19 Mayıs 2014 00:35

Haydi, Cumhurbaşkanlığına adaylığını koysana!..

Haydi, Cumhurbaşkanlığına adaylığını koysana!..

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Haydi.. Cumhurbaşkanlığına adaylığını koysana! Var mısın?
İddia ediyorum! Cumhurbaşkanlığına aday olamazsın! Buna cesaret edemezsin! Haydi!..
Ne denli son seçimde zafer kazandığını ileri sürsen de, koyamazsın. Birinci parti olsan bile kazanabildiğine.. Bundan böyle kazanabileceğine artık kendin de inanamıyorsun! Ne denli germiş ve geriyor.. Hışımla kutuplaşmayı dayatmış ve dayatıyor olsan da.. Bitti. Sonun başlangıcını çoktan geride kaldı. Artık gerginlik ve kutuplaştırma politikaların da işe yaramıyor! Sadece işe yaramıyor olsa neyse.. Ters tepmeye başladı. Bayır aşağı yuvarlanmaya başlamıştın.. Şimdi kayıyorsun. Kayışın giderek hızlanıyor.
Gerip kutuplaştırıyor.. Buradan halkın belirli bir kesimini ardında topluyordun.. Hâlâ bir kesimini toplayabiliyorsun, belli. Ama ardında toplayabildiklerinin giderek azaldığı.. Bu azalmanın giderek hız kazandığı da ortada.
Önce topladığın 21 milyondu. Sonra seçmen sayısı milyonlarla arttı.. “Yürüdük”.. “Yürüyoruz” propagandana bakılırsa oyunun artması lazımdı! 2 milyon 100 binden fazla oy kaybettin. Tabanın kaydı.. Kayıyor. Ve bu rakamlar Soma katliamı öncesi rakamlardı.
Şimdi?
Fethullah’la çatıştın.. Kesmedi! Koç’la uğraştın, uğraşıyorsun yetmedi! Doğan’ın yakasını hiç bırakmadın.. Sonra H. Kılıç’a geldi sıra. Çizdin üstünü.. Yetinmedin. Ardından Baro Başkanına hakaret geldi.. “Yalancı” dedin.. “Edebsizlik” yakıştırdın.. Yetinmedin. CHP’yle falan zaten dalga geçiyor, yetinmiyordun. Gezi’yi düşman ilan etmiştin. Buradan “kardeşim” deyip ardında biriktirmeye çalıştığın halkın dini değerleri güçlü kesimini kutuplaştırma yoluyla “bağlama”ya.. Konsolide etmeye uğraşmaktaydın.. Gezi’yle de yetinmedin!
“Geliyorum” diyen facia geldi. “İşin fıtratından” söz açıp.. “Kader” demiştin. Bir daha dedin. 300 ölü vermiş acılı insanların gözlerinin içine baka baka “Ne yapalım, bu iş böyle, öleceksiniz tabii” demiş oldun! Şirketi ve olmayan denetimi sahiplendin. “Güvenlik önlemleri alınmıştı” buyurdun. İşçi, oysa, apaçık biliyordu ki, tek bir güvenlik önlemi alınmıyordu, alınmamıştı. “Fıtrat” mıtrat değildi! İnsanları kaderlerine isyan ettirdin! Anlamadın! Ve hâlâ “Küçük dağları ben yarattım” tavrıyla.. Gittin, Soma’nın ortasında kasıla kasıla bir aşağı bir yukarı “volta atma”ya çalıştın. Zaten neyin ne olduğunu bilen.. Acılı mı acılı.. Yürekleri kanamakta olan insanları anlamadın. O halleriyle bile dayatmalarını sürdürebilirim sandın.. Tepki vermeye zorladın.. İsyana ittin. “Yuh” çektirdin.. “İstifa” diye bağırttın!
Olmayınca markete seğirttin. Girer girmez.. Biri kadın.. diğeri erkek.. İki genci hedef aldın.. Tokat.. Yumruk.. Zaten bir müşavirin “terörist” dediği.. Kendisine şiddet uyguladığını iddia ettiği.. İki polis tarafından şiddetle yere yıkılan..  Katliama kurban gitmiş bir işçinin acılı yakınını tekmelemekteydi. Nadim bile olmadı! İmam “böyle” yaparsa.. Cemaat ne yapmazdı. Yardımcın o müşavire sahip çıktı! “Tek fotoğraf karesi” bir anlam ifade etmezdi! Senin de yumruk.. tokat atmadığını ileri sürdü.. Koskoca devlet ricaline mi.. AKP’ye oy vermiş olduğu saygılı konuşmasından belli olan tokatlanan gence mi.. başka iddiacılara mı inanılacaktı?!
Ama; “sıkıyönetim” ilanına gelindi.. Aralarından 300’ünü.. Herhalde daha çoğunu kurban vermiş madencilere saldırma noktasına varıldı. Bütün Türkiye’nin gözü önünde, üstelik!
Gezi’ye işçi sınıfı sınıf olarak katılmamıştı! Şimdi artık onu da karşına aldın! Acıyı.. Vicdanı! Haydi.. Cesaretin varsa Cumhurbaşkanlığına aday ol! Kazanamayacağını ben de biliyorum. Sen de biliyorsun! Haydi!..

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa