2 Ağustos 2013

Mısır Cumhurbaşkanı da Tayyip Erdoğan!

SOMALİ İLE CİNALİ

Afrika’da elli beşin biri Somali/ Ne işin var ki senin orada Cin Ali?/ Somali’ye bir ihtimam, bir de iltimas/ Biraz ‘kuru ekmek’, sonra gelsin ki ‘elmas’/  ‘Arpacık soğanlarını’ da iyi tartın/ Yola çıktı bile, çünkü bizim ‘som altın’/ Recep, Şaban, ha bir de bizim Ramazan/ Emperyalizm denen ‘salya sümük’ abazan/ Bire yirmi de alamadıktı Irak’ta/ ‘Kravat’ gider mi hiç giydiğin ‘frakta’/ Yağdı zamanında bu ülkeye ‘süt tozu’/ Bırakır mı ‘beyaz adam’ asla bu kozu?

BÜYÜKELÇİLİĞE SALDIRI

Bu haşlamayı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘zevceleri’ ile birlikte, 2011’deki ‘Somali çıkartması’ sırasında karalamıştım. Türkiye’nin Somali Büyükelçiliğine intihar saldırısı gerçekleşince, aklıma geliverdi yeniden. Sayın Başbakan, Fas’ın, Tunus’un, Cezayir’in, Myanmar’ın, Somali’nin, Irak’ın, Suriye’nin devlet başkanı, başbakanı gibi konuşuyor. Son günlerdeki ‘temcit pilavı gibi’ süregelen vaazlarından, Türkiye’yi bir kenara fırlatıp, Mısır’ın cumhurbaşkanı olduğunu da görüyoruz Erdoğan’ın. ‘Olsa, ‘dükkan’ değil, ‘AVM’ senin.’

EKONOMİ BAKANI, ASTRONOT ZAFER ÇAĞLAYAN

“Muhalefet olmasa uçarız” rotalı, baş pilot Erdoğan’ın, havayolu şirketi’ndeki ‘co-pilot’larından Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın, “28 Şubat olmasaydı, ‘uzay gemisi’ yapardık” anonsuyla, bir ‘türbülansa’ yakalandığı anlaşılıyor. ‘Atmosfer’ ile ‘atmasyon’ arasındaki farkı ‘klimatoloji’ bilimi, benden daha akademik olarak açıklar kuşkusuz! ‘Bir ‘white-hack’ grubu oluşturuldu da NASA’nın gizli uzay planları ve projelerinin bulunduğu web sayfası mı ele geçirildi, henüz bu cihette bir bilgi yok!‘Astronot’ Zafer Çağlayan’ın ‘uzaylılarla’ ekonomik iş birliği kurmak üzere, ‘charter seferi’ ile önümüzdeki süreçte Mars’a ve Jüpiter’e gönderileceği, ‘AKP Kulisleri’nde de sıkça dile getiriliyordu zaten!   

HAVA KONTROLÖRÜ İNANÇER

‘Televizyonlarda ‘kanatlılar’, ‘kanatsızlar’ uçuşuyorlar” rasadını yapan ‘tasallut düşünürü’ ve ‘pilotaj hatası’ olan Tuğrul İnançer’in bu ‘planörler’(!) üzerindeki ‘aerodinamik ilgisinden’ dolayı, Devlet Hava Meydanları İşletmesi’ bünyesindeki ‘Hava Trafik Kontrol Şube Müdürlüğüne ‘paraşütle’ atanacağına kesin gözüyle bakılıyor. Hamile kadınların, ‘karada’ olduğu kadar ‘havada’ da yol almalarına karşı çıkan İnançer’den bir ‘kule uyarısı’ duyulabilir: “Delta-İndia-Kilo-Kilo-Alpha-Tango… Alpha-Papa-Romeo-Oscar-November-Delta-Alfa… Hotel, Alpha-Mike-İndia-Lima-Echo… Victor-Alpha-Romeo... Dikkat! Apronda hamile var. “Yatcaz kalkcaz, yatcaz kalkcaz, 9 ay sonra ordayım” yok böyle bir terennüm!

GOLAN TEPELERİ

Kadında çıkıntı, sadece hamileyken mi? ‘90-C’ üzeri ‘sutyen’ takan kadınlar da sokağa çıkmamalı! ‘Tahta göğüslülerin’ canı yok mu? Ya da bunlar ‘kalın bir mukavva’ ile ‘kasislerini’ asfaltlayabilirler. Ne o öyle ‘Golan Tepeleri’ gibi… ‘İkizlere tekke’(!) mi bu kaldırımlar? ‘Baseni’ biraz ‘çaplı’ ve ‘dışbükey’ olanlar da hiç uluorta dolanmamalı! Öyle ‘külotlu çorap’ falan da olmaz. ‘Korse’ giysinler, şöyle bir bakarız, yeniden ölçülendirip, değerlendirebiliriz! ‘Çanak anten’ gibi olacak şey mi bir sağa, bir sola! Endazeyi kaçırmamak lazım! Hükümetin bu ‘hassas noktalara’ da bir ‘standardizasyon’ getirmesine ramak kaldı zaten! (Kadınları böyle ‘cinsel aşağılamaya’ hiç hakkınız yok beyler!)

CARETTA YUMURTALARI GALATAPORT’A

Caretta carettalar yumurtlamak için, Kuşadası’daki ‘kadınlar plajına’ vasıl olmuşlar. Rezaletin daniskası değil mi ‘hamile savar’ İnançer? Ya bu ‘kadınlar plajı’ kapatılmalı ya da bu ‘mes-netsiz kaplumbağaların’ yumurtaları, Galataport’un ‘harcına’ karıştırılmalı!

HER MAHALLEDE EN AZ 3 ‘MUHBİR’

Sırayla her şey, zapturapta alınacak. ‘Sırdaş Polis Projesi’ ile ‘Yıldız Hafiyeleri’ yetiştirilmek üzere sokak ortalarına ‘ihbar kutuları’ konulacak. Her mahallede en az ‘3 muhbir’ yaratılacak! ‘Kontenjan’ zamanla arttırılacaktır elbet. Mahalleli ‘sözlü’ ya da ‘yazılı’ olarak ‘imtihan’ verecek birebir. Bu ‘ihbar kutularına’ devamsızlıktan ‘sınıfta çakanlar’,‘kredilerini tam dolduramamaktan’‘ikmale kalanlar’, hükümete ‘sadakat barajını’ aşamayanlar, tekrar sınava tabi tutulurlar mı, ‘daha fazla konuşanlara da burs verilir’ mi(!) şimdiden kestirmek zor. Stadyumlardaki maçlara girişte de, ‘e-bilet’ tezgahıyla  ‘e-fişleme’ başlatılmış oldu. Kombine sattıkları biletle birlikte, ‘slogan atmama taahhütnamesini’ önlerine sürecekleri yerde, direkt ‘ifade tutanaklarını’ imzalatsalar ya taraftarlara!
“Bu daha başlangıç, ‘kepazeliklere’ devam.”
Not: Sevgili Fatih Polat da, beni yakın dostum Celal Başlangıç’a ‘ihbar’ edecektir: “Nereden sardırdın kafamıza bu ‘uzun hava’ gevezeyi.”

evrensel.net

Evrensel'i Takip Et