Newroz kutlu olsun!

Bugün 21 Mart, Newroz Bayramı!
Bugün doğanın yeniye, yeni güne uyanış günü; eskiyi yeninin yendiğinin sembolü; yeniyi karşılama coşkusuyla kutlanan bayram günü!
Bugün, Kawa’nın Dehaq’ı yendiği, halkların zulme ve baskıya karşı başkaldırısının sembolü bir gün!
Türkiye’nin halkları, özellikle de Kürt halkı uzun yıllardan beri bugünü bir özgürlük günü olarak kutluyor.
Bu yıl Newroz, Kürt sorununun barışçıl ve demokratik çözümü için görüşmelerin başladığı, bir çözüm imkanının düne göre çok arttığı bir ortamda bir “barış bayramı” olarak kutulanıyor.
Bir haftadan beri; İstanbul’dan Dersim’e, İzmir’den Van’a, Adana’dan Kars’a kadar Türkiye’nin pek çok kentinde on binlerin, yüz binlerin doldurduğu kentlerin caddeleri ve Newroz alanlarından barış talebi yükseliyor.
Ülkede “çözüm” ve “barış” talebinin yayılıp ete kemiğe bürünmesi ihtimali güçlendikçe bundan rahatsız olanlar, hazımsızlık gösterenler, kendi meşreplerine uygun olarak; kimisi hem nalına hem mıhına vurup, “Çanakkale ruhu” ve “İstiklal  Marşı”  istismarcılığı ile kimisi, “Memleket bölünüyor”, “Ne Mutlu Türküm Diyene” haykırışlarıyla, kimisi de “Ne olacağı belirsiz, aman biz bu barış çağrılarına kapılmayalım” teraneleriyle, halkın coşkusuna limon sıkıp, barış talebinin ısıttığı ortamı soğutmaya çalışmaktadır.
Bugün binlerce yıllık “Newroz ruhu” adeta “barış” ve “özgürlük” olarak Diyarbakır’da Newroz Meydanı’nda milyonların talebi olarak yükseliyor. O yüzden bugün Diyarbakır’dan yükselen Kürt sorununun demokratik çözümü ve iki halkın kardeşleşmesi talepleri, bütün önceki Newrozların da özünün ifadesidir.
2013 Newroz’unun en özgün yanı olan Newroz’u bir “barış bayramı”na dönüştüren PKK Lideri Öcalan’ın çağrısı da bugün Diyarbakır’dan duyurulacak. Bu yüzdendir ki Türk’üyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla Laz’ıyla tüm Türkiye halkının gözü kulağı bugün Diyarbakır’dan duyurulacak bu barış çağrısında olacak.
Bugün Diyarbakır’dan, en azından “ateşkes çağrısı” yapılacak ve “çatışmazlık dönemi” ilan edilecek. Ve yüz binler, kalbi o alanda atan milyonlar, dünyanın her yanındaki barıştan, insan haklarından yana olan herkes adına bu çağrıların arkasında olduklarını haykıracaklar.
Elbette ki ve ne yazık ki yaşadığımız dünyada hiçbir “iyi şey”; “ilan edilmiş olmak”, “dilenmiş olmak”, “istenmiş olmak”la olmuyor. Onu elde etmek için çok daha çetin mücadeleleri vermek gerekiyor. Bu yüzden de bu yılın her Newroz’unda haykırılan, Diyarbakır Newrozu’nda da açıkça bir çağrı, bir plan olarak ilan edilen “iyi şeyler” için dünkünden daha büyük kararlılıkla, dünkünden daha büyük cesaretle, dünkünden daha akıllı yol ve yöntemlerle mücadele edilmesi gerekiyor. Bu yüzden Newroz coşkusu, 2013 Newroz’unun yarattığı barış umudu, mücadele sorumluluğunu unutturan değil daha da önemseten bir Newroz olduysa Newroz layıkıyla kutlanmış olacaktır.
Umalım ki 2013 Newrozu Kürt kökenli halkın oluğu kadar Türk kökenli halk yığınları için de “Nasıl bir Türkiye’de yaşamak istediğinin muhasebesini yapıp sonuçlar çıkardıkları” bir Newroz olmuştur!
Biz de Evrensel çalışanları olarak, 2014 Newrozu’nu barış şarkılarıyla kutlamayı diliyor, bütün halkların Newroz’unu kutluyoruz!