Evrensel için yeni bir dönem
Reklamları Kapat

Hukuktan istifanın faydaları

Biliyorsunuz, hukuktan istifa ettim.
İstifa ettim ve rahatladım.
Artık sırtımda yük, beynimde hukuksal kurguların prangaları olmadan, özgür ve keyifli yaşıyorum, konuşuyorum, ahkam kesiyorum.
Geçmiş günlere bakıp, hukuk hallerime şaşıyorum. Bu halleri yıllar boyu ıstırapla yaşamışım; üstelik bu ıstırabı yaşayabilmek için üniversiteler bitirmişim, kitaplar ve kitaplar okumuşum.  
Hukuktan istifa ettim, iyi ettim. Herhalde Kant’ın saf aklına erdim. Hukuk her zaman gerekli değildir. Hatta hiçbir zaman gerekli değildir. Gerekli olmadığı gibi çoğu zaman zararlıdır da. Batı toplumları hukuk diye diye yozlaştılar. Hukukla devlet yönetilmez. Düzen, nizam, disiplin, hot zot gerekirse kanun çıkartılır, her şey zaptı rap altına alınır. Kanun çıkartmak kolaydır; baktınız çıkartılan kanun yetmiyor, yönetmelikle istediğiniz ekleri gerçekleştirir, genelgeyle dilediğiniz uygulamayı sağlarsınız. Hatta kanuna da gerek yok. Milli iradeyi temsil yetkisi kimdeyse, o bir ferman ya da laik kavramla ifade etmek gerekirse, bir emirname çıkartır, gerekli olanı gerekli olduğu biçimde düzenler. Milli iradeyi temsil yetkisini kullananın değişmemesinde istikrar vardır, ekonomi vardır, huzur vardır, barış vardır, güven vardır, bağlılık vardır, sadakat vardır, her şey vardır, bir tek hukuk yoktur. Hukuk mu istersiniz yoksa istikrar, ekonomi, huzur, barış, güven, bağlılık, sadakat mi?
Ben hukuktan istifa ettim, diğerlerini istiyorum. Bakın ne kadar haklı olduğumu güncel bir örnekle açıklayayım.
İlk derece mahkemesinde mahkum olan Eski Genelkurmay Başkanı hakkındaki tutukluluk kararı kaldırıldı. Eğer ilk derece mahkemesi verdiği kararın gerekçesini kısa sürede yazmazsa mahkum olan diğer sanıkların da tahliye olabilecekleri söyleniyor. Kim söylüyor? Hukukçular, hukuka dayandıklarını ileri sürerek söylüyorlar. Üstelik, hukukçular, hukuka dayanarak, mahkumiyet kararları Yargıtay tarafından onaylanan Balyoz davası mahkumlarının ne yazık ki cezaevinden çıkamayacaklarını da söylüyorlar. Ve bu duruma üzülüp çözüm arıyorlar. Hukukçuların hukuka dayanarak söylediklerine göre tutukluluk süreleri beş yılı doldurmadığı için KCK davalarında yargılanan tutuklu sanıklar  tahliye edilmeyebilirlermiş. Başka bazı hukukçular ise, yine hukuka dayanarak KCK davaları tutuklu sanıklarının tahliye edilmemelerini çifte standart olarak değerlendiriyor, onlar bakımından da paralel uygulamayla tahliyelerin gerçekleşmesi gerektiğini belirtiyorlarmış. Duyduğuma göre şu an hukuk alanında ‘paralel uygulama’ kavramı tartışılıyormuş. Birileri paralel kavramının bir birleriyle sonsuza kadar kesişmeyen, yani birbirine zarar vermeyen iki doğru parçasının akışı olarak tanımlanması gerektiğini, bu nedenle iki doğrunun, yani Ergenekon ve Balyoz davası tutuklu sanıklarının paralel uygulamayla akması gerektiğini; buna karşılık KCK davası tutuklu sanıklarının diğer dava tutuklu sanıklarıyla birçok yerde kesiştiklerini, bu nedenle kesişmeyen iki doğru değil, birbirleriyle birçok yerde kesişen bir doğru (Ergenekon-Balyoz) ve bir yanlış (KCK) söz konusu olduğundan ‘paralel uygulamanın’ hukuken olası görünmediğini, ‘zıtlaşan uygulamaya’ başvurulması gerektiğini belirtiyorlarmış. Yani hukuk alanında ‘paralel uygulama  mı, zıtlaşan uygulama mı?​’ tartışması sürdürülüyormuş. Bu tartışma bize istikrar, ekonomi, vb. vb. sağlar mı? Gördünüz mü hukuk ne kadar gereksiz, hatta zararlı imiş?
Hukuka gerek yok. Bir gece yarısı, torba yasa uygulamasıyla “ Kanarya Sevenlerin Kedi Beslemelerine İlişkin Kanun, Yağışlı Havalarda Sokakta Satılacak Şemsiyelerin Standartlarına İlişkin Kanun, Şehir Sularının Musluk Dışı Ortamlardan Akıtılmasında Uygulanacak Esaslar Hakkında Kanun ve Benzeri Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun” teklifine konuya ilişkin gerekli düzenlemeyi koyarsınız, olur biter.  
Hatta milli iradeyi temsil yetkisine sahip olanı ‘gece yarısı torba kanun’ uygulaması zulmünden kurtarmak için ona gerekli düzenlemeleri bir emirname ile yapma hakkı verilmelidir. Çünkü neyin yararlı neyin zararlı olduğunu ancak milli iradeyi temsil yetkinse sahip olan bilir. O bizleri ve toplumu şimdiye kadar zararlı olan her şeyden korumasını bildiği gibi, emin olun, hukukun olası zararlarından da koruyacaktır.

Evrensel'i Takip Et