20 Şubat 2014 01:05

Paralel ceza

Paralel ceza

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bizim ülkemizde yasal bütçenin gelirler bölümünün içerisinde “Cezalardan toplanacak para” diye bir kalem vardır. Cezaların önemli bir kısmı “Trafik cezalarından” karşılanır. Çünkü para genelde küçük olduğu için insanlarımızın aklına yazılı itiraz etmek, mahkemeye gitmek gibi işler pek gelmez. Onun yerine önce trafik polisinin insafı yoklanır. İnsafsız olduğuna karar verildikten sonra bir iki ufak tehdit yapılır, sonra ceza ödenir. Hatta 10 gün içinde ödenir ki daha az ödensin.
Trafik polisi durdurdu mu, elindeki ceza koçanı mutlaka bitecek türünden bir emir almışsa ne yapar eder bir şey bulur, cezayı yazar. Hangimizin neresi doğru ki aracımız doğru olsun. Lastiğin dişini ölçüp, “Lastikler eski” diye ceza yazan polis gördük bir zamanlar.
Yine böyle vergi toplama günlerinden birinde durdurulduk. Normal farımızın bir tanesi yanmıyormuş. Sürekli uzun farla gitseydik anlaşılmayacakmış ama farkında değiliz ki. Ampul bu. Belediyenin tamir etmediği çukura girince patlamıştır mutlaka. Polis tutturmuş ceza yazacak. “Dur hele bir iki tokatlayalım belki yanar” teklifimizi duymuyor bile. Ceza 80 lira.  Yanımızdaki araçta emniyet kemeri uygulamasına takılmış. O bağırıyor.
- Seçim öncesi Tayyip kazanmasın diye halka zulmediyorsunuz. Ceza yazıyorsunuz.
Doğrusu bunu düşünmemiştik ama akla yatkın geliyor. Polislerden araçta oturanı amirine soruyor.
-Amirim istersen aracı bağlayalım. Çekici çağıralım.
Sonra emniyet müdürü görevden alınıyor. Şube müdürleri değiştiriliyor. Trafik personelinin kulağı çekiliyor. Sonra. Her sabah 06.00’da yol kenarına saklanıp gizlice fotoğraf çeken radarlı sivil araç birden yok oluyor.
Yerel seçime kadar hız serbest. Park yapmak serbest. Emniyet kemeri takmamak serbest. Hatta emniyet şeridini kullanmak bile serbest. Ceza yazan polis “Paralel”.
Sürücülere duyurulur.
Ama seçimden sonra ben bilmem.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa