'Hizmet' köprüyü atmıyor, trafiğe açık tutuyor
Bu hafta, Gülen Cemaati ya da diğer adıyla ‘Hizmet’ çevresinden gazetecilerle Hükümete yakın köşe yazarları arasında süren tartışmayı ele almayı düşünürken, dün onursal başkanlığını Fethullah Gülen’in yaptığı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfının açıklaması bir adım öne geçti. Bu açıklama diğer tartışmanın devamı olduğu için birlikte ele alabiliriz.
Vakfın açıklaması “11 iddiaya 11 cevap” şeklinde ve bazı ifadeler sert serzenişler de içeriyor. “Hizmete gönül verdiğini düşündükleri kişilerin bürokrasiden tasfiye edildiğini ifade etmeleri ne acıdır ki derin devlet refleksi ve post modern darbe dönemi planlarını hatırlatmaktadır” ifadesinde olduğu gibi.
Bu serzeniş tonu Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’nın önceki günkü köşesinde yer alan şu ifadeyi çağrıştırıyor: “Herkes hata yapabilir; ama hataların en büyüğü duygudaşlık yaptığın kişileri gücendirmektir. Bir gün kalkar sorarlar: Ülke menfaati için PKK’yle bile uzlaşma zemini ararken kardeşlerinizi niye sürekli rencide ediyorsunuz!”
Açıklamada, “Hizmet, bürokrasi üzerinden vesayet kurmak ve iktidara ortak olmak istiyor” iddiası karşısında ise “Demokratik bir sivil toplum hareketi olan Hizmet Hareketi’ni, iktidar üzerinde vesayet kurmak ve iktidara ortak olmakla suçlamak açıkça abesle iştigaldir” yanıtı veriliyor.
“Hizmet, Kürt sorununun çözümü sürecine karşı” iddiası için de şöyle deniliyor: “Sayın Gülen’in, hem çözüm sürecinin çok öncesinden hem de çözüm süreci başladıktan sonra yaptığı açıklamalar çok açıktır, nettir ve Hükümetin Kürt sorununun çözümü konusunda bugüne kadar takip ettiği çizginin ilerisindedir.”
Açıklamadaki ilk iddia ise Türkiye’de son iki ayın en önemli gündemi olan Gezi’ye dair. “Gezi Parkı eylemlerinin arkasında Hizmet Hareketi vardı” iddiasına yönelik olarak, Gezi Parkı sürecinin içerdiği kitlesel meşruiyeti dikkate alan bir dil kullanmaya çalışılırken, bir yandan da kendini bu eylemlerin belli yönlerinden ayırmaya çalışan bir üslup kullanılıyor ve şu bağlantıyla hükümet adeta ‘içinden’ vuruluyor: “AK Parti Milletvekili Prof. Dr. İdris Bal’ın Gezi olaylarına ilişkin raporundaki ‘Hükümetin Gezi olayında stratejik hata yaptığı’ tespiti Hizmet’in bu konuya yaklaşımından farklı değildir.”
Gülen Cemaati, “7 Şubat’ta Hizmet Erdoğan’ı tutuklamak istedi” gibi iddialar konusunda ise daha önce verdiği yanıtların benzerlerini ifade ederek, reddediyor.
Açıklamanın ruhu bakımından özetle şunu söylemek mümkün. Gülen Cemaati, Hükümet ile arasındaki gerilimi resmen kabul ederken, kendisine yönelik olarak Hükümet ve kamuoyundan gelen eleştirilere, sorulara ‘reel’ yanıtlar veriyor. Ancak, “Hizmet bürokrasi üzerinden vesayet kurmak ve iktidara ortak olmak istiyor” iddiasını abes karşılaması nasıl ki apaçık bir biçimde abes ise Kürt sorununa dair iddiaları da şu ana kadar hayatın doğruladığı iddialar değildir.
Özellikle vurgulamak gerekir ki; ‘Hizmet’, Türkiye’de Kenan Evren’e vaktiyle ‘cennetlik’ demiş bir yapı olarak, bugün bürokrasiden ‘tasfiye’ edilmelerini ‘darbecilik’ gibi tanımlayıp serzenişte bulunabilecek kadar Makyavelist bir reel politika anlayışına sahiptir. İslamiyet’e dair yorumu da böyle bir felsefe üzerine inşa edilmiştir ve edilmektedir.
Cemaat, bu açıklamasıyla Hükümet ile köprüleri atmıyor, bilakis kendi gücünü, etkisini hatırlatan bir noktadan bu ilişkinin gerilimlerini azaltarak, köprüyü yeniden çift yönlü olarak trafiğe açık hale getiriyor.
Cemaatin, aslında daha önce yanıtlamış olmasına rağmen, bu açıklamasında yeniden doğrudan Başbakan’a yönelik olarak iddialara yanıt vermesi, arayı iyi tutma çabasının ifadesidir. Cemaat, seçimlere giderken en azından bugün itibariyle Hükümete “birlikte çalışabiliriz” mesajını göndermiş oluyor. Ama alttan alta, politika üreten güçlü bir yapı olduğunu, dolayısıyla ‘alternatifsiz’ de olmadığını ima ediyor.
EVRENSEL'İNMANŞETİ
![Yoksulluk sınırı kırmızı çizgi](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/274319.jpg)
Yoksulluk sınırı kırmızı çizgi
600 bin işçiyi kapsayan kamu toplu sözleşmesi görüşmeleri dün başladı. Ek iş yapmadan geçinemez hale gelen işçilerin temel talebi yoksulluk sınırının üzerinde ücret. Kamuda 4 ayrı kuşaktan savunma sanayi işçilerinin aktardığı deneyimler de taleplerin ancak birlik olup, mücadeleyi göze alınca kazanılabildiğini gösteriyor.
Evrensel'i Takip Et