5 Şubat 2013

Özür değil, affetmek erdemdir...

DTK Eş Genel Başkanı Ahmet Türk’ün geçtiğimiz günlerde Roni Margulies ile Hayko Bağdat’ın birlikte sunduğu programda Ermeni, Süryani ve Êzidilerden özür dilemesi, Kürtler arasında da tartışıldı.
Tartışanların önemli bir bölümü, farklı argümanlardan yola çıksalar da Osmanlı ve daha sonraki Cumhuriyet Dönemi katliamlarında Kürtlerin kullanıldıkları konusunda hemfikirler. Ama sorun özür noktasında tartışıldığında, farklılıklar belirginleşiyor.
Tartışmalardan görünen o, azımsanmayacak sayıda Kürt, Kürtlerin otorite olmadığı, kullanıldığı, alet olduğu iddiasıyla özre karşı. İşi daha da ileri taşıyıp “Özür projesi devletindir. Devlet, başka halklara özür dileterek kendini sorumluluktan kurtarmak, aklamak istiyor” diyenler de var. Sorunun toplumsal boyutları olmakla birlikte tamamen kişisel ve vicdani boyutlarının da olduğuna inananlardanım. Bu ülkede yaşananlar, halklara uygulanan katliamlar hep gizlendi, üstü örtüldü. Yıllar sonra yapılanları dinlediğimizde, okuduğumuzda, öğrendiğimizde ise çok geç olmuştu. Konuyla ilgili her birimizin kişisel bir tarihinin olduğuna da inanırım.
Örneğin Kürtler Ermenilerden söz ederken, gururla “dayılarımız” derler. Neredeyse ailesinde Ermeni bir ninesi olmayan Kürt yok.
Bilinmez mi ki dayılarımızın bacılarını dedelerimiz alıp Müslüman yaptıktan sonra kendilerine eş ettiler.
Niye çocuk yaştaki kızlarını alıp “koruduk” da dayılarımızın öldürülmesine, sürülmesine karşı çıkmadık?
1987’de Diyarbakır’ın Piran ilçesinin eski adı Ermenice olan Xaçek köyüne bir grup arkadaşla birlikte gitmiştik. Yaşı 90’lara yakın arkadaşımın dedesi 100 metrelik bir yarın önünde durmuş, “Ah! Şu yarın dili olsa da konuşsa” demişti. O yardan Ermeni çocuklarını sağ olarak ikiye ayırıp cesetlerini nasıl aşağı attıklarını gururla ve inanarak anlatıyordu.
Bu yaşlı Kürt ne Hamidiye Alaylarının çetesi, ne de devlet görevlisiydi. Katliam dönemi 10-15’li yaşlarda olan genç ve inanmış bir Kürt’tü.
Yok mu benzer örnekler?
Yüzlerce, binlerce var.
Yalnız Ermenilere mi yapıldı bunlar?
Bu katliamlar, sürmeler, yok etmeler neredeyse Müslüman olmayan tüm halklara uygulandı ve Kürtlerin bir bölümü de, yani dedelerimiz, atalarımız da bu cinayetlerde ne yazık ki yer aldı.
Kimse bir yerlere çekmesin diye, şunu da ayrıca belirteyim: Kişisel olarak benim dedelerimin bu katliamlarda zerre payının olmadığını iyi bilenlerdenim. Kürt edebiyatına ciddi eserler kazandırmış, Ermeni katliamına karşı çıkmış, Alevilere kucak açmış, Êzidilere sofra sermiş, Süryani kilisesinin papazı olan komşusu şarap içerken kendisi şerbet içip aynı cemaatte birlikte bulunmuş, bu nedenle devletle karşı karşıya gelmiş, uzun yıllar sürgünlerde kalmış; bu yaptıklarını da eserlerinde kaleme almış dedelerim var.
Yani ailesel sorumluluktan bağımsız yazıyorum.
Artık kendimize de sormamız gereken sorular var!
1915’te milyonlarla ifade edilen Ermeniler bugün kaç kişi kaldılar?
Bırakın onu, 1980 öncesi Mardin’de yaşayan 20 bin Êzidi’den geriye bugün niye 25 kişi kaldı?
Hadi hepsinden vazgeçtik; kala kala ellerinde bir tek Mor Gabriel Manastırı’nın toprakları kalan Süryanilerden bunu geri almaya çalışanlar, bu konuda devletten de ciddi destek görenler uzaydan mı gelmişler?
Yok, otorite olmadığımız için adını “kullanılmışlık” koysak bile bilmemiz gerekir ki defterimiz temiz değil.
Mala, mülke tamah edip din adına uydurulmuş sahte ve alçakça fetvalarla Ermenilere, Süryanilere, Êzidilere saldıran, onları katledenler arasında Kürtler de var ve bu nedenle Kürtleri siyaseten temsil edenlerin bu halklardan özür dilemesi kadar doğal, doğru ve gerekli bir şey yok.
Sonu nereye mi varır?
Nereye varırsa varır; ama biliyoruz ki varacağı en temel nokta vicdandır...
Şunu da söyleyip yazıyı bitirelim: Sorun kanımca özür dilemek de değil; bunca zulmü yaşattığımız Ermenilerin, Süryanilerin, Êzidilerin kendilerine bu zulmü yaşatanları affedip affetmeyeceğidir.
Umarım affederler; affetme erdemini gösterirler...

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kadın işçiler devlere karşı

Kadın işçiler devlere karşı

Chinatool grevi, ücretleri eriten Şimşek programının arkasında dizilenleri gözler önüne seriyor: Programın uygulayıcısı iktidar, programdan güç alıp %25 zam dayatan Chinatool ile Şimşek’in kapısını aşındırdığı Chinatool’un ortağı uluslararası finans tekeli HSBC... Küçük parçaların üretimi için küçük elleri kullanılan kadın işçiler, bu dev ittifaka sendikalarıyla kafa tutuyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
İmamoğlu’ndan belediye operasyonlarına tepki: Sandık gelecek, bir kişi gidecek, her şey değişecek.

Evrensel'i Takip Et