09 Haziran 2014 00:09

Neden hâlâ açıklamadın adaylığını?

Neden hâlâ açıklamadın adaylığını?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Hâlâ açıklamıyor! Bir bildiği mi var yoksa korktuğu bir şey mi? Neden.. Neyi bekliyor? Hani birinci turda seçilecekti.. Karşısında kim olursa olsundu.. Başkan olacaktı! Hani?
Bir de adaylarını açıklamadılar diye muhalefeti eleştiriyor! Yahu muhalefetin hükmü mü olur.. Sen 1 Haziran Seçimlerinde oylarını şu kadar artırdığını söylemedin mi? Zaten şimdiden başkan saymıyor musun kendini?
Ama “kazın ayağı” farklı. Bütün dağınıklığına karşın CHP-MHP oyları, 30 Mart’ta da, 1 Haziran’da da AKP’den fazla çıktı! Üstelik ittifak olmadan bile “sandıkta” birleşebildiği görüldü.
İki şey önemli ve iki konuda da AKP ya da Erdoğan’ın girişimleri sürüyor.
Birincisi, BDP/HDP “anahtar” parti; ve AKP “Kürt oylarını almalıyım, yoksa yanarım” çaresizliğinde. İki yönlü sıkıştırma taktiği izliyor: Veryansın “anaların ‘kaçırılan çocuklar’ eylemi”ni öne çıkarıyor.. Kürt analarını etkileyecek.. PKK teşhiri üzerinden Kürt oylarını alacak. Hesabı bu. Ve 1.5 yıl tek bir adım atmadan bekliyor.. bekliyor.. Tam “başkanlık seçimi” öncesi “Çözüm Süreci Çalıştayı” düzenliyor. Boş laf.. “Somut takvim”.. Falan filan. Somutluk nerede derseniz, Kaf Dağı’nın ardında. Silme “cek.. cak”..
Ve ikinci önemli adım: Erdoğan’la oğlu ve E. Bağış’la eski Hürriyet Ankara temsilcisi arasındaki konuşmaların “montaj” olduğunu bildiren TÜBİTAK Raporu açıklanıyor. Tıpkı ikinci gün Teknoloji Bakanının “montaj olduğunu hissediyorum” dediği gibi bir “rapor”! Başı sonu belirsiz. Film müzikleriyle ünlü ses mühendisi Atilla Özdemiroğlu, “Bu bir rapor değil, söylem. Bilim böyle bir şey yapmaz. TÜBİTAK bir rapor yayınlamadı. Böyle bir rapor olmaz. Bilimsel yöntemlerle hazırlanan bir ses analizinin nasıl yapılacağı bellidir. Kim tarafından hangi yöntemlerle hazırlandığı, hangi referansların, araçların kullanıldığı bellidir. Bir rapora başlarken bunlar belirtilir. Böyle bir rapor yok. Bunları içeren bir rapor yayınlanmalı. Beyan ile rapor olmaz. TÜBİTAK gibi bir kurumun böyle rapor olmayan bir şey yayınlaması komik.” diyor.
Oysa “rapor” için aylardır hazırlık yapılıyor. Önce TÜBİTAK “montaj” diyecek bir TÜBİTAK’a dönüştürülmek üzere “temizleniyor”. Üç ay içinde 90’dan fazla “kadro” tasfiye ediliyor. “Gülünç” bulduğu “rapor”un “elle tutulur olmadığı”nı söyleyen görevden alınmış kurum başkan yardımcısı H. Palaz, üstelik iddialı: “Tapelerdeki konuşmaları montaj olarak yayınlayacak bir teknoloji daha dünyada yok.”
Ama, Kürt oylarına yönelik taarruz aklanmayla tamamlanıyor! Artık “başkan” adaylığı ilanına hazır olunmalı! Ama yok.. Hâlâ açıklanmıyor! Ne bekleniyor? Godot değil herhalde!
İki konuda da “karmaşıklık” sürüyor çünkü! Ah! Bir Kürt oylarından emin olunabilse!.. Ama olunamıyor. Almanya’dan Kılıçdaroğlu’nun “HDP’lilerin oyuna talibiz” açıklaması bir yana konabilir. “Çözüm sürecinin inşası karşılıtklı güvene dayanmalı. Ancak ortada iki tarafın da birbirine güvenmediği bir tablo var. Karşılıklı güveni tazeleyecek, sorunu kararlılıkla çözecek tek parti ise CHP” dese bile, o da hak eşitliği talebinin ne kadarını karşılayacağını söylemiyor. Kilitlenme burada. Artık B. Atalay’ınki türünden olmayan somutluk gerek! BDP/HDP iki taraflı olarak “ateş altına alınıp” oyu isteniyor. Kürt sorunu demokrasi sorunu. Öyleyse neden? Ne verdin ve neren demokrat? Kılıçdadoğlu “17 maddelik demokrasi paketi”nden söz ediyor.. Erdoğan’ın “paketi” de yok! Demokrasisi de!
Ve “montaj” işi tutar gibi görünmüyor! Soma faciasının da “ticari sır” adı altında üstünün örtülmesinden başka çare bulunamıyor!
Öyleyse, adaylık açıklamasına daha zaman var demektir!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa