Kutlu olsun!

Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
Bugün, her 8 Mart günü olduğu gibi, dünyanın her yanındaki kadınlar, kadına yönelik iki kat sömürüye, gelenek ve görenek bakısına, kadının kadın olduğu için ikinci sınıf cins sayılmasına, kadına yönelik her türden şiddete karşı bir kez daha alanlara çıkarak öfkelerini ifade ediyorlar.
Dünyanın her yanında kadınlar bugün, kapitalist sistemin sömürücü ve baskıcı niteliği ile bütünleşen erkek egemenliğine, onun bütün görünüşlerine karşı mücadele bayrağını, yılın öteki günlerinden daha görünür bir göndere çekiyorlar.
Ve dünyanın her köşesinde kadınlar bugünü, bir mücadele günü, mücadelelerini değerlendirip dersler çıkardıkları bir muhasebe günü ve taleplerini daha yüksek sesle haykırdıkları bir gün olarak kutluyorlar.
Son yıllarda, mücadele ilerledikçe ve yayıldıkça bir güne sığdıramadıkları Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliklerini kadınlar artık bir haftaya, bazen de daha uzun bir zamana yayarak kutluyorlar.
Ülkemizde de Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün ilk kutlaması 1921’de yapılmış, ancak son çeyrek yüzyılda daha yaygın ve daha etkin eylemlerle kutlanmaya başlamıştır. Ve bugün ülkemizde Dünya Emekçi Kadınlar Günü, kadına yönelik artan sömürü ve şiddete karşı mücadelenin taleplerinin öne çıktığı bir gün olduğu kadar, ülkenin siyasal gündemiyle kadınların taleplerinin birleştirildiği sloganların haykırıldığı, bu kapsamda etkinliklerin düzenlediği bir gün olarak da kutlanmaktadır.
Şu tartışılmaz bir gerçek ki; hızla çözülen ailenin ve vahşi sömürü yöntemlerini her alana yayan sermayenin yarattığı tahribatın yükünü kadına fatura eden muhafazakar-neoliberal politikalar, zaten gelenek ve görenek üstünden kadına yönelik şiddeti azgınlaştırarak, Türkiye’yi her gün birkaç kadının eşi ya da yakınları tarafından katledildiği bir ülke haline getirmiştir. Kadına yönelik bu vahşi şiddet Türkiye’yi, dünyanın kadın cinayetlerinin en çok işlendiği ülkeler içinde üst sıralara taşımıştır.
Bu yüzden bu 8 Mart’ın öne çıkan talepleri, kadına yönelik şiddete son verilmesini isteyen talepler olmuştur. Ki, bu önümüzdeki dönemde bu taleplerin daha da öne çıkacağını söylemek yanlış olmaz.
Öte yandan son yıllarda 8 Mart kutlamaları, Kürt sorununun çözümüne ilişkin taleplerin öne çıkmasıyla daha da belirgin hale gelirken, bu yılki kutlamalar özellikle, “İçeride ve dışarıda barış!” talebinin ve Kürt sorununun demokratik çözümünün öne çıktığı ve kadınların barış mücadelesinin daha etkin bir bileşeni olarak kendilerini ortaya koydukları etkinliklerle biçimlenmiştir.
Evet 8 Mart kutlamalarına bağlı etkinlikler bu hafta sonu itibariyle son bulacaktır. Ama kadınların, kadın örgütlerinin ne kadına yönelik şiddete karşı mücadelesi ne de “İçeride ve dışarıda barış!” talebine ilişkin eylem ve etkinlikleri son bulacaktır. Tersine 8 Mart etkinliklerinin ortaya çıkardığı yeni güçlerle, kadınların eşit hak mücadelesi, kadına yönelik şiddete karşı mücadelesi ve barış mücadelesi daha ileri bir mevziden sürdürülmesi gereken mücadeleler olarak gündemlerin en başında olmaya devam edecektir.
Bizler de Evrensel’in kadın ve erkek çalışanları olarak, kadınların kurtuluş mücadelesine elimizdeki her olanakla desteğimizi bu önemli gün vesilesiyle bir kez daha yinelerken tüm kadınların Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyoruz.