Milliyet değil ezilen ulus!
CHP Milletvekili Birgül Ayman Güler Meclis kürsüsünden “Türk Milleti ile Kürt Milliyetinin eşit olmadığı”nı haykırırken yerden göğe kadar haklıdır! Güler var olan durumu kendi gerici kafa yapısı ile dile getirmiştir. Türk şovenizminin gölgesine sığınıp, millet ile milliyet arasındaki farkları sıralayıp, Güler’e hak verenlerin görmezden geldikleri temel bir nokta var: O da şudur: Türkler ezen ulus, Kürtler ise ezilen ulustur! Kürtler ezilen ulus olduğu için bir devletleri yoktur. Kürtler ezilen ulus oldukları için dilleri ve kültürleri baskı altındadır. Bu nedenle sözün özü şudur: Kürtler ve Türkler eşit değildir!
‘Biz Kürtleri pek çok severiz, Türk de, Kürt de birdir, biz insani anlamda bu eşitsizlikten söz etmiyoruz’ diyenlere şunu hatırlatmak gerekir, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi 1948’de kabul edildi! Ama öncesi var. 1776’da bağımsızlıktan sonra Amerika’da, 1789’da Fransız Devrimi’nden sonra Fransa’da insanların eşit oldukları ilan edilmişti. Bizim şovenistlerimiz bugün “insani eşitliği” tanıdıklarını ilan ediyorlar. Doğrusu büyük bir ilerleme, kendilerini kutlamak gerekiyor! Demek ki şunu anlamamız gerekiyor; insanlar kağıt üzerinde, bildirgelerde eşit olabilirler, ama kolektif haklar, politik haklar söz konusu olduğunda böyle bir eşitlikten söz edilemez, hatta eşitlik talebi ileri bile sürülemez! Öz olarak söylenen budur.
Şovenistlerimiz Türklerin ulus olmak için devletlerini kurduklarını, milli pazarın oluştuğunu, uluslaşma sürecinin tamamlandığını kanıt olarak ileri sürüyorlar. Evet Türkler bir ulustur. Bu dedikleriniz onlar için doğrudur! Ancak Türkler uluslaşırken, kendi devletlerini kurarken Kürtleri tüm haklarından yoksun bıraktılar. Kürtler de kendi uluslaşma süreçlerini yaşadılar. Ezen ve ezilen ulus gerçeği böylece oluşmaya başladı. Bugün ortada varolan bütün eşitsizliklerin kaynağı işte bu durumdur. İşte bu nedenden dolayıdır ki, Kürtlerin eşitlik ve özgürlük talepleri her geçen gün büyümekte, Kürtlerin kendi kaderlerini tayin hakları güncel bir sorun haline gelmektedir.
Başbakan ve benzer çizgiyi savunanlar Türkler ve Kürtler eşit değildir diyenleri şiddetle kınıyorlar! Ama eşitlik adına ortaya koyabildikleri tek şey, “Biz insani anlamda eşitsizlikten söz etmemiştik” diyebilenlerin ortaya koyduklarından bir milim fazla değil. Daha dün Başbakan üstüne basa basa “tek millet, tek devlet, tek bayrak” vurgusunu yapıyor, Kürt Sorunu diye bir sorun tanımadığını, Kürt vatandaşların sorunları bulunduğunu haykırarak ilan ediyordu. Bugün de farklı yerde değildir. Ama gericilikte sınır bulunmuyor. Daha gericisi ortaya atıldığında, diğer gericiler kendi çizgilerini savunmakta cesarete sahip oluyorlar.
Gazeteler CHP’nin “ulusalcılarının” İP’e geçeceğinden söz ediyorlar. Bu tür spekülasyonların yapılması için zemin elbette ki müsait. Ancak bu aralar İP’lilerin kafası çok karışık! Başbakan Şanghay Beşlisi’ne katılmaktan söz edince kafaları fena halde bulandı. Bunu olumlu ama yetersiz buldular. Tek söyleyebildikleri NATO’dan çıkılması oldu. Onların “milliciliği” ABD yerine , Rusya ve Çin’in tercih edilmesinden öteye gidemiyor. Yani egemen sınıf kliklerinin birinin ardına takılmak ve bunu halka “milli politika” diye yutturmaya çalışmak! Bunlar sadece Kürtlerin hak mücadelesine düşman değiller, bunlar ülkenin bağımsızlığı konusunda da samimi değiller. Ama çok rahatlıkla Kürtleri emperyalizmin oyuncağı olmakla suçlayabiliyorlar.
Emperyalist mihraklardan birine katılma konusunda çok rahatlar, ama Kürtlerin haklarını gasbetmek söz konusu olunca “millici, ulusalcı” damarları kabarıveriyor. Gelişmelere buradan bakıldığında Erdoğan’ın AKP’sini, Perinçek’in İP’inden, CHP’nin ulusalcılarından ayıran çizgi oldukça bulanıklaşıyor. Bugün durum şudur: Birgül Hanım Meclis kürsüsünden Türklerle Kürtlerin eşit olmadığını bir kez daha ilan etti. Başbakan bu eşitsizliği sistemleştirmiş devlette, bu eşitsizliğin devam etmesi için mücadele ederken, İP’çilerimiz de derin bilimsel tahlilleri ile Kürtlerin bir “milliyet” olduklarını, ama millet olmadıklarını kanıtlamaya girişmiş durumdalar. Geriye ne kalıyor? Kalan şu, Türklerin ve Kürtlerin tam hak eşitliği temelinde kardeşliğini, ülkenin bağımsızlığını savunanların mücadeleleri.
GÜNÜNYAZILARI
![Melih Şabanoğlu](https://staimg.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_fcd053ad9337319a7d69dfb1b70ad59b3647f396.jpg)
![Ahmet Yaşaroğlu](https://staimg.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_703e30a97e74ac280b271a5e46066b21f67351c1.jpg)
![Yücel Özdemir](https://staimg.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_b15b8db0be3c5c349399f04bf94b1934ae698316.jpg)
![Adnan Gümüş](https://staimg.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_4c28ba0343b2ebb8bb11fab9fb206854a8009f78.jpg)
![Yusuf Karadaş](https://staimg.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_132e40090d710a9c66e87888ce89dc45341cf1e9.jpg)
Evrensel'i Takip Et