30 Mayıs 2013

İçinde bulunduğumuz 21. yüzyıl milenyum çağı olarak anılıyor. 1000 yılın daha ilk 10 yılında yaşananlar bu çağın ne kadar zor geçeceğini göstermiştir. Oysa ki  Milenyum çağı acıların ortadan kalkacağı, barış, adalet ve mükemmel uyumun en yüksek derecede hakim kılınacağı ‘yeryüzünde bir cennet’ inancını da içeren çağı simgeliyorken, Savaşlar dünyanın belası olarak gündemimizin başında yer alıyor.
Fotoğraf, savaşlar üzerinde de etkili birer araç ve işlevi bizlerle paylaşıyor. Fotoğrafın inandırıcılığı, insanlar üzerindeki etkisi savaşlar konusunda bize bilgilendiriyor. Savaşların vahşiliği başta vicdanlar olmak üzere nedenleri konusunda  sorgulamayı sağlıyor. Peki fotoğraf bu kadar masum mu? Tarih göstermiştir ki; iktidarların her alanda olduğu gibi fotoğrafı da çıkarına göre nasıl kullandıklarının örnekleri ile doludur. İngiltere’nin fotoğrafçı Roger Fenton’u görevlendirerek Kırım Savaşını fotoğraflatması ve askere çocuk yaşta gençlerin gönüllü yazılmalarını sağlaması bilinen dezenformasyona ilk örneklerdendir. Roger Fenton, kansız, ölüsüz, vahşetsiz, adeta piknik yapan tatile çıkmış askerler ve savaş görüntüleri üretmeyi (!) başarmıştır. Karşılığı bir sürü İngiliz gencinin askere gitmesi olmuştur. Oysa ki;1854-55 yılları arasında 250 binin üstünde insan öldüğü yazılıdır. Kitleleri fotoğrafla yanıltan bir iktidar...
Ama fotoğrafı gerçekleri göstermekte bir araç olarak da kullananlar da vardı. Fotoğrafçı Nazım Serhat Fırat’ın 2008 yılında hazırladığı Yüksek Lisans Tezi “SAVAŞ FOTOĞRAFLARININ KULLANIMI BAĞLAMINDA PROPAGANDA VE MANİPÜLASYON”  adlı çalışmasından alıntılayarak örneklersem: Kırım Savaşında Fenton’un yardımcısı olan fotoğrafçı Felice Beato’nun fotoğrafları dehşet vericiydi. “1857-1858’de Sepoy İsyanı’nı (Hint Ayaklanması), 1860’da Çin’’deki İkinciAfyon Savaşı’nı ve 1885’te Sudan’daki sömürge savaşlarını izlemiştir.” Sonrasında Amerikan İç Savaşı 1861-1865 tarihleri arasında Amerika BirleşikDevletleri’nin Washington’daki yönetimi ile bu ülkeden ayrılmak isteyen 11 Güney eyaleti arasında çıkmış geniş kapsamlı bir iç savaştır. Dünya tarihinde ilk kez bu çapta kalabalık ordular savaşmış, profesyonel ordular devri sona ermiş, askerlik meslek olarak değil de ilk kez zorunlu olarak yapılmaya bu savaşla beraber başlanmıştır.
“Fotoğrafçı Mathew Brady savaşı belgelemek için giden ilk fotoğrafçıdır. 22 kişiden oluşan bir ekip ve gezici bir karanlık oda oluşturdu.”80 Savaş alanında Brady’nin dışında çok sayıda fotoğrafçı vardı ve bunların amacı; haber fotoğrafı çekmekten öte askerlerin evlerine gönderecekleri hatıra fotoğraflarını çekerek kazanç elde etmekti. Bu yönleriyle tam bir kapitalist girişimcilik örneği olan Brady’nin dışında, Alexander Gardner, James Gardner, William Pywell,George Barnard ve Timothy O’Sullivan da iç savaşı fotoğraflamışlardır. Brady’nin savaşın bütün cephelerini fotoğraflaması Amerikan İç Savaşı’nı tarihteki ilk foto röportaj yapar. Brady savaş alanında yakılmış ıssız tarlalardan, dramatik manzaralara kadar, tarihi anlatan her şeyi dokümanlar halinde fotoğraflar. Fotoğrafların uzun pozlamalar sonucu elde edilmesi fotoğrafçıları savaşı fotoğraflamaktan alıkoymaz. Çatışmanın hemen ardından, ölü ve yaralıların doldurduğu alanda üçayaklı fotoğraf makineleriyle gezinen Brady, Gardner ve O’Sullivan ayakkabıları çıkarılmış, cepleri tersyüz edilmiş ve yüzleri çürümüş cesetleri fotoğraflayarak savaşı ilk kez evlerin içine kadar sokarlar...
Gelelim bu güne; Irak savaşı ve ortaya çıkan görüntüler hafızalardadır. Saddam heykelinin nasıl bir dezenformasyonla canlı canlı gözlerimizin içine sokularak yıkıldığı, Quantenemo kamplarında yaşanılan rezaletler, vahşetler... Bu yıllarda alıştırıldığımız Empeded gazetecilik örnekleri...
Peki ya Suriye? Reyhan’lıda ölen insanlar. Sosyal paylaşım sitelerinde paylaşılan ve +18 uyarısıyla bazı medeni ülke Tv’lerinde yayınlanan görüntüler. Bakamadığımız, utandığımız, olamaz dediğimiz işkence ve infaz görüntüleri. Suriye’ye özgürlük götüreceğini söyleyen sözde muhalif çetelerin gülerek dalga geçerek yaptıkları katliamları Tekbir sesleriyle kaydedenler. Kimilerinde Türkçe bile konuşanların olduğu, insanları öldürmekle kalmayıp vahşi vahşi cesetler üzerinde yaptıkları işkenceleri gördükçe izleyenlerin insanlığından utandığı görüntüler.  Ellerinde son model cep telefonlarıyla, bilgisayarlarıyla bunları dünya ile paylaşıyorlar... (Haftaya kaldığımız yerden devam edeceğim)

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kadın işçiler devlere karşı

Kadın işçiler devlere karşı

Chinatool grevi, ücretleri eriten Şimşek programının arkasında dizilenleri gözler önüne seriyor: Programın uygulayıcısı iktidar, programdan güç alıp %25 zam dayatan Chinatool ile Şimşek’in kapısını aşındırdığı Chinatool’un ortağı uluslararası finans tekeli HSBC... Küçük parçaların üretimi için küçük elleri kullanılan kadın işçiler, bu dev ittifaka sendikalarıyla kafa tutuyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
İmamoğlu’ndan belediye operasyonlarına tepki: Sandık gelecek, bir kişi gidecek, her şey değişecek.

Evrensel'i Takip Et