\'Zati Sungur\'un şapkası\' meselesi

Kirvem,
Şu sıralar milletçe gözlerimizi ufka dikmiş, bugün-yarın başımızın başı Başbakanımızın “demokratikleşme paketi” adıyla piyasaya süreceği siyah, silindir şapkadan neyin çıkacağını merak ediyoruz.
Ben özüm bu satırları karalarken, bu “mübarek” şapkanın içeriği henüz “devlet sırrı” niteliğindeydi, amma ve lakin kimi vatandaşlarımızın hissiyatına, öngörülerine göre; bu şapka, ters çevrilir çevrilmez içinden her biri birer “inci” misali dökülecek olan bu “sihirli maddeler” sayesinde  demokratikleşme kulvarında ülkemizin şarkından garbına, cenubundan şimaline, kısacası en ücra köşesine, kuş uçmaz kervan geçmez “mezra”larına kadar uzayıp giden yepyeni bir çığır açılacak, hemen akabinde de memleketin bir sürü meseleleri tıpkı “duble yollar” misali bundan kellim şıpınişi çözülecek!
Öte taraftan da nedense her şeye maydanoz, ipsiz, sapsız, çapsız, çulsuz kimi “çapulcular” tayfasının yanı sıra, keza işleri güçleri illa da başımızın başının büyük bir dirayetle ve tıpkı dizel bir “lokomotif” gibi tamı tamına on bir yıldan beri peşine taktığı “vagon”larıyla memleketi alıp götürdüğü “nurlu ufuklar”ı inatla görmezlikten gelip, dolayısıyla her fırsatta “muhalefet” adı altında maraza çıkarmayı hüner belledikleri için, bu “şapka”nın içinden sadece ve sadece fasa fiso kıvamında bir “hayal kırıklığı”nın çıkacağını dillendirip, bu bapta daha denizi görmeden paçayı sıvamayı kendi meşreplerince daha uygun buluyorlar ka yavrum!
Rahmetli Molla Nasrettin’in ömrü vefa edip şayet bu günlere kadar gelebilseydi, o zaman belki de başımızın başı Başbakanımızla “Beraber yürüdük biz bu yollarda…” diye her fırsatta düet yapan bu hakiki “mürit”lere dönüp, kısaca “Haklısınız!” der demez, hemen ardından da, yine başımızın baş tacı muhterem Başbakanımızın attığı her adımının kesinlikle “falso”, dilinin fazlasıyla “sivri”, tavrının “otoriter” olduğunu söyleyenlere de, aynı ifade tarzıyla “valla siz de haklısınız!” deyip, her iki tarafa da “mavi boncuk” dağıtıp, işin içinden kazasız belasız sıyrılıp, dolayısıyla ülkemizdeki kimi siyaset erbabının kulağını sanki çınlatırcasına, bu yolda en az onlar kadar ne denli “örnek bir politikacı” olduğunu kanıtlar mıydı acaba?
Öyle ya da böyle, “hoca”lık, “usta”lık kariyerini lisansüstü doktora tezleriyle tamamladıktan sonra, üstüne üstlük bir de “molla”lık mertebesine ulaşmış olan bu Zat-ı Muhterem Nasrettin Efendi’nin, hesapça herkese mavi boncuk dağıtmayı hüner belleyen bu huyunu, bu “siyaset tarzı”nı bir nebze de olsa sanki anımsatıp, zihinlerimizde ister istemez çağrıştıran, ama içinden beyaz bir güvercin mi, yoksa uzun kulaklı, boz bulanık minik bir tavşan mı çıkacağını henüz bilemediğimiz bu “demokrasi paketi” hakkında kendi payıma peşinen iki lakırdı etmektense, bu Zati Sungur şapkasının açılıp içindekilerin gün yüzüne çıkmasını beklemek galiba en iyisi!
Sonra?
Sonrası Allah Kerim Kirvem!