Yaşam çok ilginç. Dünyanın farklı insanlarının farklı kaygıları, sevinçleri var. Genel sorun geçinebilecek kadar gelire sahip olmak. Ama bazı insanlar için paranın, zenginliğin, güçlü olma hırsının sonu yok. Aslında büyük çoğunluk, küçük çıkarları için, hırslı azınlığın planlarını, hayallerini uygulama görevini yapıyor olduğunun farkında bile değil. Ya beyni yıkanmış, ya bulunduğu dünyadan başka dünyanın içerisine girme kapasitesinden yoksun. Ya da yaşamın zorlayıcı gerçekleri ile kuşatılmış. Kendisinden çok üzerindeki sorumlulukların geçiminin telaşında.
Zengin Avrupa tam ortasından ikiye bölünmüş. Zenginlik ve yoksulluk futbola da yansımış. Yukarıyla kıyaslandığında fakir sayılan güney, Portekiz, İtalya, İspanya, Yunanistan, Hırvatistan Dünya kupasında havlu atmışlar. Ama insanlar her şeye rağmen akşam buluşup iki çift laf edecekleri kahve buluşmalarının zevkinden taviz vermiyor. Zengin kuzeyin Hollanda’sı, Almanya’sı, Belçika’sı şimdilik direniyor. Orada da insanlar insanca çalışma koşulları, güzel bir iş sonrası, iyi bir hafta sonu ve en azından deniz kenarında geçireceği yaz tatili peşinde. Fakir toprakların zengin insanları, bu yaşam düzeylerini, zenginliklerini borçlu oldukları diğer kürenin, zengin toprakların fakir insanları ile paylaşmamak için ülkelerini görünmez duvarlarla korumaya çalışıyor.
Tarım toplumuna dönüşen yaşam ile küçük parçalara bölünen insanlık hırslı azınlığın değirmenine su taşıyor. Hemen yanımızda bin yıllardır süren dil, din, mezhep, ırk savaşı, yaşamı bölge insanı için eziyete dönüştürüyor. Eline silah verilmiş akıl hastaları, kendi kendilerini Allah’ın görevlisi olarak atamış psikopatlar, bulundukları toplumda kendilerini ispat etme becerisi ve kapasitesi gösterememiş ya da bulamamış ezikler burada insan öldürme gücünün(?) dayanılmaz hazzına kavuşmuşlar. Kendi karanlık ve hastalıklı dünyalarını diğer insanlara dayatırken, sahtekarca kutsal kitapları referans gösteriyorlar. Aynı kitabı okuyan insanlardan her birinin ayrı şey anlıyor ve her birinin doğruyu sadece kendisinin anladığını savunuyor olması işin gereği. Biri bir yeri ele geçirdiğini sanıp orada kendi anladığını diğerlerine uygulatıyor.
Bölgede dogmatik saplantılar içinde olmayan, yer altı zenginliklerini halkının Avrupalı gibi yaşaması için harcamaya hazır topluluklar haklı olarak diğerleri ile aralarına geçilmez çizgiler çizme girişiminde.
Ama yine de bölgede huzurlu ve insanca yaşam uzak görünüyor.
3 Temmuz 2014
DİĞER YAZILARI
Hadi yine iyiyiz
6 Şubat 2025
Sorun modelde
30 Ocak 2025
Tan ile Bulu
23 Ocak 2025
İkinci çocuk
16 Ocak 2025
Pislik
9 Ocak 2025
Benim adamımdan hoca
2 Ocak 2025
Ne çabuk unutuyoruz
26 Aralık 2024
Yeter ulan
19 Aralık 2024
Esaaad
12 Aralık 2024
Zekai Çıngıllıoğlu
5 Aralık 2024
EVRENSEL'İNMANŞETİ
Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.
Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.
Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.
BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
![Daha ileri kazanımların yolu ortak mücadeleden geçiyor](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/283707.jpg)
Mesut Baylav'In haber analizi
Daha ileri kazanımların yolu ortak mücadeleden geçiyor
![Dört otomotiv tekeline dolaylı teşvik doping oldu](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/283713.jpg)
Fiat, Hyundai, Renault, Toyota pazar payını artırdı
Dört otomotiv tekeline dolaylı teşvik doping oldu
![Erhan Keleşoğlu: Şam sanıldığı gibi Ankara’nın uydusu olmayacak](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/283624.jpg)
Birkan Bulut'un söyleşisi
Erhan Keleşoğlu: Şam sanıldığı gibi Ankara’nın uydusu olmayacak
![Sendikalar: DDK yasası, örgütlenme hakkına da saldırı](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/283717.jpg)
Gözde Tüzer'in haberi
Evrensel'i Takip Et