Vakur, damıtılmış, şey

DİĞER YAZILARI
Hadi yine iyiyiz 6 Şubat 2025
Sorun modelde 30 Ocak 2025
Tan ile Bulu 23 Ocak 2025
İkinci çocuk 16 Ocak 2025
Pislik 9 Ocak 2025
Benim adamımdan hoca 2 Ocak 2025
Ne çabuk unutuyoruz 26 Aralık 2024
Yeter ulan 19 Aralık 2024
Esaaad 12 Aralık 2024
Zekai Çıngıllıoğlu 5 Aralık 2024
YAZI ARŞİVİ

Bir TV kanalında haberleri izliyorum. Başbakan Gaziantep’te. Kalabalık toplanmış “Türkiye seninle gurur duyuyor” komutuna uyumlu katkı yaparken kalabalıktan biri bağırıyor. “Şubatta atama bekliyoruz.”
Ondan sonra eşit şartlarda süren bir diyalog gelişiyor. Öğretmen adayı eşi atanamayan bir öğretmen ile Başbakan oy tartışması yapıyor. Bu sefer Başbakan “Al o oyu..” diye başlayan cümlesini “Kendine sakla” diye bitirmeyi başardığından, konu “Atama yoksa oy da yok” diye bitiyor.
“İyi” diyorum. “Artık bundan sonra meydanlarda daha düzeyli atışmalar dinleyebileceğiz. İnsanlar sıkıntılarını daha rahat dile getirebilecek.”
Ardından ikinci haber başlıyor. Bir üniversitede  fahri doktora unvanı verilecek. Rektör cübbeyi tutuyor. Başbakanın boyu uzun. Cübbeyi rektörün elinden alıp bir görevliye veriyor. Ardından rektörün konuşması. Önemli yerlerini dinlerken bir hoca olarak yüzümü kapatıyorum. Rektör uhrevi bir ses tonuyla konuşuyor.
--Van minüt derken vakur bir edayla dünyaya… Muhterem annenizin cenazesinde insani damıtılmış, şey, şey…
Konuşma böyle sürüp gidiyor. Sıra Başbakanın konuşmasına geliyor. Söze başlıyor.
 -  Üniversite hocasından dalkavuk olmaz. Akşemsettin Fatih’in elini öpmedi. Fatih Akşemsettin’in elini öptü. Ana, baba, hocadan başkasının eli öpülmez.
Belli ki övgüde kantarın topuzunun kaçtığını düşünüyor. Ama olacak buydu. Rektörlük seçimlerinde birinci olamayan, hatta üç, beş oyla son sıralarda listeye girmeyi beceren rektör adaylarını üniversite hocalarının düşüncelerini, tercihlerini hiç dikkate almadan, saygı duymadan “Bu bizden” diye rektör olarak atarsanız, onlar da size minnet duyar. Minnetlerini belli etmek ve daha yüksek görevlere layık görülebilmek için heyecanlanıp akademik bir toplantıda “O vakur, o damıtılmış..” diye söze girer sizi anlatabilecek kelime bulamayınca “Şey..” diye devam eder. İşte bu an üniversitelerin bittiği andır. Siz bile rahatsız olur, “Dalkavukluk bilim adamına yakışmaz” diye çıkışırsınız. Ama iş işten geçmiştir. Atanmışlar size yaranabilmek, yanınızda daha yüksek makamlar elde edebilmek, sizinle göz teması kurabilmek için olmadık şaklabanlıklar yaparlar. Onlar ellerinden geleni yaparlar, gerisi size kalır.

evrensel.net

Evrensel'i Takip Et