, füzelerle bağlantılı Türkiye’ye gelecek yabancı asker ve teknisyen sayısının da 350’yi bulabileceği belirtiliyor. Hele de patriotların menzilinin 170 kilometre olduğu dikkate alındığında Malatya’da konuşlandıracak rampaların ne Suriye ne de İran’da atılacak füzelerden Türkiye topraklarını korumada bir rollerini olmayacağını ama Kürecik’teki “füze kalkanı sisteminin radarlarını korumak” için konuşlandırılacağı şimdiden söylenebilir.
Giderek patriotların aslında “Suriye’nin kimyasal silahlarının olması tehdidiyle” bir bağlantısının olmadığı, “Suriye tehdidi”nin “Irak’ın elinde kitle imha silahları var!” gerekçesi gibi patriotların Türkiye’ye yerleştirilmesi de aslında bölgenin silahlandırılması ve sorunların çözümünde askeri yöntemlerin öne çıkarılmasıyla ilgili olduğu artık herkesçe görülmeye başlamıştır.
İran ve Rusya’nın patriot yerleştirilmesine Suriye’den daha çok tepki göstermesi, Almanya demokratik kamuoyunda, barış ve insan hakları savunucuları çerçevesinde Almanya’nın Türkiye’ye patriotlar konuşlandırmada baş role soyunmasına tepkilerin giderek artmaya başlaması da patriotlar sorununun büyüyeceğini, dünyada savaş karşıtı güçlerin gündemine Türkiye’ye patriotlar yerleştirmenin de gireceğinin göstergesidir.
Bu gelişmeler içinde şimdiden şu söylenebilir ki, patriotlar; ne kadar etkili, hangi sayıda ve nereye yerleştirilmesinden bağımsız olarak, Türkiye-İran, Türkiye-Rusya ve giderek de Türkiye-Irak ilişkilerinde yeni bir gerilim unsuru olarak rol oynayacaktır.
Evrensel'i Takip Et