1 Ocak 2013

Süreç Oslo'dan daha mı ciddi?

Yılın son günü telefonum gün içinde birkaç kez çaldı. Arayanlar Türkiye dışından yabancı gazeteci ve habercilerdi. Her biri aynı heyecanla, “Erdoğan yeni bir barış girişimi başlatıyor, ne düşünüyorsunuz?​” diye soruyorlardı.
Ne olmuştu?
Bilmediğim yeni bir şey mi vardı?
Erdoğan Viranşehir’de konuşmuştu, bunu biliyordum. Erdoğan’ın bir gün önce söylediklerini unutan bir kısım Kürt siyasetçisi bu konuşmadan memnuniyetini ifade etse bile, hiç de iç açıcı bir konuşma değildi. Erdoğan konuşmasında özetle şunları demişti: “Ben görüşmem ama ajanlarım görüşürler. Halen görüşme var. Devam ediyor. Baktık ki artık ışık yok, orada keseriz.”
Erdoğan’ın görüşülmesinden bir ışık beklediği, PKK lideri Abdullah Öcalan...
Beklediği ışık da PKK’nin silahları tümden bırakması...
Erdoğan’ın bu beklentisi bazıları tarafından “Oslo’dan daha ciddi bir süreç” olarak tanımlandı. Taraf yazarı Kurtuluş Tayiz, “kaynaklarından” aldığı bilgileri de paylaştığı yazısında; “Öcalan’ın PKK tarafından başmüzakereci olarak tam yetkilendirildiğini” belirtiyor, avukat ilişkileri kesildiği için devletin Öcalan’a kolaylıklar sağlayacağını da söylüyordu.
Başka haberler de bu birkaç gün içinde basına yansıdı. Avukatlardan oluşmayan bir BDP ve DTK heyetinin ocak ayının sonuna kadar Öcalan’la görüşmek için İmralı’ya gidebileceği de iddia ediliyor.
Bu sürede en yakından takip edilen kişilerden biri de Erdoğan’ın Siyasi Başdanışmanı Yalçın Akdoğan...
O da kimseyi mahrum etmedi; hem yazdı çizdi, hem televizyonlarda konuştu.
Akdoğan’ın söyledikleri önemli; ama bir insan, bilineni, biraz da cümleleri uzatarak herhalde ancak bu kadar sıradan söyler. Şimdiye kadar söylediklerinin daha çok bir bülten yorumculuğu sınırında kalmasının da sanırım bunda etkisi var.
Bülten yorumcularından nemalanan, bir de üstüne bilinenleri gizemle sunan Kurtuluş Tayiz türü gazetecilerin söyledikleri de artık insanı heyecanlandırmıyor.
Tabi hiç de gizeme gerek olmadığını da biliyoruz.
Öcalan’ın, Oslo sürecinin kesintiye uğradığı dönemde yaptığı son avukat görüşmesinden bu yana önüne koyduğu stratejiyi dirençle sürdürdüğü “hissedilen” bir gerçek.
Son görüşmesinde açık ve net konuşmuştu; dedikleri şuydu: “İkide bir ‘biz halkı tutamıyoruz, biz kitleyi zor durduruyoruz, kitle patlama noktasındadır. Sorun çözülmezse devrimci halk savaşını başlatırız, savaşa da barışa da hazırız’ diyorlar. Seni tutan mı var, yapar mısın yapmaz mısın sen bilirsin. Ama bu şekilde daha fazla benim üzerime yıkma. Türkiye de, ikide bir ‘bitireceğiz, şöyle bitireceğiz’ diyor. Sen de bitireceksen bitir. Hükümet, bitirmek için ne yapıyorsa yapsın; özel timleri, polisi devreye sokuyormuş, bilmem dört kuvveti bir kuvvete bağlıyormuş, üçüncü kuvvet yaratıyormuş, ne yapıyorsanız yapın.”
Öcalan’ın bu sözleri yaşanacakların habercisiydi ve öyle de oldu.
PKK’nin devrimci halk savaşını başlatmasının, devletin tüm kuvvetleriyle PKK’nin üstüne yürümesinin, savaşı büyütmesinin miladı, aslında bu sözlerdir.
Son iki yılda taraflar kendini sınadı; ne devlet PKK’yi bitirebildi, ne de PKK devleti dize getirebildi. Diğer bir deyimle iş yeniden başa, Öcalan’la görüşmelerin kesildiği günkü noktaya döndü.
Bu aşamada kim ne derse desin, Öcalan’ın savaşı bitirebilecek tek aktör olduğu çok açık ve net.
Erdoğan “ajanları” aracılığıyla yürüttüğü bu görüşmelerde bir ışık görür mü görmez mi bilemeyiz. Ama Öcalan’ın koşulları savaşın sonlandırılmasını, PKK’nin silah bırakmasını yönetecek bir biçimde yeniden uyarlanmadığı sürece Erdoğan’ın silahsız bir PKK’yi göremeyeceğini söyleyebiliriz.
Tayiz’in şu “başmüzakerecilik” iddiasına gelince; Öcalan zaten hep yetkiliydi ve halen de öyle. Ama yaşananlar şunu da gösterdi; savaşın bitirilmesi için artık Kandil ve Öcalan’ın “koordinasyonu” da alabildiğine önemli...

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kadın işçiler devlere karşı

Kadın işçiler devlere karşı

Chinatool grevi, ücretleri eriten Şimşek programının arkasında dizilenleri gözler önüne seriyor: Programın uygulayıcısı iktidar, programdan güç alıp %25 zam dayatan Chinatool ile Şimşek’in kapısını aşındırdığı Chinatool’un ortağı uluslararası finans tekeli HSBC... Küçük parçaların üretimi için küçük elleri kullanılan kadın işçiler, bu dev ittifaka sendikalarıyla kafa tutuyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
İmamoğlu’ndan belediye operasyonlarına tepki: Sandık gelecek, bir kişi gidecek, her şey değişecek.

Evrensel'i Takip Et