Din sosuna bulaşmış siyaset meselesi
Kirvem,
“Türkiye Türklerindir” gazetesinin 29.01.2013 tarihli nüshasındaki şu habere önce bir göz atalım:
“Yunanistan Başbakanı ile Batı Trakya’daki sorunları ele aldık. Atina’daki caminin parlamentodan geçtiğini bize söylediler. Kendisine ‘Siz yapmak zorunda değilsiniz. Bunu biz de yapabiliriz’ dedik.‘Yeter ki Atina’ya gelen Müslümanlar ibadet edecekleri yer bulabilsinler’dedik. Sayın Samaras da olumlu tavır gösterdi.”
İki başbakan kafa kafaya verip Batı Trakya’daki “soydaş”larımızın hangi sorunlarını ele aldılar, bu sorunların hangisine çözüm bulup veya hangilerini bir başka bahara ertelediler henüz tam olarak bilemiyoruz, ancak Başbakan Erdoğan’ın yukardaki beyanatından anlaşılan o ki, daha önceleri Atina’ya gelen Müslümanlar burada ibadet edecek yer bulamazken, şimdi bu “sorun”, bu “mesele” gari çözülmüş, yani bundan kellim yolu şu ya da bu nedenle Atina’ya düşen tüm Müslümanlar istedikleri takdirde inşa edilecek olan bu camide huzur içinde ibadetlerini yerine getirirken, belki de onlara bu imkanı hazırlayan Erdoğan’a da dualarını esirgemeyecekler.
Başbakanımızın bu başarısını diğer Müslüman ülkelerin yetkilileri kıskanır mı, ya da ne denli önemser, bunu bittabii ki ben özüm bilemem ama, öte taraftan da ülkemizde “dindar bir nesil” yetiştirmeyi kendince başlıca “görev”lerden biri addederken, aynı zamanda da bir zamanlar rahle-i tedrisinden geçtiği rahmetli Erbakan Hoca’nın, Taksim’de yapılmasını istediği cami projesinin gerçekleşmemesini belki de dert edinip, dolayısıyla bunun yerine şimdilerde Çamlıca’nın tepesinde görkemli bir cami yapılması için kolları sıvadığına bakılırsa, demek ki özellikle son yıllarda İstanbul’un varoşlarında birbirinin peşi sıra yükselen ve neredeyse tıpatıp bir diğerinin kopyası olan kimi camilerin duvarlarında; “Kim ki bu alemde Allah’a bir ev (mescit) inşa ederse, Allah’ta ona cennette bir ev yapar” hükmü, nihayet bizim sınırları aşıp ta Atina kapılarına kadar dayanmış elhamdülillah!
Kirvem, işin bu faslını bir kenara not ettikten sonra, şimdi de gelelim Şalom gazetesinde 04.Ocak 2013 tarihinde yayınlanan şu habere;
“…Geçtiğimiz haftalarda basında, Süryanilerle ilgili pek çok haber yer aldı: Anaokulu açma taleplerinin reddedildiği açıklandı. Mor Gabriel Manastırı’nın içinde bulunduğu hukuk mücadelesi ve ilgili davanın son kararı anlatıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin, Yeşilköy’de, bir Süryani kilisesi inşası için onay verdiği ilan edildi. Bu onayın verilmiş olması önemliydi, çünkü eğer sahiden böyle bir kilise inşa edilebilirse, bu; ‘Cumhuriyet tarihi açısından bir ilk’ olacak: İlk defa bir kilise restore edilmeyecek; sıfırdan inşa edilecek.
Bugün İstanbul’da yaşayan 17 bin Süryani’nin yalnızca bir Kilise’si (Beyoğlu Süryani Kadim Meryemana Kilisesi) var, bu yüzden Süryaniler başka cemaatlerin kiliselerinde ibadet ediyorlar. Fakat aslında başkalarının kiliselerinde başkalarının kurallarına, başkalarının saatlerine uydukları için ibadet özgürlüklerini tam anlamıyla yaşayamıyorlar”.
