MİT ve...

Bile bile.. Göz göre göre.. Gerçeği eğip bükme de değil.. Takla attırıp tam tersine çevirme.. Gerçeği bütünüyle gerçeğe aykırı tanımlama.. Günde kırk kez deli denirse akıllının da, şöyle bir etrafına bakınıp, kendisinden şüphelenmeye ve “ben deli miyim?​” diye düşünmeye başlayacağını bilerek.. Her gün.. Sürekli.. Gerçeğin tersini.. Tam tersini söyleyip.. Bağırıp çağırarak anlatarak.. Bunu politikanın başlıca yöntemi haline getirdiler.
Şaşacak şey yok! Burjuva politikası zaten budur. Ancak son yıllarda.. Özellikle ayakkabı kutularındaki paralar.. On milyonlarca dolarlık rüşvet ve milyarlarca dolarlık yolsuzluğun ortalığa saçılmasının ardından.. Gerçeğe aykırılık artık sadece “başlıca politika yöntemi” değildir. Ama her şey gerçeğin ters yüz edilmesi üzerine kurulmaktadır.
Yolsuzluk var mıdır? “Komplo”! “Darbe girişimi”! Fezlekeler? “Açılmadan savcıya iade edildi”! Nerede? “İnek içti”! İnek nerede? “Dağa kaçtı”! Ayakkabı kutuları? Serbest bırakıldı! Sahibine yurt dışı çıkış yasağı bile konmadı!
Ya HSYK? “Demokratikleştirilecek”! Referandumla “demokratikleştirilmemiş” miydi peki? “Savcı ve hakimler yargı darbesi yapıyorlar”! Sonuç: Yolsuzluk vb. soruşturmaları açan savcılardan dosyalar çoktan alındı.
Peki, İnternet yasağı? “Yasak değil, özgürleştirme”! “Kişilik haklarına saygı”.. “Kimse suçsuzken dinlenemez; Başbakanı, Cumhurbaşkanını bile dinliyorlar”.. “Kızımla konuşamayacak mıyım?​”.. “Dinleyip İnternet’te yayınlıyorlar”! Yani: “Kişilik haklarını savunarak”.. “Kişileri özgürleştirmek için” İnternet’teki “aşırılıkları” törpülüyorlar!
Diyelim ki kandık! Diyelim ki hepimiz enayiyiz! Bütün bunlar yolsuzluk ve rüşveti örtmek.. Egemenin sarsıntı geçirmekte olan egemenliğini sağlamlaştırmak için değil de.. İnanalım ki “özgürlük ve demokrasi için” yapılıyor.
Ee, öyleyse.. Bu MİT yasası nereden çıktı? Hani dinlemelere karşıydınız? Hani herkesi dinliyorlar diye İnternet’e yasak konmuştu? Perhiz.. Ve lahana turşusu mu? MİT.. Ne savcı.. Ne yargıç.. Hiçbirinin kararı olmadan.. İstediğini istediği gibi dinleyecek!
Madem dinlemelere karşısınız.. MİT’e neden sonsuz dinleme yetkisi veriyorsunuz? Size bağlı diye mi.. “Milli” diye mi? Peki MİT “milli” de, HSYK Yunan örgütü mü, Fransız mı? TIR’larına Suriye’yi yol eden MİT “milli” de, arama-tarama için durduran jandarma Suriye jandarması mı?
HSYK ile MİT’in bir farkı var ki; ilki “özerk” “üst kurul”.. “Kuvvetler ayrılığı” türü gereksiz anlayış ve işlerin öznesi.. Tam söz geçirilemiyor! Ama MİT, yürütmeye bağlı.. Kendisi de yürütücü bir örgüt. “Git, Öcalan’la görüş” denince gidip görüşüyor.. “Dal, Suriye’yi şöyle bir elden geçir” denince geçiriyor.. “Şu silahları Nusra’ya götür” denince götürüyor.. “Dinle” dinle.. “Vur” vur.. “Kır” kır! Her şeye eyvallah. Zaten MİT bunun için var. Olağan yasal devlet teşkilatlarıyla yapılamayan “devlet işleri”ni yapmak için. Gerektiğinde JİTEM vb. Başka özel örgütlerle.. Kirli paslı ne varsa görmek için.
Deniyor ki, propaganda olarak.. “Çözüm süreci”ni yürüttüğü için MİT hedefteymiş.. Onun için “paraleller” H. Fidan’a soruşturma açmak istemiş.. TIR’larını durdurmuş.. Bu nedenle MİT’in yeni yasayla sağlamlaştırılmalıymış! Herhalde “demokratikleşme” sürecinin parçasıdır! Oysa MİT’in.. Demokrasi.. Ve demokrasi mücadelesine ilgisi karşıtlığındandır. Roboskî istihbaratı kimindir? Kazıyın faili meçhullerin altını, kim çıkar? Dinlemeleri kim yapar? Suriye’ye müdahalenin aracı kimdir? Ve sorun işkenceden geçirilenlere, işkencede polisin yanı sıra hangi teşkilatın yetkilisi vazgeçilmezdir?