Evrensel için yeni bir dönem

'One minute'cü diplomasiye ABD freni

Erdoğan her yurt dışına çıktığında gündem mi değiştirmek istiyor, yoksa içinden geçenleri meydan boş nasıl olsa diye  atıp tutmayı bir tarz mı edinmiş bilmek çok kolay değil. Ancak bu sefer baltayı taşa vurmuş görünüyor.

Tam da ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Türkiye ziyaretiyle eş zamanlı olarak Viyana’dan, ABD’nin planlayıp projelendirdiği 5. Medeniyetler İttifakı Forumu’nun kürsüsünden; “Tıpkı siyonizm* gibi, antisemitizm, faşizm gibi İslamofobinin de insanlık suçu olarak görülmesi kaçınılmaz hal almıştır” diye konuşuyor.

Ancak bu sözlerin ucu zülfüyare dokunduğu, daha da önemlisi diplomasi bakımından iyi kullanılacak bir koz verildiği için tepki gecikmeden Beyaz Saray’dan geliyor. “Başbakan Erdoğan’ın Siyonizmi insanlığa karşı işlenmiş bir suç kategorisinde sınıflandırmasını reddediyoruz. Bu saldırgan, yanlış bir tanımdır” tepkisi Türkiye’ye gelmekte olan John Kerry’e iletiliyor. Kerry de bu mesajı, Davutoğlu’ya iletirken, “Erdoğan’ın söylemlerinden büyük üzüntü duyduk. Umarım tek seferliktir. Bir daha tekrar etmez” diyerek, ilk elden ABD tepkisini ifade ediyor. Tartışma, Davutoğlu ve Kerry’nin ortak basın toplantısına da yansıyor. Özellikle de ABD tarafının görüşlerindeki ısrarı dikkat çekiyor.

Rezalet AA üstünden düzeltilmek isteniyor ve bir pot kırıldığını fark eden dışişleri yetkilileri konuşma metninden “Siyonizm” sözcüğünü çıkararak AA’ya servis ettiriliyor. AA bu “düzeltmeyi”; “Kaynağından doğrulandı” diyerek veriyor.

Gelinen yerde öyle anlaşılıyor ki, uzunca bir zamandan beri ABD’nin de hoşgörüsüyle İsrail’e karşı sürdürülen gürültülü, protestocu diplomasi ABD’yi rahatsız edecek düzeye gelmiş!

Erdoğan’ın, “siyonizmi” de antisemitizm ve faşizm gibi insanlık suçu sayıldığını sanmasını fırsat bilen Obama yönetiminin, Türkiye’nin İsrail’e karşı yürüttüğü “One Minute”cü diplomasiye bir ayar vermeyi gündemine aldığı anlaşılıyor. Daha doğrusu bir zamandan beri gözlediği fırsatı ele geçirdiğini düşündüğü görünüyor.

Bu Erdoğan ve Hükümetini hayli zorlayacak bir gelişmedir.

Çünkü Erdoğan Suriye, Libya gibi ülkelerde batı emperyalizminin stratejisine bağlanmayı ya da NATO üstünden Türkiye’nin yeniden Amerikan üsleriyle donatmayı İsrail’e karşı atıp tutulmakla dengeliyordu. Eğer Türkiye İsrail’e karşı daha makul bir diplomasi çizgisine çekilirse yürüttüğü batı emperyalizmine müttefiklik çizgisi apaçık sırıtacaktır. Bu yüzden de Erdoğan’ın İsrail’e karşı “One minute”cü çizgiden dönmesi hayli zor olacaktır.

Ancak ABD Dışişleri Bakanının bu sefer, Erdoğan’ın verdiği açıktan yararlanarak, “İsrail’le ilişkileri normalleştirme” konusunda bastırdığı, bundan sonra da her vesileyle bunda ısrarlı olacağı anlaşılıyor.

Böylece AKP Hükümetinin, acilen bir çözüm bulması gereken sıcak “bir dış sorunu” daha olmuştur.

Hayırlı olsun!

(*) Siyonizm, Filistin’de Yahudiler için yeniden bir vatan kurulması için mücadele eden bir siyasi akım. Siyonizmi amaç edinen siyasi hareket gazeteci Thedor Herzl tarafından, 19. yüzyılın sonlarında resmen kurulmuştur. Yahudiler için bir anavatan olarak İsrail’i kurma hedefiyle siyonizmin amacı bir biçimde gerçeklemiştir.  Savunucuları, Siyonizmin amacını Yahudi ulusu için kendi kaderini tayin olarak görmektedir. Ancak İslam dünyası ve Nazizmin Yahudi düşmanlığı İslam dünyasındaki bu akımlar tarafından alkışlanan bir tutumudur. Erdoğan’ın çıkışı da bu kategoriden bir çıkış olarak değerlendirilmektedir.

evrensel.net

Evrensel'i Takip Et