Kirvem, Başbakan Erdoğan’ın girişimiyle Atina’da yapılacak bir camiyle ilgili kendi payıma uzun uzadıya söyleyecek bir lafım yok; ama bu bapta illa da “gâvur”luk edip iki satır laf etmem gerekirse, şunu “aççık-seççik” belirtmeliyim ki, kendi ülkesindeki bilumum “vatandaş”larının, kendi inançları doğrultusunda rahatça ibadet etmeleri için gereken ilgiyi, “hassasiyet”i öncelikle gösterip, onların bu konudaki sorunlarını evvelemirde çözmesi gerekirken, bunun yerine bir başka ülkedeki gerek soydaşlarına, gerekse kendisi gibi aynı dinin mensuplarına ait bir sorunu “bertaraf” etmek için çabalaması, kimlerin indinde nasıl değerlendirilir, ne derece “muteber” bir davranış olarak benimsenir, veya kimler buna şapka, külah, kasket çıkarır yine bilemem, ama bana kalırsa Başbakanımızın bu tavrı, maalesef tam anlamıyla tipik bir “çifte standart” örneğidir.
Neden?..
Çünkü kendi ülkesindeki mesela milyonlarca Alevi’nin, mesela yıllar yılı sürdürülen “milli”, “tek”çi politikalar sonucunda sayıları azala azala neredeyse “kuş”a dönüşen azınlıkların yanı sıra, keza aynı şekilde gari sağır sultanın bile duyup ezberlediği gibi bunca Kürt vatandaşın hemen her anlamda gasbedilen, dışlanıp yok sayılan kültürel haklarına çare bulup, bunların çözümü için lafla değil, gerçekten “seferber” olup, dolayısıyla bütün bu “mesele”lerin kökünü bir an önce kazıyıp, ülkeyi düzlüğe çıkarmak varken, diğer yandan Atina’da bir cami inşasına önayak olurken, bunun karşılığında belki de Heybeliada’daki ruhban okulunun açılmasına yeşil ışık yakmak eğer uluslararası arenada geçer akçe bir “siyaset” veya bu minvaldeki benzer bir davranış, şayet her iki başbakan açısından karşılıklı olarak bir başarı ise, ehh o zaman haddim olmadan diyorum ki; batsın bu siyaset!
Batsın, hatta yerle yeksan olsun, çünkü insanların dini inançlarını kendilerine payanda yapıp, bunun üzerine bina edilen siyasetten kimseye hayır gelmez Kirvem!
GÜNÜNYAZILARI
![İhsan Çaralan](https://www.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_e8298fe29bb34f1280c4f33ea90d5bb71c4d6aa2.jpg)
![Yücel Demirer](https://www.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_e0358560e1608aed7dfee7cf3a5d9080efd77dfb.jpg)
![Aras Coşkuntuncel](https://www.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_5b42a6211eaf557164d8eeed30705a257d012c9a.jpg)
![Ahmet Ergin](https://www.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_8968e8d2288eb0bd01900b738b709f3d2fedca6c.jpg)
![Deniz İpek](https://www.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_554771fccd2b4a412907963b96c6b8816167ce75.jpg)
![Kansu Yıldırım](https://www.evrensel.net/upload/yazar/cache/100x100/yazar_5231b28fecd4e81edaf7ad4677e9216a4e85d9db.jpg)
EVRENSEL'İNMANŞETİ
![Çocukları öğüten çark](https://www.evrensel.net/upload/dosya/271576.jpg)
Çocukları öğüten çark
Yoksulluğun pençesindeki ailelerin çocukları tüm dünyada acımasızca emek piyasasına çekilirken, Türkiye kapitalizmi bu konuda en önde koşuyor. Çarklar köle koşullarında dönsün diye devlet gücünü seferber etmekten geri durmayan iktidar, milyon milyon işçileştirdiği çocukların da uzun ve ağır çalıştırılmasına, onlarcasının ölüme sürüklenmesine göz yumuyor.
Evrensel'i Takip Et