Haber paylaşınca güzeldir

“Ürettiğimiz ve bütün hakları bize ait olan; haber, yorum, köşe yazısı, fotoğraf, karikatür, grafik, çizgi ve sayfa dizaynı gibi materyallerin hiçbir şekil ve hacimde kullanılmasına izin vermeyeceğiz. 1 Ekim 2012 tarihinden itibaren, hiçbir televizyon kanalı, İnternet sitesi ve haber portalı, aşağıda imzası bulunan gazetelerin içeriklerini kaynak göstererek dahi kullanamayacaklardır.”
Bu paragraf, kısa bir süre önce 20 gazetenin ortak deklarasyonu olarak yayımladıkları metinden alındı. Biz de aynı dönemde gazetemizin internet sitesinde, bizim haberlerimizin kaynak göstererek kullanılabileceğini duyurmuştuk.
Son bir hafta içindeki iki örnek bu açıdan çarpıcıydı. Sondan başlayarak söylersek bunlardan biri, Deniz Gezmiş ve Cihan Alptekin’e ait çekildiği günden bu yana ilk kez yayımlanan bir fotoğraftı. 1969’da Adana Cezaevi’nde çekilmiş olan fotoğrafta, Deniz Gezmiş ve Cihan Alptekin iki kabadayı ile birlikte görülüyor... Bu kabadayıların aileleri bu fotoğrafı, bütün yasaklara, baskı dönemlerine karşın büyük bir saygıyla saklamışlardı. Bu kare önce, Tevfik Taş’ın eline ulaşmış. O da Denizlerin gazetesi Evrensel’e yayımlanması için bu kareyi adeta bizim görüntü ajansımız gibi çalışan deneyimli Fotoğrafçı Özcan Yaman’a vermiş. Sevgili dostum Özcan da, bu 6 Mayıstan 1 ay kadar önce bu fotoğrafın sözünü etti ve dijital ortama aktardığı bu kareyi 6 Mayıstan birkaç gün önce de yayımlamamız için bize ulaştırdı.
6 Mayıs günü bu fotoğrafı manşetimizden yayımladık ve İnternet sitemize de koyduk. Fotoğrafı Milliyet Gazetesi aynı gün İnternet sitesinde Evrensel’i kaynak göstererek kullandı. Dün de Vatan gazetesi aynı şekilde kullandı. Sağ olsunlar. Ancak başka bazı basın organları da kaynak gösterme gereği duymadan kullandılar.
Bu ilkesel hatırlatmayı yaptıktan sonra, bizim açımızdan ‘haber paylaşınca güzeldir’ ilkesi geçerli olduğu için bu fotoğrafın yaygınlaşmasından mutlu olduğumuzu da belirtelim.
Diğer örnek ise, 1 Mayıs günü DİSK binasının önünde, polislerin yanında durarak DİSK binasında bulunanlara küfürler yağdıran sivil giyimli bir kişinin görüntüleriydi. Bu görüntüleri de bize, yine Özcan Yaman getirdi. Özcan bol miktarda gaz yemiş olduğu o gün, fotoğraf çekmenin yanında kamerası ile bu görüntüleri de canlı olarak kaydetmişti.
Görüntüleri ‘omuz omuza’ çalıştığımız Hayat Televizyonu’nun haber merkezine verdik ve onlar yayımladıktan sonra da gazetemizin İnternet sitesinde paylaştık.
Bu görüntüleri Hayat Televizyonu’nu ve Özcan Yaman’ı kaynak göstermeden ‘Sosyal medyada paylaşılan bir görüntü’ ifadeleriyle haberleştirenler oldu. Kaynak göstererek kullananlar da oldu. Kaynak gösterenlere teşekkür ederken, göstermeyenlere ise, bu yazının girişinde yer verdiğimiz paragrafta görüldüğü gibi kendilerinin kaynak göstererek bile haberlerinin kullanılmasına izin vermediklerini hatırlatalım.
1 Mayıs’ta İstanbul’da bayramını kutlamak isteyen emekçileri gaza boğmuş olan Vali Hüseyin Avni Mutlu, bu 1 Mayıs’ın ‘olay görüntüsü’ haline gelen bu görüntülerdeki ‘provokatör’ için ‘bir esnaf’ dedi ve konuyla ilgili incelemenin sürdüğünü öne sürdü.
Bu görüntülerdeki kişinin eski bir sivil polis olduğu yönünde de iddialar var. Herhalde bunlar da araştırılacaktır(!) Diğer yandan, bu kişi DİSK binasındakilere küfürler yağdırırken, yakalarından tutacak kadar kendileriyle samimi olan polislerin tavrının da bir soruşturmayı hak ettiği açıktır.
Yerimin sınırlarını aşmamak için bağlarken Tevfik Taş ve Özcan Yaman’a bu özel ve güzel paylaşımları için bir kez daha teşekkürler.
Metin Göktepe’nin meslektaşları, o dönem toplumsal olayları izleyen gazeteciler arasında ‘haber atlatma’ alışkanlığına karşı haberi paylaşma tutumunun öne çıktığını hatırlayacaklardır. Aradan geçen 17 yıla rağmen Metin Göktepe’nin arkadaşları olarak bu tutumu büyük bir keyifle sürdürüyoruz.
Bu tavrımızın Türkiye ile sınırlı olmayan enternasyonal bir özellik taşıdığını da bu arada belirtelim. Almanya’da önceki gün görülmeye başlayan Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü (NSU) davasını izlemeye hak kazanan az sayıdaki basın kurumu arasında yer alan Evrensel, yerini Almanya’da ırkçılığa karşı açık tutum alan iki Alman gazetesi (Die Tageszeitung ve Neues Deutschland) ile de paylaşıyor.
Evet, haber paylaştıkça güzeldir.